Hele şükür şu çocuklar gitti. Bizde Danny ile yalnız kaldık. Artık ona neler hissettiğimi anlatmalıyım.
-Alexis sana sormam gereken bir şey var.
-Ne oldu Danny?
-Benim hakkımda ne düşünüyorsun?
HEEE!!!
-Böyle bir soruyla neyi kastediyorsun?
-Duygu olarak? Benim hakkımda ne düşünüyorsun?
-Benn...
Artık ona söylemeliyim. Ya şimdi ya da hiç!!!
-Danny ben seni se--- (PAATTT!!!!!)
Aniden bir ses geldi. Arkamı dönüp baktığımda gördüğüm manzara gerçekten de şok ediciydi. Cam kırılmıştı. Etraf duman olmuştu ama orada bir şey vardı. Ah, my Allah! Bu Anpet değil mi lan? Noluyoz gardaş? Hayırdır?
-Benden kaçabileceğini mi sandın minik Lady? (minik Lady? İnsan bir 'vampir de olsa' Prenses falan der Lady ne?)
-Ahh burda kimler varmış? Pisi hazretleri?
-Anthony, onu alabileceğini mi sandın?
-Sanmadım, alacağım!
-Çok beklersin SEN!!! Onu asla kaybetmiyeceğim.
-Noluyoz be çocuklar? Nedir bu kavga? Tamam duygulandım ama bokunu çıkardınız ya!.. İlk olarak, burayı nasıl buldun Anpet?
-ANPET??? (ikisi aynı anda söyler)
-Anthony + Pete = Anpet, ne var yani beğenemediniz mi?
Danny ilk bana baktı, sonra Anpet'e. Aniden kahkahayı bastı. Ödüm bokuma karıştı be!!! Anpet ise bi Danny'e, bir bana baktı ve bu bakış normal bir bakış değildi, BU ŞEYTANİ BİR BAKIŞTI!!!
-Ee buraya neden geldin?
-Küçük Lady'mi almaya geldim.
-Onu alabileceğini mi sanıyorsun Anthony?
-Alabileceğim Danny ciğim.
-Dur bir dakika, siz tanışıyor musunuz? (SESSİZLİKK....)
-Danny sana benden bahsetmedi mi?
-Neyden?
Kısa bir sessizlikten sonra Danny'nin ağzından o şok edici sözler döküldü...
-Anthony benim abim...