Arkadaşlar şey yapma kararı aldım. Tessa gelecek. Ama Thomas ve Newt birlikte olacak. Tabii siz başka bir fikir verirseniz, başka bir şey önerirseniz dikkate alırım.
Aslında Tessa'yı hikayeye soksam mı sokmasam mı bilemiyorum yani lütfen fikirlerinizi belirtin.
İyi okumalarr.
Meşaleleri ateşe attıktan sonra herkes bir taraflara dağılmıştı. Bu sefer ben de atmıştım. Newt Thomas ile konuşuyordu. Minho koşucularla oturuyordu.
Onların yanına gittim.
"Naber çaylak."
Dedi Minho ben yanlarına otururken.
"İyi."
"Bu sefer eğleniyorsun gibi Ava."
Gülerek Ben'e döndüm.
"Ever. Burası sandığımdan daha eğlenceliymiş."
Labirente döndüm. Buraya alışmıştım. Oldukça yaşanılırdı. Buradakileri de seviyordum.
Sevmek deyince aklıma Gally gelmişti ne alakaysa.
Ona bakındım. İnşaatçıların yanında yoktu. Ve kutlama yerinde de. Meşale atarken buradaydı aslında.
"Gally'ye mi bakıyorsun?"
Dedi Ben kulağıma fısıldayarak ve ukala bir şekilde. Gözlerimi devirerek ona döndüm.
"Hayır."
Gülerek kafasını salladı. Sonra kulübelerin olduğu yeri işaret etti.
"İnşaat kulübesinde biri var gibi."
Baktığımda gerçekten içeride ışık vardı. Gally'dir herhalde. Diğer inşaatçılar burada olduğuna göre.
"Bu saatte kim var ki orada?"
Gally'ye bakma bahanesi arıyordum.
"Git de bak istersen."
Dedi Minho. Sanırım Gally'den hoşlandığımı falan düşünüyorlardı.
"Bir bakayım birileri oraları karıştırmasın."
Sırıtan suratlarını görmemiş gibi davranıp ayağa kalktım.
Hızlıca inşaatçı kulübesine girdim. Yani hızlıca gidip yavaşça girdim. Ve Gally oradaydı.
Teşekkürler Ben.
Bir şeylerle uğraşıyordu.
"Gally?"
Uğraştığı şeyi gayet yavaş bir şekilde benim göremeyeceğim bir yere koydu.
"Evet?"
"Neden buradasın?"
Dedim gözümü inşaat kulübesinde gezdirirken.
"Neden merak ediyorsun?"
Çünkü sana olan aşkından yanıp tutuşuyorum ve seni görmediğim her saniye lava basıyormuş gibi hissediyorum falan mı dememi bekliyordu.
"Birilerini pataklarsın sanmıştım."
Bunu yapacaktım.
"Tabi pataklamak istediğin kişi seni pataklamazsa."
Ukalaca güldüğümde o benim aksime sinirli bir şekilde gülüyordu.
"Her neyse ben de geçen kutlamadaki gibi rezil olsam bir daha kutlamalara gelmezdim."
"Sana iyi kaç... çalışmalar."
Oradan dediklerimden gayet memnun bir şekilde çıktım.
Buna anca bir çocuk kanardı ve Gally'nin çocuktan farkı yoktu. Geleceğinden emindim. Er ya da geç. Ben de onu kutlama yerinde bekleyecektim.
"Hey Ava!"
Newt'e döndüğümde bana gel işareti yaptı. Acaba yine ne istiyordu?
"Evet."
Dedim onun yanına gidince. Kütüğe yaslanmış oturuyordu yeni çaylak işe birlikte.
"Gel."
Dedi oturduğu yerin karşısını göstererek.
Karşılarına oturdum ve ona beklenti içinde baktım.
"Çaylak bu horoz."
Şok içinde Newt'e döndüm. O ise dokunsam kahkaha atacakmış gibiydi.
"Bunu demeyi kestiğini düşünüyordum."
"Çaylak ile birlikte yeni tavuklar geldiğine göre."
Çaylak ise anlamaz gözlerle bize bakıyordu.
"Sana anlatayım çaylak."
Diye söze girdi Newt.
"Biliyorsun yemek yemek zorundayız. Tavuklar belli bir süre sonra ise kartlaştıkları eti kötü oluyor ve yenmiyorlar. Ve biz de kartlaşmadan önce onları yemek zorunda oluyoruz."
Kafamı sağa sola sallayıp elimi anlıma koydum. Derin bir nefes aldım. Resmen bu hikayeyi bilmeyen yoktu. Newt sağolsun.
"Ve Ava bunları aynı horozlar gibi koruyor. Görmedin diye üzülme yakında görürsün."
Horoz sesi çıkarıp kahkaha attığında Thomas da kahkaha atmıştı.
"Ne komik ama. Ha ha ha."
Dedim ve yapmacık bir kahkaha attım. Aslında bunu anlatması ve bana horoz demesi hoşuma gidiyordu biraz.
"Çaylak!"
Üçümüz de arkaya döndüğümüzde Gally'yi gördüm. Geleceğini biliyordum. Çok iyi biliyordum.
"Neyden yapıldığını görelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maze Runner • Gally
أدب الهواةThomas, Minho ya da Newt ile sevgili değilsiniz. Kutudan çıkıp koşmayacaksınız. Koşucu değilsiniz. Ne olacağını merak ediyorsanız buyurun gelin. ~İlk Gally kitabı~