fire on fire | yoonmin ✓

4; Benim gecelerim seni düşlemekle geçerdi.

Agust D & Suran - So Far Away eşliğinde yazdım.

•27062021 / 02.15

Kısa ama tatlı süren bir mesajlaşmadan sonra işinin olduğunu söyleyip konuşmayı sonlandırmıştı. Üstelik çok fazla da konuşmamıştık, ya konuşma tarzımdan hoşlanmamıştı ya da gerçekten işi vardı. İlginç biriydi, bunu onunla konuştuğunuz ilk dakikadan itibaren iyi anlardınız. Ne zaman nasıl düşünecek asla bilemezdiniz. Çözülmesi çok zor bir adamdı, ben ise ona çekilmekten kendimi alamıyordum.

Bir kaç gün sonra yine bir hikaye sayesinde konuşmuştuk. Sevdiğim bir şarkıyı paylaşmıştım ve o da o şarkıyı seviyormuş. Böylece bir ortak noktamız olmuştu ve ben sevinçten yataktan düşüp kalçamı incitmiştim. Onun tabii ki haberi yok! Söylersem üzülürdü, üzülmesin.

Okulum tatil olduğundan dolayı sürekli mesajlaşıyorduk, evimde olan sorunlarımdan onunla konuşarak uzaklaşmaya çalışıyordum, ve işin garip yanı gerçekten de onunla konuşurken, bırakın sorunları unutmayı, kendimi bile unutuyordum. Görmezden gelinemeyecek türde bir gerçeklik vardı ortada; ondan iyice hoşlanmaya başlamıştım. Ve belli etmekten de asla çekinmiyordum.

Geçenlerde bir ara konuşurken bana, "Benden hoşlandığını gözlemliyorum, inkar etme." Demişti. Ben ise bu gerçekliği yalan olarak gösterme fikrini kötü bulmuş ve gözlemlerini doğrulayarak mesajını beğenmiştim.

Ona olan ilgim öylesine hoşuna gitmişti ki, bana daha çok ilgi vermeye ve verdiği ilgi sayesinde daha da çok ilgi almaya başlamıştı. Haberimiz olmadan ilgi alışverişi yapıyorduk, ve ne onun ne de benim birbirimize gittikçe kapıldığımızdan hiç haberimiz yoktu. Fark ettiğimizde ise.. beraber olmaya karar vermiştik.

O zamanlarımızda birbirleriyle flört eden insanlar, çıkma teklifi ederlerdi. Fakat bizim bağımız öylesine güzeldi ki, ne o ne de ben çıkma teklifi etmemiştik. Aramızdaki ilişkiyi resmiyete dökerken 3 kelimeye sığdırmak istememiş, ilişkimiz iyiden iyiye güçlenirken birbirimize sahiplik eki barındıran, sevgilim, hayatım kelimelerini kullanmaya başlamıştık. Bana öyle seslenişi öyle çok hoşuma gidiyordu ki, daha önce hiç görmediğim birine kalbim akıp gidiyordu, engel olamıyordum, engel olmak istemiyordum.

Okulumun verdiği tatil son bulmuş, yeni bir seneye başlarken fazlasıyla heyecanlıydım. 10. sınıfta okumak fazlasıyla hayal gibi geliyordu. Şaşıracaksınız fakat, mutluydum. Güzel giden bir ilişkim vardı, okulumu okuyabiliyordum, ailemle aram az da olsa iyiydi. Tanrı'dan başka ne isteyebilirdim ki, hiç bir şey! Sahip olmak istediğim herşey zaten altın tepsiyle bana sunulmuştu. Yoongi, benim biriciğim hayatıma girdikten sonra herşey güzel gelmeye başlamıştı. Ondan önce, o yokken nasıl yaşamışım diye düşünüp duruyordum sürekli.

Okulun önüne vardığımda telefonumu çıkardım ve biriciğime mesaj attım.

mochimin: Sevgilim, ben okulun önündeyim.
Yarım saat kadar sonra dersim başlayacak,
gelmedin mi hala?
İletildi 11:09

Uzun zamandır konuşuyorduk ve bir kez dahi buluşamamıştık, bu yüzden bir kaç gün önceden bir buluşma ayarlamıştık kendimize. Çok fazla heyecanlıydım, aylarca konuştuğum sevgilimle bugün yüz yüze gelecektim. Buluşmayı benden daha çok istemişti, beni görmeyi istemişti! Mutluluktan ağlamamak için ellerimi gözlerime çıkardım ve biraz hava yaptım.

Görmediğim birini özlüyordum, sesini, kokusunu, gülüşünü..

Daha öncesinde konuşurken bana fotoğraflarını göndermişti evet ama, birini gerçekte görmekle fotoğrafta görmek çok ayrı bir şeydi. Yanıt gelmeyen mesajıma dudaklarımı büzerek bakıyordum. Neden cevap vermiyordu?