27. Bölüm

283 8 0
                                    


Artık kıpırdayamayacağımdan emin olmalı ki arkamda birleştirdiği ellerimi bıraktı.Eliyle yüzümü kapatan saçlarımı geriye attığında parmağını boynumdaki bir yere bastırdı ve "Tir tir titrerken kadar yakınlaşmak bile zor olmuştur eminim" dedi ve devam etti "Çağrı?O titremelerin neden kaynaklandığını biliyor musun?" dediğinde gözümde canlanan anlar vücudumun hiç durmayan titremesinin tekrardan artmasını sağladı.Bakışlarım Çağrı'yı bulduğunda gözleri bendeydi.Hemen gözlerimi kaçırdım şu an ona bakabilecek cesareti kendimde bulamıyordum.Söyleyecekti,öğrenecekti.Neden öğrenmesinden korkuyordum ki?Ben yanlış bir şey yapmamıştım."Polat" dedi sinirli bir sesle Cengiz.Polat Çağrı'nın yanına gidip saçlarından tuttu ve Cengiz'e bakmasını sağladı ardından "Cevap ver" dedi Polat.Çağrı sinirle derin nefesler aldıktan sonra başını iki yana salladı.Bunu gören Cengiz keyifle güldü."Birlikte bu kadar belaya bulaşıyorsunuz ama sana kendinden bahsetmiyor bile öyle mi?" dediğinde Çağrı hala sinirle ona bakıyordu.Gözlerimden süzülen göz yaşlarım yerde küçük bir ıslak bölge oluşturmuştu.Cengiz yine Polat'a kafasıyla işaret yaptığında Polat Çağrı'nın saçlarını bıraktı.Çağrı bakışlarını yere indirdiğinde Cengiz "O zaman ben sana anlatıyım" dedi."Bir gün bu orospunun babası genetik olmalı ki benden para çalmaya çalıştı.Aslında ilk insaflı davranmaya çalıştım babasına parayı geri ödemek için belli bir süre verdim.Ama o piç beni dinlemedi.Ee bende ona beni ciddiye alması için küçük bir hatırlatma yapmak istedim.Adamlarım evlerine gittiğinde ne şanstır ki kendisi evde yokmuş-" dediğinde "Sus!" diye bağırıp sözünü kestim "Ne olur sus..." dedim titreyen sesimle.Keyifle güldü ve "Devamını tahmin ediyorsundur herhalde Çağrı" dedi.Dediği şeyle önüme düşen saçlarımın arasından Çağrı'ya baktım.Hareket etmiyordu önüne düşen saçlarından ve başını yere eğmesinden kaynaklı yüzünü göremiyordum.Ne düşündüğünü bilmek istiyordum.Saçımdan çekildiğinde başımı yukarı kaldırmak zorunda kaldım.Göz yaşlarım yüzünden bir kaç parça saç yüzüme yapışmıştı.Dizlerimin üzerinde oturuyordum ve o da hemen arkamda aynı şekilde oturuyordu.Bana yaklaştığında nefesini boynumda hissediyordum."Biliyor musun Çağrı?" dedi nefesini hala boynuma üflerken.Gözlerimi yumdum.Ölmek istiyordum.O ana geri dönmekle ölmek arasında kalsaydım ölmeyi seçerdim.Ve sanki şu an o ikisi arasında kalmışım gibi hissediyordum."Her zaman o gün orda olmayarak çok şey kaçırdığımı düşünmüşümdür" dediğinde Çağrı'nında bağrışlarının tekrar duyulmasıyla birlikte gözlerimden süzülen damlaların sayısında artış oldu.Gözlerimi tekrar açtığımda saçımdan tuttuğu için tavana bakıyordum ama etraf akmak için gözümde bekleyen yaşlarından dolayı net değildi.

Cengiz'in kafasıyla bir hareket yaptığını hissettim.Ardından adım sesleri ve kapı sesi duyuldu,tahminimce Polat'ı yollamıştı.Sonuma gidiyordum.Bir kaç saniye içinde zaten ölücektim.Şimdi az önceki seçeneklerimin aslında ikisininde aynı olduğunu daha net anlıyordum.O anları tekrar yaşamak ve ölmek benim için aynıydı.Dışardan gelen araba sesiyle Polat'ın gittiğini anladım.Saçımı bıraktığında ayaklandı.Bakışlarımı zar zor Çağrı'ya çevirdiğimde hala bağırıyordu.Sinirle bağırırken bir yandanda gözlerinden yaşlar süzülüyordu.Yanımda duyduğum kemer sesiyle Çağrı'nın gözlerindeki korku büyüdü.Gözlerini bana çevirdiğinde gözlerinden düşen yaşlarla kafasını iki yana salladı,ona gözyaşlarımın arasından becerebildiğimce buruk bir gülümseme yolladım.

Bakışlarımı ondan kaçırdığımda tekrar saçımdan tutuldum.Bu sefer ayağa kalkmam için tutulmuştum.Titreyen dizlerimle yerden yardım alarak ayağa kalktım.Saçımı bırakıp ona dönmemi sağladığında "Üstünü çıkar" diye emretti.Bu dediğiyle birlikte tekrardan Çağrı'nın boğuk sesi duyuldu.Dediğini yapmayınca "Benim yapmamı mı tercih edersin?" dedi bana doğru bi adım attığında hemen geriye doğru bir adım attım ve ayakkabılarımı çıkarttım sonra altımdaki ince çorabı çıkartır gibi yaparken külodumun arasına buraya gelmeden önce ne olur ne olmaz sıkıştırdığım küçük bıçağı elimde saklayarak ince çorabımı çıkarttım.Gözlerinde büyük bir zevkle beni izlerken bir kaç adım ondan uzaklaştım ve Çağrı'ya doğru yaklaştım.Bu yaptığımla o da bana doğru adımlar attı geriye kısa bir bakış attığımda Çağrı'yla aramdaki mesafe daha aza inmişti.Bunu fark eden Cengiz hızla yanıma gelip boğazımdan tutup sıktı.Çok yakınımda duruyordu."Ne yaptığını sanıyorsun küçük o-" cümlesini kesen karnına soktuğum bıçaktı.Bıçağı vücudunun içinde döndürdüğümde bakışlarını benden çekti ve karnına indirdi.Boşluğundan faydalanıp hemen boynumdaki elini ittim ve Çağrı'ya doğru koştum.Bıçakla elindeki halatı kesmeye çalıştım ama tireyen parmaklarım pek yardımcı olmuyordu.Cengiz'in toparlandığını gördüğümde bıçağı Çağrı'nın eline verdim ve onun kesebilmesini umdum.Cengiz yanıma gelip elbisemin yakalarından tuttu ve beni yere fırlattı.Büyük bir hasar verememiştim.Tekrardan yanıma yaklaştı ve tokadı suratıma indirdi.Acıyla cığlık attığımda bu bir tokat daha yememi sağladı."Orospu!" diye bağırdı.Eğildiği yerden doğrulup pantolonunun düğmesini ve fermuarını açtı.Ardından tekrardan bana doğru eğildi ve ayak bileklerimden tutup beni kendine doğru çekti."Bunun bedelinin ağır olacağını biliyorsun değil mi?" diye bağırdığında titremem artmıştı.Ayağımla yüzüne tekme attığımda acıyla burnunu tuttu.Bundan fırsat bilip kaçmaya çalıştığımda bu sefer bana ihanet eden titreyen dizlerimdi.Yerden kalkamıyordum.Saçımdan tekrardan tutulup çekildiğimde tekrardan bir tokat yedim.Ağzıma gelen demir tadıyla dudağımın kanadığını anlamak zor olmadı.İki el bileğimide tutup yere yasladı."Şimdi ne yapıcaksın?" diye sorduğunda yanaklarımdan süzülen göz yaşlarımla birlikte bir işe yarayacakmış gibi "Bırak!"diye bağırdım.Tek elinide kullanabilmek için iki elimi birleştirdi ve tek eliyle kafamın üstüne yasladı.Çırpınmalarım artık işe yaramıyordu umudum bitmişti yolun sonuna geldiğimi biliyordum...

ADRENALİN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin