Kamp

31 6 1
                                    

Medya: temsili

Sakura'nin anlatımıyla.

Kampa yolculuk başlamıştı otubuste ilerliyoruduk ben yıl boyunca Mineta'nin lavaboya gitmesi gerektigini dinleyip durdum okulda ikinci günüm güzel başlamıştı evet kendimi gelistirecektim ve lisansimi alıp kardeşimi bulacaktim yani ben böyle tahmin ediyordum camdan dışarıya bakarken otubusun durmasıyla herkes aşağıya indi Mineta ortalıkta koşup duruyordu ve sonra Midoriya' nin heyecanla anlattığı su kedili grup geldi bı çocuk tam kahraman takintiliydi ben daha hiçbirinin ismini bilmiyordum onlar kendini tanıtırken pek onları dinlediğimi soyleyemem sadece manzaraya bakıyordum ve birden herkes hayır hayır ciddi mısınız gibi şeyler söylemeye ve otubuste doğru koşmaya başladı sanırım biseyleri kacirmistim sonradan anladığını göre bu ormanı geçmemiz gerekiyordu ama bir sorun vardı benim ozgunlugum ise yaramazdi bu yüzden sadece diğerlerinin savaşıp yolumu acmasini izliyordum bende bu sırada yürüyerek yola devam ediyordum ki birisi bana bağırdı "Lan gerzek sen niye orda durup sadece yürüyorsun" Bakugou onu takmaya bilirdim ama daha fazla sinirlenirdi "Benim ozgunlugum bir işe yaramaz hem ortalıkta kan yok ki" diye bağırdım "Bana doğru ölümcül bakışlarını atıp tekrar bağırdı " Ne diyosun lan sen git elini falan kes ortalıkta öyle gereksiz inek gibi dolanıp durma" bu çocuk beni hasta ediyordu daha dün Mina' nin canını acitabilirdim " Ben hemofili hastasıyım yani eğer bir yerimi kesersem kan durmaz ölümüme bile sebep olabilir " dedim en son duyduğum şey Bakugou ' nun kufredisiydi bende sırıtarak yürümeye devam ettim.

Bir süre sonra

Sonunda gelmiştik sanırım tek yorulmayan bendim herkes savasmisti bende istemsizce gerinip "Vay cidden çok geç kalmisiz" dedim herkes bana baktı  bir kişi hariç o bana bakmayı değil bağırmaya secmisti " Lan inek sen sadece yurudugun halde şikayet mi ediyorsun burada tek yorulmayan sensin" dedi gözlerinden ölümcül ateşler çıktığını görebiliyordum tam ağzımı acacaktimki bir çocuk Midoriya' nin bacak arasına bir tekme geçirdi ağzımdan " Off zavallı Midoriya" çıkmasına engel olamadım akşam olunca yemeklerimizi yiyip daha doğrusu yemeklere gömülüp açlığınızı giderdik artık uyuma vaktiydi herkes uyuduktan sonra bende uykuya teslim oldum.

Yarın

Sabah erken kalkmış ve antremanlara baslamistik bu kadar üşengeç olan ben bile kalmıştım sadece koşuyordum çünkü benim yapabileceğim bişey yoktu derken Aizawa sensei elinde kan torbasiyla yanıma geldi " Sakura sen bununla antreman yapicaksin" diyip torbayı bana verdi torbayı alıp başımı evet anlamında salladım Aizawa sensei bana bakarken " Ya kontrol edemezsem" dedim Aizawa sensei"Onun için burada duruyorum eğer öyle bişey olursa özgünlüğünü silicem" icim rahatlamıştı tamam anlamında başımı salladım " Şimdi özgünlüğünü bana duzgünce anlat " Aizawa senseinin konusmasi üzerine tamam diyip başladım" Benim ozgunlugum kan manipilasyonu kanı istediğim şekilde şekillendirebilirim sadece bu değil birde kullandığım kanı birinin üstüne bulastirdiğimda onu agirlastirip hafiflestirebilirim" diyip konuşmamı bitirdim Aizawa sensei başını sallayıp kılıçla baslamami söyledi tamam diyip kanlari elime çektim kan torbası patlayıp kanlar elimde kılıç oldu ama fazla sürmeden iida'nin bana çarpmasıyla elimdeki bütün kanlar kocaman  cidden kocaman dikenli bir dağa dönüştü herkes şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu Aizawa sensei hemen özgünlüğümu sildi kimseye birşey olmamıştı ozgunlugum hemen geri geldikten sonra kanların hepsi herkesin üstüne bulasacakken ben bütün kanlari hafiflestirip birer gül yaprakları gibi ucusturmaya başladım herkes hayran hayran bakıyordu en sonunda kanları elime toplayıp kılıç yaptım sadece bu kadar kontrol  edebiliyordum bu günüde hep birlikte yemek yapıp sonlandıracaktik kötüler birliği kampı basmasaydi.

Yin Yang/Boku No Hero Academia/BnhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin