" Toprak diyorum . Sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar ? "
;:;;:;;:;::;;::;;:;;:;;::;:::::::;:;::;:;::::::;;:;:;;:;:;;;:::;;
Anneannem beni saniyeler içinde sarmış ve saçlarımı sol eli arkama iterek bilmem kaçıncı kez yanaklarıma sulu bir öpücük kondurup beni ve annemi hızlıca evin avlusuna doğru çekip arkamızdan kapıyı kapatmıştı .
Bakışlarımı etrafıma çevirdiğimde en son geldiğimde gördüğümün aksine leylak ve menekşe eklenmişti bahçeye ve bahçenin sonunda da şakayık vardı demekki dedeme o kadar dil dökmem yaramış ve meyve vermişti , ben transa girmiş gibi oraya odaklanmışken anneannemin elini bırakmış ve şakayıkların olduğu yere doğru yürüyordum yüzümdeki aptal gülümseme ile yanlarına vardığımda diz çökerek avuçlarımı dalların altından geçirip baş parmağımla okşamaya başladım.
Dokusu , rengi , kokusu hepsi ayrı bir güzellikteydi. Elimi çiçekten çekip birkaç adım gerimde duran anneme baktım yüzündeki muzip sırıtmayla bana bakıyordu .
Dizlerimin üzerinden kalktığımda onun yanına giderek elini tuttum yeniden gözlerimi arkamda bulunan şakayıkların olduğu yere değdi ama biraz daha durursam anneannem galiba onları yerinden söküp hiç acımadan çöpe atardı .
Bakışlarım verandayı taradığında yine her zamanki yerinde oturan ve bana gözleri parlayarak bakan bitanecik dedeme çevrildi bakışlarım elindeki her zaman sade içtiği türk kahvesiyle beni izliyordu , biliyordum ki ben onun yanına gitmediğim sürece yerinden dahi kıpırdamazdı .
Dudaklarımdaki gülümsemeyi dahada büyütüp ayaklarımı hızlandırdım verandaya vardığımda ilk onun yanaklarını ıslak ıslak öpüp sonrada sarılmaya başladım .
Bizi ayıran tabiki anneannemin yemeğin hazır olduğunu ve bizim hemen gelmezsek bize yemek vermiyeceğini söylemesiydi.
Dedem biraz eğilip şakağimdan öptükten sonra kulağıma eğilerek " Bu kadın bizi kıskanıyor ne zaman sarılsak hemen ayıracak bahane arıyor valla " dediğinde ona dönüp parmak uçlarımda yükselip yanağını tekrar öptüğümde yemek masasına oturup bana bakmıştı.
Sandalyeyi çekerek oturduğumda sofrada en çok dikkatimi çeken şey tabiki yaprak sarma ve mantı olmuştu . Elime hızlıca çatal alıp hemen önümde olan yaprak sarmadan aldım sonra bir daha sonrada bir tane daha nefessiz kalana kadar sarmaları ağzıma tıkmış ve sonrada ağzımda zorla döndürerek yutmuştum, bakışlarım anneannemin gözlerini bulduğunda kinayıcı bir bakışlarını atmaya başlamıştı ,
" Birgün sarma yerken boğulacaksın diye ödüm kopuyor sonuçta bu sarmaların hepsi senin içerde bir büyük kazan senin , bir gün ağzına tepmeden yersen kafamda ekmek kıracağım " dediğinde dudaklarımı büzüp ona bakarak " Öylede tadı çıkmıyor ki tane tane hem küçücük bunlar bir şey olmaz bana validemin validesi " .
Bana biraz daha bakmış ve hey allahım diye mırıldanarak yemek yemeye devam etmişti . Onun yani sıra ara ara biraz bana sataşmatı ama bu hareketleri ben ve dedem tarafından ustalıkla püskürtülmüştü.
Yemeğimizi yedikten sonra annem , anneannem ve dedem verandaya çıkıp oturmuştu bende herzaman ki gibi çoraplarımı çıkarıp çimlerin üzerinde koşuyordum arada bir göğsüm sıkıştığı için durup nefes alıyordum .
Bahçenin etrafında bir tur daha attığımda bu sefer göğsüme bıçak saplanmış gibi irkildim ve verandaya gitmek için iki adım atmıştım ki burnumdan süzülen sıvı beni durdurmuştu elim refleks olarak orayı bulduğunda elime bulaşan şeyi görmek için havaya tuttum.
Kıpkırmızı bir kan olmuştu , görüşüm dahada bulanıklaştığında bir adım dahi atamadan karanlığa sürüklenmeye başlamıştım .
Bir annenin feryadı koptu yüreği bildiği evladı için işte o zaman utandı tüm insanlık.
:;::;::;:;::;::;:::;::;;:;;:;;:::::::;;::;;;;;:;::::::;;;;:::::;;
Vote atmayı unutmayın ¡¡¡
Yorum sınırı: 10
Bölüm hakkında düşünceleriniz.
Dede
Anneanne
Bir sonraki bölüm görüşürüz inşallah
Burayada şakayık bırakıyorum seversiniz .