Selam canımın içleri🌼✨
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız ve satır arası yorumlarınızı eksik etmezseniz çok sevineceğim⭐️📝
Bende sizin için buraya kalp ve yıldız bırakıyorum🌟❤️. Sizinkileride bekliyorum.
Herkese keyifli okumalar...Önce arabanın açılıp sert bir şekilde kapanan kapı sesi ardından onun sesi yayıldı gecenin zifiri karanlığına. "Kız sana bırak dedi lan, duymadın mı?"
Serhat başını öne eğip iki yana sallayarak güldü ve bedenimi sanki bir eşyaymışım gibi kenara fırlattı. Karnım yerdeki taşa sert bir şekilde çarptığında acıdan inledim. Karnımı tutarak ayağa kalkmaya çalıştım ama düşerken ayağımı burktuğum için yerimden kıpırdayamadım. Bakışlarımı Miraç'a çevirdim, neden buradaydı? Buraya herhangi bir insanın yolunun düşmesi imkansızdı.
Serhat, "Sen karışma dünkü çocuk." diye bağırdığında Miraç baya sinirlendi. Bunu sertleşen çenesinden gördüm. Serhatı yere serip üstüne çıktı. Yumruk yumruk üstüne indiriyordu adamın suratına, öldürecekti. O şerefsiz bunu hakediyordu ama Miraç'ın benim yüzümden katil olmasını istemiyordum. Acıyan karnımı tuttum ve zorla ayağa kalkıp Miraç'ın inmek için havaya kalkan yumruğunu tüm gücümle tuttum.
"Yapmayın öldüreceksiniz onu." dediğimde önce tuttuğum eline ardından gözlerime baktı.
Yumruğunu elimden çekerken, "Sen sakın karışma Hayal Özkaya." diye bağırdı.
O kadar sert çekti ki yere düştüm. Düşmemle Miraç'ın gözleri beni bulurken Serhat, onun boş anından yararlanıp ona yumruk atmak için hamle yaptığında hızla düştüğüm yerden kalkıp kendimi yumruğunu önüne attım. Sol tarafdan kafama gelen yumrukla dengemi kaybettim. Başım sert bir şekilde taşa çarptığında gözlerim kapanmaya başladı. Hayır, şimdi değil. Bayılmanın sırası değildi. Miraç hızla endişeyle yanıma gelip beni ayağa kadırdı ve gözlerime baktı. Ellerini omuzlarıma koydu güven verircesine.
"Seni koruyacağım, bana sığınmaktan korkma küçük kız." dedi ve bedenimi kendi bedenine yaslayıp arabaya taraf götürmeye çalıştı. Serhat'a yan gözle baktığımda silah çıkarıp iğrenç bir kahkaha attı.
"Dikkat et" diye bağırdığım onu kendimden itip karşısına geçtim.
Serhat, "MIRAÇ KARAYEL!" diye bağırdığı an Miraç kendinden emin bir şekilde gülümsedi.
Miraç, "Sen ne zaman bana silah çekecek kadar cesaretlendin lan?" diye sordu yüzündeki alaylı gülümsemesi ile.
"Senden korktuğumu sanıyorsan yanılıyorsun, hemen burada seni geberte bilirim." dedi Serhat düz bir sesle. Ama korkuyordu, gözlerinde o korkuyu görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK KAHRAMAN
Mistério / Suspense"Biliyor musun?" diye sordu gözlerimin içine bakarak. Aynı zamanda bana karşı bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. Bu sefer ondan korkmadan, gözlerimi kaçırmadan durdum karşısında ve cevap verdim. "Neyi?" İlk kez bana bu kadar içten gülümsed...