"Belki de insan herşeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla "
-Stefan Zweig•••••
Önümde olan tepsiyi bir kaşık daha alarak yatağımın yanında bulunan sehpaya koyup bakışlarımı önümde her zaman olduğundan daha - merhametli - bakışlarla beni süzen dedeme çevirdim.
"Çok lezzetliydi çorba eline sağlık dedem "
"Afiyet bal şeker olsun torunuma " ağzımı silmek için elimi aldığım peçeteyi kasenin yanına bırakıp arkama yaslandım ;
"Neden bana uzun uzun bakıyorsun Artem ? "
"Ama sormak istediğim birşey var "
"Evet ... sorunu bekliyorum "
"Bu çorbayı yapman için illa hastamı olmam gerek " dediğimde başını geriye atarak büyük bir kahkaha atmıştı.
"Bundan sonra daha sık yapacağımı bilmen gerek , hatta bir yerden sonra öyle bıkana kadar yemiş olacaksın ki her adı geçtiğinde miden bulanacak "
"Imm beyefendi acaba şikayet dilekçemi geri çekebilirmiyim ? " dediğimde başını hayır anlamında sallayarak sehpanın üzerinde olan tepsiyi almış ve yatağımdan kalkıp kapıyı açmış ve aynı hızda kapatmıştı.
Bakışlarımı etrafımda gezdikten sonra yüzümü pencerenin olduğu tarafa çevirdim nisan ayında olduğumuzdan yağmur yağıyordu içime yağmurlu havalarda bir sıkıntı çöker ve yağmur dinip güneş çıkana kadar devam ederdi.
Benim için akıt o damlaları bulut benim dökemediğim göz yaşlarımın hatrına sen akıt benim için bu gece tüm gücünle isyan et dünyanın adaletsizliğine .
Gökyüzünde olan bakışlarımı bu sefer kapıya diktim . Muhtemelen ne yapacaklarını tartışıyorlardi ama benim umrumda değildi benim terk derdim bu günden itibaren bana ne kadar acı çektireceklerdi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abis
Krótkie OpowiadaniaÜç can bağı hikayesi Sezon finali oldu Yaza doğru devam edecek