Bölüm ♦21♦

3.8K 192 8
                                    

     Otelin girişine baktığında hayran olmamak elinde değildi. İhtişam için yapılmış devasa yapıya bakmak insanı başka bir dönemdeymiş gibi hissettiriyordu. Buraya gelmeden önce genç adam Nefes'i İstanbul'un en kaliteli mağazalarının bulunduğu semte götürmüştü ama genç kız ilk girdikleri yerden kendine tabi ki Kemal'in zoruyla iki kot, birbirinden şık üstler, bir uzun bir kısa manto, düz siyah şık diz üstü elbise almıştı. Aslında Kemal diğer birçok yeri de gezerek alış verişlerini doyasıya yapmasını istiyordu ama genç kız şiddetle karşı çıkmış, bir an önce annesini görmek istediğini söylemişti.

Kemal'in buna bozulduğunu görünce, mağazanın ortasında kendine bakması için elinden hafifçe çekerek kendine döndürdü "Sevgilim daha bunlar için çok vaktimiz olacak. Koca bir ömür" genç adamın gözlerinde ki yumuşamayı görünce şakayla karışık devam etti "Hem eminim ki diğer alışverişlerde yanımda olmak bile istemeyeceksin. Canın sıkılacak" bunları düşünmek onun da içini ısıtıyordu.

Kemal genç kızın burnunu pıt pıtlayıp "Tamam öyle olsun. Bu sefer buradan öceliklileri alıp çıkalım. Ama bir konuda yanılıyorsun Nefes, ben senin yanında olmaktan asla sıkılmam. Hayat seninle, nerede olursak olalım o kadar renkli ve anlamlı ki yapabilsem seni kendime yapıştırırdım" onunda neşesi yerindeydi. Birlikte gülüp, otele gelmeden önce Kemal'in bildiği bir mağazadan ayakkabı almak için sarmaş dolaş yürüyerek oraya geçtiler.

    Şimdi üstünde Kemal'in özellikle çok beğendiği ve o yüzden de alırken aslında çok da istekli olmadığı düşük belli üzerine oturan koyu lacivert kot, üst olarak da beyaz dar atlet ve kalın sarı bol kesim hırka vardı. Ayaklarında şu ana kadar görüp giydiği en muhteşem alçak topuklu kahve botlarla ona uyumlu, yine yanında ki çekici adamın zoruyla alınan orta büyüklükte ki servet değeri olduğunu tahmin ettiği çanta vardı.

Kendini iyi hissettiğini saklayamazdı. Gerçek olan bir şey varsa o da Kemal'in yanında iyi görünmek istediğiydi. Onu temsil ettiğinin farkındaydı. Ve bu adam onun gözünde gerçekten iyi ve çok güzel şeyleri hak ediyordu.

Arabayla kapıya yanaştıklarında kapıda ki iki görevli hemen ikisinin kapısını açtı. Kemal'in tarafında ki görevli "Hoş geldiniz Kemal bey" dediğinde genç kız onun sık sık buraya geldiğini düşündü.

Kim bilir kimlerle diye aklına geldiğinde bir parça kıskanmaktan kendini alıkoyamadı. Ama bunların bir önemi olmadığının farkındaydı. Kemal her ne yaşamış olursa olsun şu an onun yanındaydı ve daha da önemlisi, hep onun yanında kalmak istiyordu. Bu düşünce Nefesi rahatlatırken, genç adamın görevliyle girdiği diyoloğu kaçırmıştı. Kemal ise çoktan gelip onun belini sarmış içeri doğru eşlik ediyordu.

Rüya gibi lobiden geçerken tüm çalışanların durup onları selamlamaları genç kıza şaşırtıcı gelse de sesini çıkarmadı. Yine de hiçbir şey Kemal'in dikkatli bakışlarından kaçmıyordu. Asansöre bindiklerinde kendisine döndürdüğü genç kıza bakıyor kenardan kurtulmuş kumral saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıyordu.

"Ne oldu canım? Sessizleştin bir an."

"Hiç" dediğinde Kemal'in ona pek de inanmadığı açıktı. Ve gerçek bir cevap beklediği de belliydi.

Soluğunu içine çekip yanaklarını şişirerek verdikten sonra "Şey sadece senin burada çok iyi tanındığını düşündüm. Bunu düşündükten sonra da buraya çok gelmiş olabileceğini ve bununda kimlerle olabileceğini düşününce ilk başta biraz canım sıkıldı ama sonra toparladım. Hiç önemli değil" bunları söylemek genç kızı o kadar rahatsız hissettirmişti ki kesinlikle sevdiğine bakamıyordu.

Ama iri eller çenesini kavrayıp kendine çevirdiğinde mecbur kaldı "Buraya sık geldiğim doğru ve herkesin beni tanıdığı, çünkü burası benim. Fakat diğer konuya gelirsek, evet hayatımda çok kadın oldu Nefes sana yalan söyleyemem. Bunun beni bir gün gelecek ve bu kadar üzeceğini de bilemezdim. Seninle tanışabileceğimi, bu kadar sevebileceğimi azıcıkta olsa tahmin etsem kimsenin eline bile dokunmazdım. Ama şunu da bil ki benim içimde senden önce yaşayan hayvandan başka bir şey yoktu. O da yemek içmek gibi ihtiyaç görüyor ve arkasına bile bakmıyor kirlettiği tabaklar umurunda bile olmuyordu. Sonra sen geldin şimdi sadece senin teninin tenime değmesi önemli değil artık. En basit, en temel şeyler bile benim için bir mucize değerinde. Hepsi seninle bilmediğim bir zamanda bilmediğim bir saflıkla edilmiş dualar gibi. Ve sen hepsinin cevabı, kabulüsün. Onun için, bunları düşünme bile sevgilim."

♦Karo'nun ♦ Nefesi♦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin