17. bölüm: 'patavatsız'

477 45 20
                                    

Tekrardan selam, bu aralar bölüm atma aralığımda bir düzensizlik olduğu için bir günde iki bölüm atayım dedim. ❤
___________

Yine her zamanki gibi normal bir sabah uyandığımı düşünürken düşünmeye devam et sen bence.. birden aklıma bugünkü basketbol olayı geldi.

Basketbol olayını birazcık açmam gerekiyor sanırım..

3 gün öncesine kadar normal giden hayatım üç gün önce yani cuma günü benim patavatsızlığım sonucu garip bir hal almıştı..

.....

3 gün önce Ayşe'nin ağzından..

Aleyle her boş dersimizde yaptığımız gibi okulun basketbol sahasına gelmiş poyraz ve diğerlerinin basketbol oynamalarını izliyorduk.. buraya kadar süper..

Maçı bitirmeleri ile ağır adımlar ile yanımıza gelmişlerdi.

"Olum ben dedim teke tek gelin diye. Ama yemiyor demek ki" poyrazın egosunun yine üst level olduğu zamanlardan biri olduğu için aldırmamayı tercih ettim.

"Ya abicim bence şike var. Hayır yoksa imkanı yok ya yenemezsin yani.." eminin itirazlarına bir diğeri olarak berkay da katılmıştı. "Hayır 4e 1 de yenemezsin hani. Burda 4 tane adamız.. kesin bişi var." Bunun üzerine dara durur mu ben söyleyeyim durmaz!

"Kesin şeytan tüyü var! Büyü de yaptırmış olabilir! Olabilir olm bakmayın bana öyle."

Biz aleyna ile gülmemek için zor dururken bu sefer de poyraz kendini korumak için konuşmaya başladı. "Yok oldu olacak içine cin girmiş falan da de dara. Yetenekliyim babam olay bu" he he

"Aslında cin de olabilir.." daranın fısıldaması üzerine berkay ensesine hafif olarak nitelendirebileceğimiz bir tanecik, böyle ufacıcık bir şaplak attı. Yo ayı gibi abandı. Sen susar mısın.. neyse.. 

"Oğlum harbiden bir adamı yenemediniz.." dedim bende ortalığı kızıştırmak için. "Sende yenemedin hatırlatırım" poyrazın ukala ses tonu ve bakışlarına göz devirerek doğal olarak kendimi savunmaya başladım.

"Sana burada haklı olduğuma dair 100 sebep sayarım şaşakalırsın poyraz, bence sus." Dememi ciddiye almamış olacak ki ağzını aralıyordu. Tam o sıra berke konuşmaya başladı.

"Vallahi konuşur, aman ha sakın inatlasayim deme vallahi kafan, ya da hepimizin kafası fark etmez. Kaldırmaz!" Demesiyle ne alaka bakışı atsam da berkeydi bu..

"Ayrıca ben gayet de güzel oynadığımı düşünüyorum.." dedim kendimden emin bir sesle cidden..

"Tabi tabi.." demesiyle gözlerimi devirdim, olduğumuz aya nazaran sıcak olan havanın da gafletiyle biraz yükselerek ona döndüm. "Bir çarparım 1.80 yeri boylarsın!"

Ben sinirli sinirli ona bakarken beni pek de ciddiye alır bir hali yoktu. "Hadi ya, nolur çarpsana" demesi son nokta olmuştu..

Giydiğim tişörtün kollarını birazcık kıvırarak ağır adımlarla yanına doğru yürüdüm. Hala daha ciddi oldugumu düşünmüyor olacak ki aynı ukalalıkla bana bakıyordu..

İçimden şimdi siktim belanı diyerek tamamıyla içimden bu arada yanlış anlaşılma olmasın..

Sert bir şekilde karnına doğru yumruk attım. Bir anda acı ile geriye doğru yalpaladı. Bir an üzülsem de sonuç olarak hak etmişti.. oh olsun

"Oha kızım napıyorsun sen ya!" Etraftakilere göz gezdirdiğimde aleyna ve berke dışında herkesin şaşırdığını fark ettim

Berke "Cık cık cık" diyerek yanıma geldi..

"Biraz daha soluna çalış ki sonraki vuruşa alan kalsın. Ama son çalışmamızdan beri baya aklında bisiler kalmış... yine de daha hafif ve sola çalış ki daha iyi etki bıraksın" ben tamam derken daralar bize şaşırmış gibi bakıyordu. Aynı şekilde poyraz da..

"Kızın içinden dövüşçü çıktı ya lan!" Tabiki darişş

"Eh artık bir daha kaşınmazsın" dedim zar zor sandalyeye oturmuş poyraza bakarak.

Bana tepki vermeden olduğu yerde acı çekmeye devam etti.. üzüldüm lan şuan :((

Aslında bu kadar acımamalıydı diye düşünürken en son vicdanen üzülmeye başlayınca yanına oturdum. Elimi karni ile beli arasına koyarak hızlıca sıkıp bıraktım. Ne yaptığımı bile anlamadan o anlık acıyla inledi.

"Birazdan geçmiş olur" diyip ayağa kalktım. Şok içinde bakan 3 yüzle karşılaşmayı beklediğimden onların yanına geçtim.

"Ne o plajda ilk kez kadın görmüş kekolar gibi bakıyorsunuz bana?" Bu benzetme oldu mu şimdi ayshe!?

"Öncelikle o nasıl benzetme lan" daranın lafıyla bir süre gülüştük.

"Nasıl yaptın bunu?" Berkayın anlayamaz bakışlarına maruz kalmamla baya detay detay her şeyi anlattım.

Bu sırada yanımıza gelen poyraz da bana şaşkınlıkla bakıyordu. "Oha bana bunu öğretmen lazım" pardon? Alnımda eğitmen mi yazıyor.

İste o an tam olarak iç sesimin dediği gibi konuşmam gerekiyordu.. Ama sıçtığımın ağzından "bir şartla, sen bana basketbol oynamayi öğretirsen bende sana nasıl yaptığımı öğretirim" dedim.. aferim

Evet bunu baya baya yaptım. Sonrasında olan konuşmalar ardından sonuç karara bağlandığında poyrazın bana pazartesi okuldan sonra basketbol öğretmesine karar verdik..

Yani bugün! Yani 7 saat sonra!

_________________

Selammm

750 kelime..

Biraz kısa bir bölüm oldu ama şu sıralar etüttür dershanedir, okul işleri ile uğraşıyorum. Haliyle bana da pek zaman kalmıyor.... :/

Ama moral bozmadan bölümleri okumaya devam etmemize engel değil 😎

Bu arada bence artık yavaş yavaş romantik sahnelere de yaklaşıyoruz. 🙈 yani ben her ne kadar yazmayı beceremiyor da olsam sizin için birkaç fikrim var.. Ama tabi bunları hayata geçirmek için biraz zamana ihtiyacım olacak......

Yorum yapmayı ve yıldıza dokunmayı da ihtimal etmeyelimmmm ⭐💬

Sonrasındaaaa.. sorularıma geleyim;

✍🏻 sizce berke aleyna ve ayşe'nin bu dövüş olayı nedir????

✍🏻 ayşeden böyle bir atak bekler miydiniz, yumruk falan 😅😅

✍🏻 poyraz daha da bu gıcıklıklara devam eder mi??

✍🏻 ve sizce 4ü yani (berkay emin dara ve berke) bir poyraz etmez mi..??? 🙈

Seviliyorsunuz ✍🏻❤

İki Deli | •Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin