-Ö. H 10-

974 55 5
                                    

Geçmişten

Sınıfımla bugünlük son dersimi yaparken daha doğrusu yapmaya çalışırken kahkaha sesleriyle sınıf adeta inliyordu.

Sınıfımda ki öğrencilerden biri olan Fatih, Selim Ağa'nın taklidini öyle komik yapıyordu ki...

Bugün son dersten kaytarmak isteyen öğrencilerim çok güzel bir yol bulmuşlardı ve ben de buna izin vermiştim.

İşaret parmağımla burnumu tutarken gülmemi engellemeye çalışıyordum. Kendime engel olmadan sınıfı durdurmam mümkün değildi.

Fatih tam yeni bir taklit yapmaya başlayacaktı ki "Çocuklar bu kadar yeter, diğer sınıfları rahatsız edeceğiz"

Halbuki hepsinden çok gülende bendim. Fatih durmadı, "Öğretmen Hanım ne zaman duracağıma ben karar veririm"

Sınıf tekrar gülmeye başlarken ben içimden "Hayır Aslı, sakın gülme Aslı, kendine gel Aslı" desem de...

Artık gerçekten karnım ağrıyordu.

Sonunda cümleye girebildim "Fatih çok güzel taklit yeteneğin var, bunu kullanabilirsin ama şimdilik durman gerek. Gerçekten diğer sınıflardan şikayete gelebilirler"

Kendimi diğer öğretmen arkadaşlarımın yerine koydum. Ben müdüre çıkmasam da kendisiyle uygun bir üslupla konuşur ve bu durumdan rahatsız olduğumu dile getirirdim.

Ufak gülüşmeler değildi ve diğer sınıflarda ders işleniyordu.

"Tamam son dersi kaynatmayı başardınız, hadi bakalım artık kendi aranızda eğlenin" Yerine oturmak için giden Fatih'i seslenerek durdurdum. "Lütfen arkadaşlarına taklit yapma olur mu? Ara sıra bunu yapabiliriz ama her gün değil"

Fatih usulca başını salladı. Zaten söz dinleyen, uyumlu bir çocuktu. Gelecekte bu yeteneklerinin kaybolmasını istemiyordum.

Yaptığı taklitler aklıma gelince gülmemek için yanağımın içini ısırdım. Zaten son dakikalardı, ben de yerime oturup biraz telefonla ilgilendim.

Zil çaldığında tüm öğrencilerimle vedalaşıp en son ben çıktım. Genelde bunu yapmaya dikkat ediyordum.

Işığı kapatıp sınıf kapısını kapattım koridora doğru başımı çevirmiştim ki duvara yaslanmış bir şekilde bana bakan Selim'le karşılaştım.

Onun burada ne işi vardı? Yanından geçerken seslenerek beni durdurdu.

Ona doğru tüm vücudumla döndüm, dürüst olmak gerekirse neden geldiğini merak ediyordum.

"Taklidimi yaparken hayli eğlenmişsiniz bakıyorum" dedi tek kaşını kaldırarak. İşte bunu beklemiyordum, kapıyı mı dinlemişti?

Taklit edilmekten hoşlanmış gibi durmuyordu. "Siz bizi mi dinlediniz?"

"Sınıftan yükselen kahkahalar öyle baskındı ki bizde kulak kabarttık" Sanırım bu işten hiç ama hiç memnun olmamıştı.

"Kusura bakmayın öğrencilerimden birinin çok güzel bir taklit yeteneği var biraz gülelim, eğlenelim istemiştik"

Alttan almalıydım çünkü onu anlayabiliyordum. Her insan taklit edilmekten hoşlanmazdı sonuçta.

Alttan almam işe yaramış gibi kaşları gevşemişti "Bir gün benim yanımda da yaparsa izlemek isterim" dediğinde "Sizin ona kızmanızdan korkabilir" cevabını verdim hemen.

ÖĞRETMEN HANIM 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin