Çünkü kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evrenin Ruhu'nda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşme...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Emma, tabii ki de onlarla gitmeyecekti.
Nefret ettiği insanlarla aynı çatı altında kalmak en son isteyeceği şeydi.
Elini kaldırıp, bir bilek hareketiyle Steve'i duvara fırlattı. Ona doğru gelen Natasha'yı havaya kaldırıp uzağa fırlattı ancak Wanda sayesinde yere düşmekten kurtuldu.
Artık hepsi kötü kötü bakıyordu.
Wanda karşısına geçti. Güçleri birbirine çok benziyordu. Emma'nın ellerinden kızıl dumanlar çıkmazken, Wanda'nın ise güçlerini kullandığı zaman burnu kanamıyordu.
Emma üstüne doğru gelen kızıl dumandan kıl payı kurtuldu. Köşedeki levhayı söküp ona doğru gelen Natasha'ya fırlattı. Steve kalkanıyla onu korudu.
Elini köşedeki arabaya çevirdi. Çevik Bir hareketle Wanda ve Pietro'nun üstüne fırlattı. Wanda güçleriyle arabayı kenara fırlattı.
Genç kız nefes nefese kalmıştı. Dakikalardır eline geçeni onlara firlatıyordu ve hepsi de kıl payı kurtuluyordu. Ona karşı çok sert davranmamalarına rağmen çok yorulmuştu. Burnundan akan kanlar boynundan aşağıya doğru akıyordu. Kan kaybından başı dönmeye başlamıştı ama pes etmeye de niyeti yoktu.
Genç kız Tony'ye döndü. Büyük bir çığlık atıp adamı duvara fırlattı. Artık kan ağzından da geliyordu. Gücünü bu kadar fazla kullanmamalıydı. Kafasını ona doğru koşan Natasha'ya çevirdi. Gözleri kaydı ve geri geri düştü. En son hatırladığı kızıl ajanın onu yere dusmeden tutmasıydı.
Emma her ne kadar istemese de pes etmişti. Kendisi değil vücudu pes etmişti. Bu kadar ağır gücü içinde barındıran beden bile kaldıramamıştı.
*****
"Öldü mü?"
Bütün ekip Quinjet'e binmiş, baygın yatan kızı izliyordu.
Natasha ise Emma'nın ağzındaki ve burnundaki kanları temizliyordu.
"Ölmediğine eminim" diye mırıldandı Nat. Wanda derin bir nefes alıp geriye yaslandı.
"En son Steve'in sırtında ağaç parçaladığını gördüm. Ağacın dalı kafama gelince bayılmışım" dedi Pietro. Çoğu buna gülmüştü.
"Fark ettiniz mi bilmiyorum ama en çok beni dövdü"
"Abartma Tony, benim sırtımda ağaç parçaladı"
Natasha gözlerini aralayan kıza baktı. Çok fazla kan kaybetmesine rağmen çabuk toparlanıp uyanmıştı. Hiçbir şey olmamış gibi yattığı yerden kalktı. Gözlerini herkesin üstüne gezdirdi. Kimsenin ona saldırmadığını görünce arkasına yaslandı.
"İyi misin?"
Kızıl kadının ona iyi davrandığını görünce üstüne fırlattığı trafik lambasının vicdan azabını çekti.
