Yirmi Yedinci Bölüm

91 16 7
                                    

(Ecem Seven...)

"Aslında biraz faydası oldu ilaçların. Artık daha az sanrı görüyorum. "

"Senin adına çok sevindim. Daha iyi olacaksın. Ee anlat bakalım bu hafta ne yaptın?"

"Yarışma vardı biliyorsunuz. Onları gördüm. Çok güzel bir dans hazırlamışlardı. Onların kaybetmesiniz göze alamadım ve geçen hafta size aklımda bir fikir var demiştim ya işte onu devreye soktum. Şimdi aramızda konuştuklarımız hasta doktor ilişkisi olduğu için kimseye söylemeyeceğinizi bildiğimden size rahatlıkla anlatabilirim."

"Burda konuştuklarımız tamamen aramızda kalıcak."

"Yarışmada karşı okulun danscılarını bayıltım. Sonuçta çalıntı bir dans kullanacaklardı. Tabi sonra birileri benim olduğumu düşünüp okula şikayet etmiş. İki okulda toplandılar ama bir kanıt bulamayınca sadece bir iftira olarak kaldı. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüm. Tabi bulamazlar. "

"Duru'un doğum gününde de aynı şekilde en ince ayrıntıya kadar düşünmüştün. Neden bu kadar her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyorsun?"

"Bilmeme, sanırım her şey yolunda gitsin istiyorum. En ufak bir hata bile büyük sonuçlar doğurabilir."

"Anladım . Bu gün ne yaptın ?"

"Matematik sınavına girdim. Yüksek bir ortalama ile dönemi kapatamadım belki ama yinede iyiydi. Zaten son günlerim ."

"Neden?"

"Çünkü gitmeye karar verdim Leyla Hanım. Yarışmada biri beni görmüş. Su. Mecbur onunla bir takas yapmak zorunda kaldık. Görüntüleri ona verdim. Bakın, eğer biraz daha düşünseydim Su'ya o görüntüleri kaptırmazdım. Eh tahmin edersiniz ki elimde hiçbir kanıt kalmadı. Dün Kemal Bey ile konuştum. İki gün sonra gidiyorum. Benim için çok zor olucak ama olsun. "

"Bazen sadece bırakıp gitmek ister insan ,böylesiniz daha iyi olacağını düşündüğü için. Peki giden arkada bıraktıklarını düşünmeyecek kadar bencil mıdır?"

"Onları ilk kez bırakmıyorum. Sadece bu sefer gerçekten gidiyorum."

"Korkuyor musun?"

"Hemde çok. Bu duyguyu hissetmekten nefret ediyorum. Yaklaşık bir ayımı alıyor bu acıya alışmam. Bu duyguyu ilk kez tatmıyorum ama bu seferki daha acı."

"Neden? Diğerinden farklı olan ne? Neden daha acı olacak?"

"Mete." Boğazım düğümlendi. Ama bu gün ağlamamaya yemin etmiştim. "Onunla sahil kenarında karşılaştık. Artık daha fazla dayanamadığını söyledi. Benim sürekli bir şeyler saklamamdan sıkıldığını söyledi. Ve... Beni sevdiğini söyledi. "

"Sen ne dedin ?"

"Ona yine her zamanki gibi yalan söyledim. Benim yalanlarım yine hayatımın önüne geçti. Ama ona yalan söylek zorundaydım... Her zamanki gibi."

"Doğruları söylemeyi düşündü mü?"

"Düşündüm. Ama söyleyemem. Ben birinin beni sevmesine alışık değilim. Ya o da birgün gitmek isterse, ben ne yaparım?"

"Terkedilmekten mi korkuyorsun?"

"Annem , babam ,Ada ,arkadaşlarım... Hepsi beni bırakıp gitti ve ben bu savaşta tek asker olmak zorunda kalıp tüm cepheleri savunmak zorunda kaldım. Sizce gitmeli miyim, Mete'ye her şeyi anlatmalı miyim?"

"Ben bu sorulara cevap veremem Ecem. Senin hayatını sen kontrol etmelisin. Eve gittiğinde eline bir kağıt ve kalem al . Gidersen neler kazanıp neler kaybedeceğini yaz. Sonra gitmezsen neler kazanıp neler kaybedeceğini yaz. Hangisi daha ağır basarsa ,hangisi seçersen kendini daha iyi hissedeceğini düşün."

Kolej Savaşçıları 2 İhanet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin