3 Bölüm

12.3K 639 104
                                    

Baran Demir beye dönüp "bu kız daha ne kadar burda kalacak baba Toprak gibi bizimde gitmemizi istiyorsan kızınla oturursun burda" dediğinde şaşırmamıştım.

İstenmemeye alışkındım.

Sanırım tası tarağı toplayıp gitme zamanımız gelmiş Elçin?

Diyen iç sesimin haklı olduğunu biliyordum. Masadan kalkmak için girişimde bulunduğum sırada Bulut kolumdan tutup beni yerime oturttu ve Baran'a karşı konuşmaya başladı.

"Sen ne zamandır böylesin abi? Her insanın aynı karaktere sahip olduğunu düşünüyorsun ama yanılıyorsun. Elçin, Alara gibi değil," diyen Bulut'a karşı abisi sinirli bir nefes verdi.

"Asıl sen yanlış düşünüyorsun küçük kardeşim bazı insanların karakteri vardır evet ama ne Alara denen o kızın ne de bu kızın bir karakteri var" demişti ve dediği gibi ben masadan kalkmıştım.

Ağzının payını tabiki verecektim ama ondan önce odaya çıkıp bu eve getirdiğim şeyleri valizime koymam gerekiyordu. Sonra da muhtemelen Özgür'ün yanına giderdim.

Yemek odasından çıktım ve odaya gitmek için asansör beklemeye başladım. Asansör'ün düğmesine ardı ardına basıyordum. Asansör geldiğinde bindim ve hemen 3.cü kata bastım.

Sinirden elim ayağım titriyordu. Biraz önce geçen mide bulantım tekrar kendini gözsterdiğinde bu sefer tutamayacağımı biliyordum.
Asansör durduğu gibi odaya koştum ve odada ki banyoya doğru ilerledim.

Klozetin kapağını kaldırdığım gibi kusmaya başlamıştım. Uzun süredir bir şey yemiyordum o yüzden sadece biraz önce içtiğim mercimek çorbasını çıkartmaya başladım.

Bir süre sonra midemde hiç birşey kalmamıştı ve sadece öğürüyordum. Sakinleşince ayağa kalktım ve sifonu çektim. Aynada ki halime baktığımda göz yaşlarımdan dolayı ıslak yanaklarımı ve hala akmaya devam eden gözyaşlarımı gördüm.

Kusmaktan gerçekten nefret ediyordum.

Suyu açtım ve ağzımı çalkaladım. Havluyla ağımı sildikten sonra kapıda yaslanan bedeni yani Batı'yı fark etmiştim. Korkudan sıçradığımda Batı kapıdan ayrılıp yanıma yaklaştı.

"Ne o zayıf kalmak için yediklerini kusan o kızlardan mısın?" Dediğinde "Sana ne" diyip yanından geçtim ve gitinme odasına girdim zaten daha tam yerleştirmediğim eşyalarımı alıp valizin içine attım. Düzenli bir şekilde yerleştirmediğim için dağınık duran ve kapanması zor olan valizin üstüne oturdum ve fermuarı tutup çektim. Batı hala beni izliyordu.

Valiz kapandığında oturduğum yerden kalkıp karşısına dikildim. "Ne var açıkta bir yer mi gördün sabahtan beri bakıyorsun" dediğimde iki saniye için dudağının kıvrıldığını görür gibi olmuştum.

Cevap vermesini beklemeden odadan çıkıp merdivenlere yöneldim asansörü bekleyemezdim.

Keşke bekleseymişim amına koyayım bu valizle kaç kat aşağa inmiştim. Kapıya doğru ilerlerken herkesin salonda oturduğunu görmüştüm.

Evet kızım yargı modunu açabilirsin!

Diyen iç sesimi dinleyip konuşmaya başladım.

"Seninle başlayalım bakalım Baran, benim hakkımda ne düşündüğün umrumda bile değil ben buraya kimsenin güvensizliğini tamir etmeye gelmedim Alara mı her ne boksa size ne yaptı bilmiyorum ama onun yüzünden bana böyle davranmaya hakkınız yok en büyük abimsin diye sana saygı duyacağımı falan beklyiyorsan, bizim oralarda bir laf var nah diye bilir misin bilmem ama sana nah saygı duyarım. Benimle böyle konuşmaya hakkın yok." Diye konuşmaya başladığımda herkes gözlerini şokla açmış bana bakıyordu.

Yeni aile Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin