Otuz İkinci Bölüm

214 18 8
                                    


(Ecem Seven…)

İnsanın evi gibisi yok gerçekten. 

Eve gelir gelmez uyumuştum. Sağolsun Anzu sabahın köründe kaldırmasaydı daha güzel olacaktı ama olsun. Anzu ile kahvaltı ettikten sonra güzel bir duş aldım. Okul birkaç gün sonra açılacaktır ve ben okulum hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Bugün Kemal abi ile okulumu ziyaret etmeye gidecektim. Doğruyu söylemek gerekirse çok heyecanlıyım. Yeni arkadaşlar, yeni maceralar yaşamak istiyorum. Duştan çıkıp üstümü giydim.Bol paça siyah bir kot pantolon ve üstüne beyaz bir crop giydim. Aşağıya indiğimde Kemal abi çoktan gelmişti. "Hazır mısın kızım?" Başımı salladım. "Evet." Koltuktan kalkıp "Tamam o zaman , hadi gidelim" dedi. Yanımdan geçip kapıya yöneldi. O evden çıkarken son olarak Anzu'yu kocaman öptüm. "Ben gelince beraber dışarı çıkarız olur mu?" Dilini çıkarıp yüzümü yaladı. Tüylerini okşadıktan sonra bende evden çıktım.

Arabaya bindiğim anda okulu düşünmeye başladım. Resmini dahi görmemiştim. Gerçi Bora çok güzel falan dedi ama bilmiyorum. Acaba formam nasıl olacak? Arkadaşlarım, hocalar, müdür… Hepsi bir bilinmezlik .

"Sana yeni bir şoför ayarladım. Seni okula o götürüp gelecek. Sadece okula değil istediğin yere o götürüp getirecek. "

"Böylece benden her an haberdar olabileceksin."

Derin bir nefes alıp "tatilin nasıldı? Yazlıktan ayrıldıktan sonra neler yaptın?" Ay gerçekten mi ya? "Bence Bora'dan tüm bilgileri almışsındır gibi geliyor."  Sanki bilmiyorum. Bora Kemal abiye her ne yaptıysam bir bir anlatmıştır. "Bora bana  bir şey anlatmadı." Bende yedim. Bora'yı zorlandığını biliyorum. Ondan zorla tüm bilgileri almışsındır. "Ecem neden böyle yapıyorsun? Bak yeni bir hayat yaşayalım istiyorum. Seni merak ediyorum. Lütfen bana böyle davranma." Tamam o zaman. 

"Çok güzel bir tatildi Babacım. Önce Paris'e gittim. Zaten gitmeden önce sana söylemiştim ama ben yinede söyleyeyim. Çok güzel bir yer. Bir gün seninle gitmek isterim Baba kız gezeriz. Hatta annemide getir ailecek gezelim. Hem…" araba birden durdu. "Koca üç ay ,üç ay! Yanında olmak istedim, yazlıktayken sürekli beraber olalım istedim ama sen buna izin vermedin. Bana bir şans bile vermedin! Sen bana bir şans vermedin Ecem. Yazlıktayken mutlu olman için elimden geleni yaptım." Önüme bakıyordum. Azarlanmış gibi hissediyorum. Birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra araba tekrar çalıştı. 

Evet , ona hiç şans vermedim çünkü verecek bir yan göremedim.

Yol boyunca konuşmadan devam ettik. Okulun önüne geldiğimizde camdan dışarı baktım. Çok büyüktü. Üniversite olmadığına emin miyiz? Kemal abi arabadan inince bende indim. Kocaman bir bahçesi vardı. Etrafa bakarak okula girdim. Girer girmez sol tarafta yemekhaneye gördüm. Renkli masalar ile donatılmıştır. Sağ tarafta ise bir tenis masası  ve satranç tahtaları  vardı. 

Kemal abi merdivenlere doğru gidince bende hemen arkasından gittim. Duvarlarda tablolar vardı. Kemal abi durunca bende durdum. Kaçıncı katta olduğumuzu bilmiyorum. Kemal abiyi takip edip müdürün odasına gittim. Müdür bana okuzun düzeninden ders sisteminden falan  bahsetti. Gayet güzel bir okuldu. Bora haklıymış. 

Müdür bana gidip okulum gezmemi söyledi. Altı katlı bir okuldu. Müzik odası,zümreler, kütüphane… akla gelebilecek her şey vardı. Müzik odasına girdiğimde direk gözüme Müzik aletleri takıldı. Kemalar ,gitarlar,piyano, bateri… her şey var. Piyanonun başına gidip tuşlara bastım. "Bi seni çalamadım." piyanodan uzaklaşıp etrafta gezinmeye başladım. Eski okulumu andırıyordu biraz. Odadan çıkıp aşağıya inmeye başladım. Merdivenler rengarenti. Yemekhaneye gittim. Çok büyüktü. Hemen yanında ise büyük bir oturma alanı vardı. Koltuklarda renkliydi. Okul müdürü zevkli biriydi belli. Bir üst katta sınıflar başlıyordu. Zümrelerin yanında laboratuvarlar sıralanıyor. Eski okulumdan daha güzeldi. Etüt alanında çok güzeldi. Hemen kütüphanenin yanındaydı. Koridorda yürümeye devam ederken telefonum çaldı. 

Kolej Savaşçıları 2 İhanet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin