Kolej Savaşçıları 2 İhanet

Yirmi Dördüncü Bölüm

Yarışma günü...

(Ecem Seven...)

Sırt çantamı koluma takıp Bora ile taksiden indik. Yarışmanın yapılacağı binanın önüne gelmiştik. Benim burda olduğumu anlamalarını için mavi bir peruk takmıştım. Siyah bir şapka takıp yüzümü olduğunca saklamaya çalıştım.

Dün Bora bana bizimkilerin dans karografisini getirmişti. Oldukça iyi bir iş çıkarmışlar ama bir sorun vardı. Okula gittiğimde Duru'nun karoğrafisi izledim ve bizimkilerin dansına çok benziyordu. Su sayesinde yarışmada çalıntı dans kullanıcaklardı. Bu yüzden yarışma ertelenebilirdi. Yarışma ertelenirse iki hafta falan ertelenirdi. Bizimkilerin bu iki haftada yeni bir karografi bulmaları çok zordu. Bende asla yetiştiremezdim.

Bora ile beraber binaya girip dansın yapılacağı salona geçtik. Diğer okul ve bizim okuldan birçok kişi gelmişti. Tabiki buraya yarışmayı izlemeye gelmedim.

"Hadi gidip şunları bulalım."

Salondan çıkıp yarışmacıların bekledikleri odayı bulmaya çalıştık. Yarı finalide aynı yerde yeptığımız için burayı az buçuk biliyordum. Geçen sefer en altta bekleme odasında beklemiştim. Bora ile en alta inip bekleme odalarının önünden yavaşça geçip kapısı açık olan odaların içine baktık. Odaların önünden geçerken bizimkilerin kaldığı odanın önüne geldik. Yavaşça odanın önünden geçip içeri bir göz attım.

Biricik'e nolmuş?

Odanın önünden geçip "Bora, Biricik'e nolmuş? Haberin var mı?"

"Ayağını burkmuş diye duydum."

Bir bu eksikti!

Bora ile ilerlemeye devam ederken Duru gilin olduğu odaya geldik. İçeri baktığımda tam kadro olarak odada olduklarını gördüm. İşte bu güzel haber. Bora ile beraber geri dönüp üst kata çıktık. "Şimdi gidip şu güvenlik odasını bulalım bakalım." bir üst kata daha çıkıp güvenlik odasından birkaç metre ileride beklemeye başladık. Burda Bora devreye giriyordu. O gidip içeride oturan adamı dışarı çıkarmaya çalışacaktı. Onlar çıkınca bende içeri girip tüm kamera kayıtlarını devre dışı bırakacaktım. Bora yanımdan ayrılıp içeri girdi. Ona da renkli bir lens vermiş, peruk takmış ve bolca beyaz tenli gözüksün diye dünyanın makyajını yapmıştım.

Kolumdaki saate bakıp kaç dakika kaldığına baktım. On dakika sonra yarışma başlayacaktı. Ayaklarımla tempo tutmaya başladım. Oflamaya başlamıştım ki Bora güvenlik ile odadan çıktı. Onlar odanın önünden ayrılınca hızla odaya girdim. Bora bana nasıl devre dışı bırakacağımı anlatmıştı. Anlatıklarını teker teker uyguladım. Kameraları devre dışı bıraktıktan sonra birkaç saat önceki kayıtlı olan tüm görüntüleri sildim.

Bilgisayarı komple kapatıp odadan çıktım.

Ecem : hallettim, sen içecekleri hazırla. Birazdan yanında olurum.

Aşağıya indim. Alkış sesleri gelince bizimkilerin sahneye çıktıklarını anladım. Telefonum titreyince gelen mesaja baktım.

Bora : içecekler hazır. Adamı yolluyorum.

Ecem : tamam ,bir dakika sonra oradayım.

Telefonumu cebime koyup aşağıya , bekleme odalarının olduğu yere geldim. Bora bir odada beni bekliyordu. Elindeki kulaklığın tekini bana verip "başlıyoruz" dedi. Kulaklığı alıp kulağıma yerleştirdim.