1.7

978 82 113
                                    

Ellerimi önümde birleştirmiş, dudağımı dişlerken Beomgyu'ya bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerimi önümde birleştirmiş, dudağımı dişlerken Beomgyu'ya bakıyordum. Ağzından çıkacak her harfi ezberleyecekmiş gibi duruyordum. Ben böyle stresli bir şekilde dururken, Beomgyu'nun sadece etrafa bakması ve birkaç dakika önce her şeyi anlatacağını söyleyen kişi o değilmiş gibi davranması sinirlerime dokunuyordu. Öte yandan hala şoktaydım.

Beomgyu gözlerini yerden çekip, bana çevirdiğinde gözlerimiz birleşti ve heyecanla ona bakmayı sürdürdüm. Cidden meraklanmıştım. Sanki göz temasımızdan rahatsız olmuş gibi gözlerini benden çekti ve birbirine geçirip, oynadığı ellerine bakmaya başladı.

"Seni iki yıl önce gördüm." Diye başladı söze. "O zamanlar çok kötü durumdaydım. Uyuyamıyordum. Küçüklükten kalma kabuslarım artmıştı. Uykusuzluğa alışkındım ama beni kahreden birçok şey vardı. Küçükken farkında olmadığım şeyleri anlamaya başlamıştım. Büyük bir vicdan azabı, korku ve hüzün hissediyordum. Kimse ile konuşamıyordum neredeyse." Onu dikkatlice dinlerken kaşlarım çatılmıştı. Onu bu hale getiren neydi?

Kabuslarının, boğazına sarılı ellerin sahibi kimdi?

"Alkol ve sigara bağımlısı olmuştum. Hatta bir ara uyuşturucu bile aldım." Tüylerimin ürperdiğini hissedebiliyordum. Bu üç şeyde insanın sağlığına zararlıydı. Bunu bile bile tüketmesi ise cabasıydı. "Tek rahat olduğum yer sahildi. Orada nefes alabiliyordum. Bir gün yine oraya gittim ve seni gördüm...

Kafamda kapişonum vardı ve yüzüm görünmüyordu. Sen benim yüzümü görmedin ama ben  gördüm. Yanıma oturdun ve biraz konuştuk. O gün intahar etmeyi düşünüyordum ama sen beni bilmeden dahi de olmasa bundan vazgeçirdin. "

O günü hatırlıyordum. Okul çıkışı nefes alabilmek adına sahile gitmiştim ve ileride siyahlar içinde birini görünce yanına oturmuştum. Normalde tanımadığım insanlarla mümkün olduğunca konuşmazdım fakat o gün içimdeki sese uyarak yanına oturmuştum.

Bana hayat hakkında ve yaşamak hakkında  sorular sormuştu. O an aklımdan ne geçiyorsa, tüm samimiyetimle söylemiştim ona. Tanıdığım biri olsaydı belki çekinebilirdim anlatırken fakat onu tanımıyordum. O bir yabancıydı. Bir daha görmeyeceğim bir yabancı. Yani ben öyle sanmıştım. Bu yüzden oldukça dürüsttüm. Onun ile sadece istediğim için konuşurken, canını kurtardığımı bilmiyordum ve şu an öğrenmek kalbime garip bir ağrı girmesine sebeb olmuştu.

"Dikkatimi çekmiştin. Bahsettiğim dış görünüşün değil." Son cümleyi söylerken oldukça imalı bir şekilde bakışlarını bana yönlendirmşti. Ardından tekrar ellerine bakarak devam etmişti. "Düşüncelerin beni çok etkiledi. Ertesi gün tesadüfen seni okulda gördüm ve böylece her yerde ne kadar uzakta olursan ol dikkatimi çekmeye başladın. O günden sonra ben sana bağlandım. Her gün ağlayarak, içerek, korkarak geçirdiğim zamanları seni düşünerek ve mutlu olarak geçirdim."

"O zaman o gün... O gün nasıl ve neden soyunma odasına girdin?" Diye bir soru yönelttim. Utanır gibi dudağını dişledikten sonra ellerine bakmayı sürdürdü. "Ondan önceki gün bir parti vardı ve uzun zaman sonra ilk kez alkol almıştım. Dolayısıyla fazla içtim ve sarhoş oldum. Çocuklara senden o zaman bahsettim. Kai, bana dikkatini çekmem için yapışık biri olmamı söylemişti.

Leave Me Behind|Choi BeomgyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin