Çünkü kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evrenin Ruhu'nda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşme...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Emma ona uzatılan peçeteyi alarak burnundan akan kanı sildi. Tony sabah Emma'yı almış, kuleye geri getirmişti ve Emma ne kadar istemese de panzehir için çalışmalara başlamışlardı.
Şu an ise panzehiri bulana kadar Emma'nın iyi olması için çabalıyorlardı.
Emma'yı önemsiyorlardı ki bu genç kızı haliyle şaşırtmıştı.
"Biraz su ala-"
Sözünü bitirmeden yanında bir su bardağı belirdi. Emma bir yudum alıp kafasını geri yasladı. Odasında kendinden geçmiş bir şekilde yatıyordu. Başında Wanda, Vision, Pietro bekliyordu. Bir saat sonra başında bekleme sırası Bucky, Natasha, Clint'e geçiyordu.
Emma ellerini çökmüş yüzünde gezdirdi. Göz altları beklediğinden daha fazla çökmüştü.
"Siz bir de beni sağlamken görün o zaman daha bir güzelim."
Emma birbirine girmiş saçlarını düzeltmeye çalıştıkça saçları daha çok karışıyordu bu yüzden saçlarını rahat bırakma karar almıştı.
"Sen hele bir iyileş."
Wanda gülümseyerek ona moral vermeye çalışıyordu ancak Emma moral alacak durumda değildi. Saatlerdir çalışmalarına rağmen panzehiri bulamamış olmaları onu daha çok umutsuzluğa sürüklüyordu.
Emma kolundaki seruma çevirdi bakışlarını. Yemek yiyemediği için serum baglamışlardı. Serumun pek bir işe yaradığı söylenemezdi. Emma artık kan kusuyordu.
Emma kendindeki garipliği fark edince kaşlarını çattı. Nefes alamıyordu.
"Be- ben..."
Emma'nın gözleri kaydı. Kafası geriye doğru düştü. Bütün vücudu titremeye başlayınca Wanda korkuyla çığlık attı. Ağzının kenarlarından kan damlıyordu.
"Banner'ı çağırın! Hadi Pietro!"
Wanda, Emma'nın kafasını tutmaya çalışırken, Pietro odadan çıkmıştı bile. Bruce koşarak odaya girene kadar Wanda Emma'nın titreyen bedenini tutmaya çalıştı. Bruce gelince hemen geri çekildi.
"Kriz geçiriyor."
Bruce kafasının altındaki yastığı kenara fırlatıp yan çevirdi. Ağzından akan kanlar artık yatağa damlıyordu. Çıkardığı iğneyi boynuna enjekte edince Emma titremeyi kesti. Ağzından akan kanlar ise azalmıştı.
Bruce Banner bir kriz anını daha sakince yoluna sokmuştu.
Ağzındaki bütün kanı temizleyip geri yüz üstü yatırdı. Wanda az önce şahit olduğu görüntüyü sindirmek için kafasını kardeşinin göğsüne saklamıştı.
"Şu an her şey yolunda, dinlenmesine izin vermeliyiz."
Son bir kez hareket etmeden uyuyan kıza baktılar. Huzurlu bir uykuda gibi görünüyordu. Odayı boşaltıp herkesin onları beklediği büyük salona geçtiler.
