Bu bölüm biraz karmaşık olmuş olabilir çünkü pek uzatmak istemedim ve artık heyecan gelsin falan istedim. İyi okumalarr.
"Ava.."
"Avaa.."
"Uyan Ava.."
Gözlerimi yavaşça açtım. Başım ağrıyordu.
"Sonunda. Ona seslenmemizin işe yarayacağını söylemiştim."
Durmadan konuşan kişiye bakınca Chuck olduğunu fark ettim. Jeff de buradaydı.
"Nasıl hissediyorsun Ava?"
Yavaşça doğruldum.
"İyiyim."
Son olanları hatırladım. Ben'in değişik hallerini ve Gally'yi.
"Ben nasıl?"
Chuck ağzı açık arkamdaki Jeff'e döndüğünde bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.
"Ne oluyor."
Chuck bana birkaç adım yaklaştı.
"Ava bir yıldır baygınsın."
Bir yıl mı? Çok fazlaydı. Sadece kafamı vurmuştum. Chuck da hala küçücüktü. Gally ne yapmıştı bu süre boyunca en çok da onu merak ediyordum sanırım.
Arkamdan Clint'in kıkırdamasını duyunca hızlıca arkamı döndüm. Clint gülünce Chuck da gülmüştü.
Beni kandırmışlardı.
"Çok kötüs-"
Labirentin açılma sesini duyunca Chuck birden arkasını döndü.
"Labirent açılıyor."
Sonra koşarak dışarı çıktı. Bağırışını duydum.
"Hadi çocuklar labirent açılıyor."
Jeff'e döndüm.
"Ne oluyor?"
Bir şeyler oluyordu. Belliydi.
"Dün Minho ve Alby.."
Söylemekte zorlanıyordu.
"Onlara ne oldu."
"Labirentte kaldılar. Ve Thomas da labirente girdi."
"Ne?"
Öleceklerdi. Labirentte hayatta kalamazlardı.
"Evet!"
Dışarıdan Chuck'ın mutluluk dolu bağırışını duyunca Jeff ve Clint koşarak dışarı çıktı. Ben de ne olduğuna bakmak için kapıya çıktım.
Gelmişlerdi. Labirentten sağ çıkmayı başarmışlardı. Labirentte bir gece kalmışlardı.
Gally'ye baktığımda çok şaşkın olduğunu fark ettim. Sonra birden arkasına döndü. Bana baktı. Şimdi daha da çok şaşırmış görünüyordu.
Hızlıca bana doğru yürümeye başlayınca gerilmiştim haliyle. Bana kızacak mıydı ki? Diğerleri buraya bakıyor mu diye baktığımda bi Minho gülerek buraya bakıyordu.
Gally içeri girip beni de kolumdan tutup içeri çekti. Sonra biraz duraksadı.
"İyi misin?"
Dedi. Endişeli bir şekilde. Endişelenmişti.
"Evet."
Şok olmuştum birden çünkü Gally'den bunu duymak pek bekleyeceğim bir şey değildi.
"İyi."
Biraz daha duraksadı. Sanırım yapmak istediği ya da demek istediği bir şey daha vardı.
Ama o gitmek için arkasını döndü. Yine biraz duraksadı. Sonra çok hızlı bir şekilde bana sarıldı. Bir elini belime koydu diğer elini de enseme koyup saçlarımı okşadı.
Bu güzel saniyeler çok kısa sürdü. Hızlıca geri çekilip kulübeden çıktı. Kısa sürse de beni bayağı etkilemişti. Tüylerim diken diken olmuştu ve içimde bir değişik oluşmuştu.
***
Şu an herkes toplanmıştı. Olanlar hakkında konuşuyorlardı. Gally olanlardan hiç memnun değildi. Olanları bana anlatmışlardı. Ben'in sokulup labirente gönderildiğini, sokulmanın ne demek olduğunu ve Alby'nin sokulduğunu.
Toplantı gibi şeye girmemiştim çünkü kimsenin tartışmasını çekemezdim. Orada olmadığım halde bile sesler buraya kadar geliyordu.
Ağır ve yüksek bir ses gelince birden dikkat kesildim. Bu sesi biliyordum. Kutudan geliyordu.
Hızlıca dışarı çıktım ve herkes gibi kutuya koştum. Newt kutuya girdi. Sonra şok içinde bize baktı.
"Bu bir kız."
Herkes şaşkın şaşkın fısıldaşmaya başlamıştı.
Bir kız daha gelmişti. Ama ilk kız değildi. Ve birinin daha gelmesi daha doğrusu bir kızın daha gelmesi beni pek memnun etmemişti. Ama ilk kız bendim. İlk göz ağırları da bendim.
Kıza bakmak için kenarıyla yaklaştım. Kesinlikle ben daha güzeldim.
"Elinde ne var?"
Gally'nin dediği şeyden sonra Newt elindeki kağıdı aldı. Sesli bir şekilde okudu.
"Kız sonuncuydu."
Kız olduğu yetmiyormuş gibi bir de sonuncuydu. Daha ne olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maze Runner • Gally
Fiksi PenggemarThomas, Minho ya da Newt ile sevgili değilsiniz. Kutudan çıkıp koşmayacaksınız. Koşucu değilsiniz. Ne olacağını merak ediyorsanız buyurun gelin. ~İlk Gally kitabı~