'in love'

587 63 8
                                    

"Nasıl oldu? Neden bayıldı? Konuşsana Stephen!" Pepper endişeyle Stephen'ı sorulara boğarken Emma yattığı yatakta kıpırdandı.

Stephen Strange ile konuşmalarından sonra daha fazla kaldıramayıp bayılmıştı. Saatlerdir Pepper genç kızın başında bekliyor, görevden gelmek üzere olan Tony'i endişelendirmek istemiyordu.

"Dediğim gibi konuştuk ve bayıldı. Tahminimce birazdan uyanır, işim var gitmem lazım." Stephen daha fazla soru kabul etmeyerek odanın içine bir portal açtı ve saniyesinde odadan ayrıldı.

Ağzı açık bir şekilde Stephen'in arkasından bakan Pepper sinirle ofladı ve Emma'nın yatağının ucuna oturdu. Yavaşça saçlarını okşarken Emma tek gözünü açtı. Pepper korkuyla sıçradı.

"Gitti mi?" Etrafi kontrol ettikten son yatakta oturur pozisyona geldi.

"Gitmiş. Lanet olası büyücü!" Söylenerek yataktan kalktı ve kendisine bakan Pepper'a döndü.

"Bir sorun mu vardı?" dedi hiçbir şey olmamış gibi.

"Ah... Artık hiçbir şeye şaşırmıyorum. Tony ile tanıştığım günden beri hiçbir şeye şaşırmıyorum." Şaşkınlık ve sinirle karışık söylenerek odadan çıktı. Emma omuz silkti, peşinden odadan çıktı. Star'ın odasına girdi.

"Keşke kapıyı çalsaydın." dedi kızıl saçlı kız. Yatakta uzanmış dergi okuyan genç kız göz ucuyla kendisini izliyordu. Emma'nın konuşmasına izin vermeden konuşmaya devam etti.

"Strange ile konuşman nasıl geçti?"

"Güzeldi." Kestirip atarcasına konuştu. Star omuz silkti ve dergiyi incelemeye devam etti. Star ile can sıkıntısını gideremeyeceğini anlayınca odadan çıktı.

"Friday?"

"Buyrun Miss Stark."

"Şu an kulede kimler var?"

"Maximoff ikizleri Miss Stark." Emma sıkıntıyla ofladı. Gidip Pietro'yu rahatsız etmek gayet cazip görünüyordu.

"Pietro nerede?"

"Spor salonunda."

"Tamam. Sağ ol Friday."

Koşarak asansöre bindi ve spor salonunun olduğu katta indi.

Spor salonuna girerken eline bandaj saran Pietro'yu gördü. Adım seslerini duyan Pietro kafasını kaldırdı ve kendisine doğru gelen genç kıza baktı.

"Bir sorun mu var?" Haliyle Pietro şaşkındı.

"Canım sıkıldı." dedi ve yanına oturdu.

"O zaman canının sıkıntısını gidermek lazım." Pietro ayağa kalktı ve elini tuttu. Kendisiyle birlikte Emma'yi dövüş pistine çekti.

"Ne yapıyorsun?" Gülerek konuştu.

"Canının sıkıntısını geçiriyorum." dedi ve karşısında pozisyon aldı. Emma tek kaşını kaldırdı ve hafifçe gülümsedi.

"İyi, peki." Üzerindeki tişörtü çıkartıp oturdukları yere attı.

"Sen böyle yaparsan dövüşemeyiz ki." Pietro hayran hayran konuştu. Emma meydan okurcasına güldü.

"Öyle mi? Nedenmiş Mr.Maximoff?" Karşısında pozisyon aldı.

"Çünkü Miss Stark, bugün olduğunuzdan daha güzel görünüyorsunuz." Emma iltifat beklemediginden yerinde dondu kaldı. Bunu fırsat bilen Pietro ilk yumruğu attı. Emma ne kadar dalmış olsa da yumruktan rahat bir sekilde kaçtı.

"Oysaki her zamanki halim." Diz kapağına sert bir tekme attı. Dizlerinin üzerine çöken Pietro derin bir nefes aldı.  Kendini sırt üstü yere attı ve Emma'nın ayağına sarıldı. Hızlıca ters çevirdi ve genç kızı da kendisi gibi yere düşürdü. Emma yerde kendisi üstündeydi. Eliyle yüzünü kapatan saçlarını okşayarak kulağının arkasına attı.

"Her zamanki halin bile böyleyse... Gerisini düşünemiyorum." dedi. Gözlerini gözlerinden ayırmıyordu. Bir kez daha elini saçına uzatırken Emma elini sertçe tuttu. Ayağıyla üzerinde olan bacaklarını itti ve tuttuğu eli bükerek kolunu sırtıyla birleştirdi ve yüzünü yumuşak zemine bastırdı. Sırtına çıktı ve sertçe ters çevirdiği kolu kavradı. Kulağına doğru yaklaştı ve fısıldadı.

"İltifatlar, flörtler... Size noluyor Mr.Maximoff?" dedi Emma. Hala gülümsüyordu.

Pietro hızlıca Emma'yi sırtından attı ve yuvarlanarak üzerine çıktı. Kollarını sıkıca tuttu.

"Bana bir şeyler oluyor Miss Stark."

"Ne oluyor sana?"

Pietro gözlerini gözlerinden yavaşça burnuna oradan da dudaklarına indirdi. Kollarını tek eliyle tuttu ve sağ elini yavaşça dudaklarına çıkardı. Hafifçe alt dudağını okşarken dilini kendi alt dudağında gezdirdi. Emma gözlerini, dudağında gezinen ellerin sahibinin dudaklarına indirmemek için kendini zor tutuyordu.

"Sanırım... Aşık oluyorum. Sen de hissediyor musun?" dedi yoğun bakışlarla.

Emma yutkundu, konuşacak mecali kendinde bulamıyordu. Her yeri uyuşmuştu sanki. Bu yakınlıkta düşünmeyi bile unutmuştu. Cevap bekleyen Pietro sabırsızlıkla nefes verdi. Verdiği nefes Emma'nın dudaklarını yakıp geçti. Zar zor kendine gelen genç kız aklına gelen ilk şeyi yaptı.

Ellerini elinden kurtardı ve sertçe omuzlarını itti. Hızlıca ayağa kalktı ve koşarak kapıya ulaştı. Bakışlarını üzerinden çekmeyen Pietro'ya döndü. Dilini alt dudağında gezdirdi ve gülümsedi.

"Bende de var bir şeyler, hızlı çocuk." dedi ve koşarak asansörün düğmesine bastı. Gülümsemekten kasları ağrıyacak duruma gelmişti.

‡‡‡‡

Kısa bir ara vermiştim. Ancak sahalara geri döndüm.

Nasılsınız?

Karneler nasıl?

Umarım yaz tatilini çok güzel geçirirsiniz.

Sevin, sevilin daima sevilen kalın!
Hoşça kalın!

Apple Pie | Pietro MaximoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin