2.1

807 67 113
                                    

Playist:

Coldplay-Yellow...

Aceleyle çoraplarımı giymeye çalışırken bir yandan da omzum ve kulağım arasına sıkıştırdığım telefonumdan Chae Hee ile konuşmaya çalışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aceleyle çoraplarımı giymeye çalışırken bir yandan da omzum ve kulağım arasına sıkıştırdığım telefonumdan Chae Hee ile konuşmaya çalışıyordum. Sabah dersim olmadığı için dün gece geç saate kadar oturup Harry Potter izlemiştim. Hiç uykum yoktu ve sıkılıyordum. Ben de bu yüzden konusunu dahi unutmaya başladığım Harry Potter serisine tekrardan başlamıştım. Çok sardığı için doğal olarak film bitene kadar uyumamıştım ve film bittiğindd saat çok geç olmuştu.

Bu yüzdendir sabah saat on ikiye yaklaşırken kalkmış ve bir saat sonraki dersime hazırlanmaya başlamıştım. O sırada da Chae aramış, yeni uyandığımı görünce bana laf saymaya başlamıştı. "Chae kapatıyorum, hem hazırlanıp hem de senin ile konuşamıyorum." Diyerek telefonu suratına kapattıktan sonra telefonu yatağıma koyup çoraplarımı giyme işini bitirip ayağa kalktım ve panntolonumu da bacaklarımdan geçirip düğmesini bağlayarak derin bir nefes verdim.

Saçlarımı çok kısa bir süre taradıktan sonra açık bırakarak telefonumu ve saatimi alarak odadan hızla çıkış yaptım. Eğer saçlarımı toplamaya kalkışırsam her yerden çıkıp moralimi bozacak ve bir saatte onun ile uğraşacaktım bu yüzden hiç o işe girmemiştim. Yurttan çıkıp koşar adımlarla bazen de gerçekten koşarak kampüse ilerlemeye başladım. Çok az vaktim kalmıştı.

Tatilden geldikten sonra bir hafta geçmesine rağmen kendimi hala tatilde gibi hissediyor, o günlerin değerini bilemediğim için kendi kendime üzülüyordum. Dönem sonuna yaklaşıyorduk ve finallerimizde aynı hızla yaklaşıyordu. Bu da stres, kaygı, korku ve çalışma dolu uykusuz günlerin yaklaştığını bas bas bağırıyordu. Hayatımdaki en nefret ettiğim şey sınavlardı. Tüm yaşam enerjimi alıp götürüyorlardı.

Koridorlarda hızla ilerlerken profesörün ilerlediğini ve benim önümde olduğunu fark ettim. Normalde ardından birkaç dakika sonra gelenleri kabul ederlerdi fakat bu hoca baya dakik biriydi. Kendisiyle ya da kendisinden sonra gelen öğrencileri derse almışlığı çok azdı ve o aldıklarını da herkesin önünde rencide ederdi. Bunun korkusuyla bi anlık korkuyla tabanları yağladım ve koşmaya başladım. Fakat çok ilerimdeydi. Bir şey bulmam lazımdı.

O an aklıma gelen sinsi şey ile gülümsedim ve profesöre seslendim. "Bayan Kim!" Profesör arkasını dönüp gelmemi beklerken tekrar tabanları yağlayarak yanına koştum ve nefes nefese konuştum. "Efendim sizi arıyordum kaç saattir." Muhteşem oyunculuğumu sonra tebrik etmeliydim. "Ah öyle mi? Ne için?" Diye sordu ardından omzumdaki çantaya baktı. "Yanılmıyorsam bugün sizinden olduğunuz bir sınıfa ders vereceğim ama siz geç kalmış görünüyorsunuz. Umarım içeri almayacağımı biliyorsunuzdur bayan Kang?"

Korku oyunculuk ateşimi daha da kavururken hızla cevap verdim yoksa sessizliğimi yanlış algılayıp beni arkasında bırakıp gidebilirdi. Tazı gibi hızlı yürüyordu ve yetişmek imkanzsızdı. "Şey, hayır efendim. Aslında saat on ikiden beri kampüsteyim ama sizi arıyordum bir konu hakkında soru sormak için. Fakat bulamadım. Çantama gelecek olursak, şu anki sınıftan pek tanıdığım insan olduğu söylenemez ve geçen çantamdan bir şeyler çalınmıştı. Bu yüzden güvenemeyerek çantamı da yanıma aldım."

Leave Me Behind|Choi BeomgyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin