0.3

1.7K 158 652
                                    

"Hadi Chae Hee!"

Diye bıkkınca bağırdım.

"Tamam geliyorum ama çoraplarımı bulamadım! Nerde biliyor musun?"

Gözlerimi devirdim. Chae Hee, hep dağınıktı. Elimdeki küçük valizimi yere bırakıp, Chae Hee'nin yanına gittim. Chae Hee, yerdeki elbiseler arasından çorap poşetini arıyordu. Ben de etrafa bakınmaya başladığım sırada Chae Hee'nin arkasında bulunan çorap poşetini görmem ile söylenmeye başladım.

"Kör müsün kızım? Arkandalarmış bak!"

Arkasını dönüp, çorap poşetini görünce eline aldı ve başını kaldırıp bana baktı suçlu suçlu tebessüm ederken. Bu haline güldüm ve hızlı olmasını söyleyerek yatağa oturdum.

Sonunda Chae Hee'nin tüm eşyaları tamamlandığında yola çıkmıştık. Okul yurdumuzun biraz ilerisinde olduğu için yürüyerek okula gitmeye başladık. Biz öğrenciydik ve elimizdeki para bize zor yetiyorken bu kadarcık kısa yolu taksi ile gitmek enayilik olurdu.

Chae Hee, yolda koluma dört yüz dört gibi yapışmış sürekli "çok korkuyorum. Ne kadar kaldı?"Demişti. Ben de hep "az kaldı." Diyip geçiştirmiştim.

Geceleri dışarı tek başına çıkmaktan ölesiye korkuyordu. Gerçi sabahları içinde aynı şey geçerliydi ama bu fobisi akşam daha etkindi.

Karanlık yollarda yürümeye devam ederken, arkamızdan gelen korna sesi ile Chae Hee yerinden sıçrayıp bana daha da bir sokulurken onu sola, kaldırımlara,  doğru itmeye çalışıyordum. Sonunda kaldırıma çıktığımızda arkama bakma ihtiyacı hissettim. Ancak Chae Hee, "durmayalım burda. Hadi hemen gidelim!" Dediğinde mecbur dönmemiştim arkama.

Yolda ilerlemeye devam etmiştik hızla. Tam bir iki adım atmıştıkki biri Chae Hee'nin omzuna dokundu. Benden önce Chae Hee arkasına dönmüş ve bir çığlık atmıştı.

Ben de korkup arkamı döndüğümde gökdelen kadar uzun olan bir çocuk gördüm. Yüzü tanıdıktı ama çıkaramamıştım. Boyu çok uzundu, simsiyah giyinmişti ve beyaz teni karanlıkta korkunç bir şekilde parlıyordu. Bu yüzden ben de korkmuş çığlık atmıştım.

Chae Hee ile arkamızı dönmüş koşacakken, gelen ses ile durduk.

"Yeena!"

Arkamı dönüp, baktığımda Beomgyu siyah bir arabadan inmiş bize doğru geliyordu.

"Ne oldu? İyi misiniz?"

Tam cevap vermek adına ağzımı açmıştım ki Chae Hee konuşunca kapatmak zorunda kaldım.

"Yeena! Gidelim buradan! Çok korkunç burası!"

Chae Hee, korkudan hiçbir şey düşünemiyor olacak Beomgyu'yu görmemişti bile.

"Yeena-ah, korkuttuk özür dileriz."

Dediğinde Beomgyu, yanındaki uzun boylu çocuk göz devirmişti. Chae, sonunda Beomgyu'yu fark ettiğinde ilk rahatlamış ardından da eli kalbinin üzerinde sitem edercesine konuşmuştu.

"Yah! Ödümü patlattınız. Kalbim hiç bu kadar hızlı atmamıştı."

Beomgyu ve uzun boylu çocuk gülünce, konuşmaya başladım.

"Ee, neden bizi korkuttunuz? Bir sebebi olmalı?"

"Aa, şey-"

Uzun boylu çocuk Beomgyu'nun sözünü kesmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"Çok mu korkunçum?"

"Hayır, yalnızca yalnız yaşayan iki kız öğrenci olarak gecenin bu saatinde dışarıdayız ve korktuk."

Leave Me Behind|Choi BeomgyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin