11. Bölüm: 'kaza!'

452 44 59
                                    

Hellooo!
__________

Arabamla katettiğim yaklaşık 5 dakikalık yolun ardından poyrazın evine varmak üzereydim. tam o an aklıma karnımın aç olduğu geldi ve telefonuma sarıldım. 

'alo batu. ben geliyorum ama aklıma geldi.. gelirken yiyecek birşeyler alayım diyorum..' iç çekip direksiyonu kavşağa sürdüm. 

'ee iyi olur. bize 5 tane hamburger alsan okey.'

'5 hamburger ta-' gürültüye karışan çığlık sesleri akabininde birden bir sessizlik hissettim. gözlerim sol koluma kaydığında kolumun baştan aşağı cam kesiğinden kanamış olduğunu görmemle çığlık attım. kan kokusu arabanın içini doldururken bulanan midem ve neredeyse kontrol edemediğim bilincim ile arabamın içinde, bir kargaşanın ortasında.. bayıldım.. '

.......

'hastamız uyanıyor..' burnuma dolan hastane kokusu ile hastanelerin bi kokusu olur  gözlerimi açtım. yavaş ve ağır hareketlerle etrafıma bakındım.. 

ilk önce yanı başımda oturmuş bana korkan gözlerle bakan ve ağladığı her halinden belli olan poyraz girdi radarıma.. ardından diğer tarafımda koltukta oturan batuyu, ayakta duran dara, emin ve berkayı gördüm. zar zor konuşmaya çalıştım..

'noldu bana..' yavaş yavaş doğrulmaya çalışırken poyraz beni hafifçe göğsümden iterek yerime yatırdı. 'hop kalkmak yok. yatıcaksın... dur.. dur bi dakika.' yastığımı düzelttikten sonra kafamı yastığa koydu. normalde böyle bir cümle kursa ona pata küte dalabilirdim, ama şuan çok masum ve açıkçası aramızda kalsın ama tatlı duruyordu..

ben ağzımı araladığım sırada doktor araya girdi. 

'kendini çok yormamaya bak. kolun şuan için alçıda fakat röntgen çekildi, ileriki günlerde net bir sonuç çıkınca konuşacağız. onun dışında gayet iyisin bir kaza geçirmişsin.. neyseki ufak tefek sıyrıklarla atlatabilmişsin.. sol kolun dışında..' doktor konuşmayı kesince onu onaylar gibi başımı salladım. 'şuan hala yarı şok halde, birkaç dakika daha konuşma zorluğu çekebilir. onun dışında geçmiş olsun.' 

doktor odadan çıkarken aleyna elinde bir tepsi kahve ile odaya girdi. göz göze gelmemiz ile gözleri birden doldu ve kahveleri komidine bıraktıktan sonra yanı başıma oturdu. ' off alahım şükürler olsun..' yanımda ağlarken zar zor hareket ettirebildiğim elim ile elini tuttum. 

'olay nasıl oldu.' kısık çıkan sesime nazaran rahatça konuşabilmem başta beni de rahatsız etmişti. bu nasıl cümle ayoll

'sen simdi boşver olayı falan iyi ol yeter..' aleyna elimi tutarken bir yandan da ağlamamaya çalışıyordu. odada adeta bi ağlama havası vardı da denebilir.. 

'Annemler.. bilmiyorlar değil mi..?' endişeyle aleynaya bakarak konuştum. 'doktor ilk başta hayati birşey yok diyince aileni huzursuz etmemek için aramadık. arasamıydık?' ç ekip başımı arkaya yasladım. 

'hayır hayır.. yani şimdi öğrenirlerse çok sık boğaz ederler.. ayrıca ehliyetim elimden alınabilir.. iyi yapmışsınız.' ehliyet dediğim an aklım arabam geldi.. 'ARABAM!' 'off arabama noldu..' o sırada poyraz konuşmaya başladı. 

'araban sizlere ömür. hurda haline gelmiş.. o araba o hale nasıl gelmiş aklım almıyor..' alnını sıvazlarken benimle göz teması kurmak istemez gibi bir hali vardı.. 

'koskoca mercedes AMG E53 coupe ne hale gelmiş ya.. içim acıdı görünce..' batunun da konuşmaya dahil olması ile benim de içim acıdı.. araba babamın bana doğum günü hediyesiydi. yani maddi anlamı dışında manevi anlamı da büyüktü.. 'şuan benim de içim acıdı!' dedim sitem eder gibi. hatta eder gibi fazla. direkt sitem ettim!

'önemli olan sensin. arabayı siktir et yenisi alınır' dara'nın da konuşmasıyla herkesten aynen canım sesleri çıkmaya başladı. 

bir süre daha hastane odasında vakit geçirdik. ardında doktor geldi ve kolumdaki alçının çıkması gerekiğini, ardından taburcu olabileceğimi söyledi. doktorun talimatlarını yerine getirdikten yaklaşık 3 saat sonra taburcu olabildim... otoparka geldiğimizde batu konuşmaya başladı. 

'ee poyraz bu gece sende miyiz.. biraz daha erken fifa atarız demiştim ama.. bu yaşadığımız olaydan sonra da bir fifa atılır..' batunun titrek bir sesle konuşmasıyla herkesin yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. 'benim sözüm senettir!' dedim gaza gelmiş gibi. '5 saat önce oynayacaktık.. bizde 5 saat gecikmeli oynarız olur.' 

'ayrıca hastayım ben benim dediğim olur. binin bakim arabalara!' dedim olabildiğince gülen yüzümle. teklif kabul edildiğinde herkes arabalarına geçti. ben ne kadar aleyna ile gitmek istediğimi söylesem de! poyraz beni bırakmayıp güç bela kendi arabasına bindirdi..

telefonumu çantamdan çıkartıp rehbere girdiğim sıra poyraz bana bakıp konuşmaya başladı. 'kimi arıyorsun?' telefondan arama tuşuna basıp poyraza döndüm. 'batuhan' dememle mimiksiz soğuk bir ifade ile bana bakıp yola döndü. 

telefonu hoparlore alıp bacağımın üstüne bıraktım. bir iki çalış sonra batuhan açtı.  

'selam ayşecim, birşey mi oldu?' poyraz yüzünü ekşitip konuşmaya başladı. 'ayşecim mi.. bu nerenin samimmiyeti ya..' sadece benim duyabileceğim şekilde söylediği cümleye göz devirdim. 'ya bi 6 hamburger mevzusu var da.. hatta aleyna ile 7 oldu o.. gelirken bi burger king' uğrayın diyecektim. malum acıktık..' 'emriniz olur efendim' demesiyle ikimiz de gülüştük. poyrazsa bizim aksimize ciddi ve soğuk bir yüz ifadesi ile yola bakıp araba kullanmaya devam ediyordu. 

bir süre daha batu ile konuştuktan sonra telefonu kapatıp instagrama girdim. ve yol boyunca keşfette gezinip vakit öldürdüm..

poyrazın evine vardığımızda poyraz arabayı otoparka park edip arabdn indi. ardından kapımı açıp dikkatli bi şekilde beni de indirdi. ve asansörle poyrazın dairesine çıktık. kapıyı açması ile eliyle geçmemi işaret etti. eve girdiğim gibi derin bir iç çektim.. 'buraya ikinci gelişim.. ilkinde nasıl geldiğimi hatırlamıyorum.. ikincisinde de bi nevi gazi olmuşum gibi.. sanırım bu eve normal insanlar gibi giremeyeceğim' diyip gülümsedim. oda bi süre yüzümü inceleyip mont bile diyemeyeceğim ince ceketini fortmantoya astı. 'böyle daha güzelsin.. normal değilken yani..' iltifatmıydı bu!!! iltifat mı aldım az önce. hemde poyrazdan!!!  ben şook ben iptal! 

'iltifattı galiba..' yüzümün kızarmamış olmasına dikkat ederek bir yandan salondaki koltuğa oturdum. bir yandan da poyrazın vereceği cevabı beklemeye başladım.. 'iltifattı.' dedi naif ama kendinden emin bir ses tonuyla.. 'birşey izler misin..' bir süredir bakakalıp daldığım duvardan gözlerimi çekip poyraza baktım. 'yok.. sen bakacaksan bak. gelirler zaten birazdan..' eline kumandayı alıp bana tamam der gibi baktı ve basketbol maçı açtı. o an bana aniden gelen gülmeyi içimde tutamadım ve hafifte kıkırdamış bulundum.. 

'noldu?'gülerek bana anlam veremez gibi baktığında kendimi açıklama gereği duydum. 'yaptığımız basket iddiası geldi aklıma.. senin hileyle kazanman falan..' dememle histerik bir kahkaha attı. 'hileyle kazanmadım bi bunu kararlaştıralım. gayet bileğimin hakkıyla kazandım.' bu seferde ben histerik bi kahkaha attım. 'kesinlikle bileğinin hakkıyla kazanmışsındır..' dedim ve onun konuşmasını dinlemediğimi belli edercesine televizyona bakarak batuhanların gelmesini beklemeye başladım... 

_________________

selaaamm tekrardannn! 

bugünkü ikinci bölümm. kendimi biraz aşmış hissediyorum hkxjhjs 

1020 kelime..

bu bölüm biraz atraksiyon katayım dedim sjsjjska ayşeme bir kaza yaptırmış bulundum. kusuruma bakmasınnn 😂

bunun dışında yorumlarda istek veya fikirlerinizi belirtmeyi ve yıldıza basmayı unutmayınn! 

✍🏻 poyraz kazayı öğrendiğinde sizce nasıl hissetmişir/ ne yapmıştır?? 

✍🏻 sizce ayşenin ailesinin olayı bilmiyor olması doğru bi karar mı yoksa yalnış mı? 

:)))))



İki Deli | •Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin