"Biliyor musun?" diye sordu gözlerimin içine bakarak. Aynı zamanda bana karşı bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. Bu sefer ondan korkmadan, gözlerimi kaçırmadan durdum karşısında ve cevap verdim.
"Neyi?" İlk kez bana bu kadar içten gülümsed...
Buraya okumaya başladığınız tarihi yazabilirsiniz.
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız ve satır arası yorumlarınızı eksik etmezseniz çok sevineceğim⭐️📝
Bende sizin için buraya kalp ve yıldız bırakıyorum🌟❤️. Sizinkileride bekliyorum.
Kitaba başlamadan önce sizin için bıraktığım şarkıyı dinlemenizi çok isterim.
"Lana Del Rey - Born to Die" 🎧🤍
Herkese keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MİRAÇ KARAYEL
Selim, "Abi, bütün resimlerinde bu kız var, bence bu işte bir iş var. 3 aydır gittiğin her yerlerde bu kızda oradaymış. Ben bir bak derim." deyince imzaladığım dosyalardan başımı kaldırıp uzattığı resimleri aldım ve incelemeye başladım. Söylediği gibi hemen hemen bütün resimlerde o kız vardı. Birisinde yoldan geçerken, birisinde kaldırımda gezerken diğerinde gülümserken, bir diğerinde sohbet ederken.
"Bu kızı araştır." deyip dosyayı ona geri uzattığımda Selim elime başka bir dosya verdi. "Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim. Buyur abi." deyince dosyayı alıp okumaya başladım. Azerbaycan'dan Türkiye'ye transfer olmuş öğrenci.
Adı: Hayal Özkaya Yaşı: 19 Doğum tarihi: 6 Temmuz 2002
Tarihi görünce şaşıkınla gözlerimi araladım. Benim için felaket bir tarihte bu kız dünyaya gözlerini açmış ve gelip beni bulmuş, işte bu çok şüphe çekici.
Durumu: Hem okuyor hem çalışıyor. 4 dil biliyor: Almanca, Türkçe, İngilizce ve Rusça Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi, Bilgisayar mühendisliği İş yeri: AKSEL Holdingde stajyer İş yeri müdürü: Can Aksel
Tek yaşıyor.
Baba adı: Yağız Özkaya Anne adı: Zehra Özkaya Kız kardeşi: Sena Özkaya Erkek kardeşi: Ömer Özkaya
Daha fazla okumadan dosyayı kenara koyarken içinden düşen resim dikkatimi çekti. Resimi aldığımda Selim konuştu. "Üniversite giriş kartına basılan resimi." dedi. Önce Selime sonra resme baktım. "Güzelmiş."
Selim bana garip bir şekilde baktığında söylediğim şeyin yeni farkına varmıştım. Boğazımı temizledim, "Kızı yakından takibe alın. Ben bir şey söylemeden de dokunmayın kıza. Ha bu arada hala bulamadınız mı onu?" diye sordum. Selim başını olumsuz anlamda salladığında kaşlarımı çattım. Almak istediğim cevap bu değildi. "En kısa zamanda bul onu bana Selim." dedim önümde olan son dosyayı imzalarken. "Arıyorum abi, bulacağım." dedi ve çıktı odadan.
