7.Bölüm

902 15 15
                                    

Size Çağrı'yı sevmeniz için bir neden vermek istedim.Multideki Çağrı!!

Gülümsemesi oldukça güzeldi.Bu kadar güzel gülerken hiç gülmemesi saçmaydı.Gülümsemesini söndürüp aynaya döndü "Çok güzel oldu bence" dediğimde başıyla onaylayıp "Efsane(!)" dedi alayla gözlerimi kısıp gülümseyerek ona baktım ve "Bence alalım bunu sana pozitif bir hava verdi" dediğimde tek kaşını hafif havalandırıp kısa bir bakış attı ve kabine girip kapıyı kapattı.

Çıktığında üzerinde giymesi için verdiğim takım elbisenin olduğunu gördüm.Fark edemeyeceği şekilde gözlerimi irileştirdim.Takım elbisenin ceketini giymemişti ve 2 düğmesi açıktı.Cidden çok yakışmıştı.İtiraf etmek gerekirse giydiği şeyler yakışıyordu.Yerimden kalktım ve yanından geçip içerde duran kravatı alıp önünde durdum.Açıkta kalan düğmelerini kapattığımda bakışlarını üzerimde hissediyordum ama ona bakmadım.Gülümseyerek düğmelerini kapattıktan sonra yakalarını havaya kaldırdım ve kravatı bağlamak için boynundan geçirdim.Ben kravatını bağlarken bakışları hala üzerimdeydi benim ise bakışlarım kravatındaydı."Hadi ama!Bu kadar kıvranma gerek yok.Sor hadi" dediğimde yutkundu ve "Dün olan şey neydi?" dediğinde kravatı bağladım ve gülümseyerek yakalarını düzelttim ve geri çekildim.Bakışlarımı ona çevirdiğimde bir cevap alamadığı için devam etti "Madde bağımlısı mısın?" dediğinde güldüm ve o kabindeyken onu beklediğim koltuğa attım kendimi.Koltukta yayılıp kafamı iki yana salladım ve "Hayır madde bağımlısı değilim" dedim."Ya ne?" dediğinde "Bütün kıyafetleri denedin mi?" diye sordum konuyu dağıtarak.Bir süre suratıma baktıktan sonra "Evet,diğerlerini denememe gerek yok" dediğinde başımla onaylayıp koltuktan kalktım "Sen üzerini değiştir ben kadın reyonundayım" dedim ve ilerlemeye başladım.

Raflara bakınırken gördüğüm siyah deri eteğide koluma attım.Yanıma yaklaşan ayak seslerini duyduğumda o tarafa döndüm.Çağrı elimdekilere bakıp "Sen burda kalıcısın sanırım" dediğinde gülüp "Belki" dedim ve kıyafetlere bakmaya devam ederken "Seninkiler nerde?" diye sorduğumda "Kasaya koyabileceklerini söylediler bende koydum" dediğinde başımla onayladım.Oflayıp "Yeter bu kadar daha ayakkabı bakacağız" dedim ve kasaya doğru ilerlemeye başladım."Denemeyecek misin?" diye sorduğunda "Hayır" dedim.Kolumdan tutulduğumda durup ona döndüm."Yanlış anlama ama bir şey sormam lazım" dediğinde başımla onayladım.Bugün bu çocuğun çenesi açılmış,bir haller olmuş."Bu parayı gerçekten sadece babandan mı buluyorsun?" dedi sadeceyi bastırarak.Tek kaşımı kaldırdığımda devam etti ve "Bak seni tanımıyorum tamam mı?Birlikte bir yola çıktık ve yanlış bir işe bulaştıysan bilmem gerekir" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım ve onu kolundan tutup reyonların arkasına götürdüm ve etrafa bakıp kimsenin etrafta olmadığından emin oldum."Çağrı" dediğimde çatık kaşlarıyla bana bakıyordu."Bu söyleyeceğim şeyden sonra kaçmamanı umuyorum ama eğer gitmek istersen anl-" dediğimde sözümü yarıda kesip "Kısa kes" dediğinde yutkundum ve "Çağrı,sugar daddy olaylarını biliyor musun?" diye sorduğumda bir süre düşündü ve sonra yüzünü buruşturdu.Daha fazla ciddi kalamayıp kahkaha attığımda bana deliymişim gibi baktığını gördüm.Gülmemi durdurup "Sakin ol Çağrı,şakaydı" dedim ve ilerlemeden önce "İnternetten Engin Karel'i araştırabilirsin.Yanlış veya başına bela açabilecek hiçbir şey yok işin içinde" dedim ve kasaya yöneldim.

Dirseklerimi tezgaha dayamış beklerken Çağrı yanıma dondurucu bakışlarıyla geldiğinde gülümemek için dudaklarımı birbirine bastırdım."Şımarığın teki olduğunu biliyorsun değil mi?" dedi sert bir ses tonuyla gülüp "Bunu daha önce duymuştum sanırım" dedim.Kasiyer kıyafetleri poşetledikten sonra bize uzattı ve "İyi günler" dediğinde teşekkür edip elindeki poşetlerden birini aldı  Çağrı'da diğerini aldığında ilerlemeye başladık.

Ayakkabı dükkanlarından birine girdiğimizde "Yeterince ayakkabım var yanımda,sana bakacağız" dediğimde cevap vermedi.Gördüğüm rugan ayakkabılara doğru geldiğimde onunda peşimden geldiğini hissettim.Siyah olanı alıp baktığımda "Ben bunu hayatta giymem" diye söylendiğinde bıkkınca ona dönüp "Takım elbisenin altına ne giymeyi düşünüyorsun?Sandalet mi?" diye sorduğumda bıkkınca bakmakla yetindi.Varlığını yeni fark ettiğim peşimizde dolaşan mağaza görevlisine ayakkabıyı uzatıp "Bunu alacağız" dedim gülümseyip elimdeki ayakkabıyı aldı ve "Kaç numara olacaktı?" diye sordu.Çağrı numarasını söylediğinde sırttım.Spor ayakkabılara doğru ilerleyip beyaz olanı elime aldım ve Çağrı'ya gösterip "Bu nasıl?" diye sordum bıkkınca "Hayır dediğimde sikliyormuş gibi sormaya devam edecek misin?" dediğinde güldüm ve "Doğru" dedim.Yanımıza geri gelen mağaza görevlisine bu ayakkabıyıda uzatıp "Aynı numaradan lütfen" dediğimde kız başıyla onaylayıp elimdeki ayakkabıyı aldı.Diğer ayakkabılara bakacakken Çağrı canımı acıtmayacak şekilde kolumu tutup beni kendine çevirdi ve "Yeter bu kadar Akel" dediğinde omuz silkip "İyi" dedim.Birlikte kasaya geçip ödemeyi yaptık.

Taksi otele geldiğinde durduk kendi elimdeki poşetide onun eline verdim indikten sonra kapıyı kapattım ve camı açıp "Sen git ben geleceğim" dedim.Taksici abiye yolu söyledikten sonra duyduğum tek şey Çağrı'nın "Akel!Nereye?" diye arkamızdan seslenmesiydi.

Taksi durduğunda parayı verip indim.Etrafa bakındığımda hala eskisi gibi yıkık dökük olduğunu fark ettim.Taksi gittiğinde bende ilerlemeye başladım.Gözlerimi gecekonduların üzerinde gezdirdim.Gecekondulardan bir tanesinin önünde top oynayan çocuklara gülümsedim ve zaten yolunu bildiğim eve doğru ilerledim.

Kapıyı tıklatmak için kapıya vurduğumda kapının zaten açık olduğunu gördüm.Evin tahtadan duvarları aşınmıştı hatta bazı tahtalar yerlerinden çıkmıştı.Evin çökmemiş olması bile mucizeydi.Koridorda ilerlerken duyduğum tahta sesiyle olduğum yerde durdum arkamı döndüğümde bana vurmak için elindeki tencereyi kavramış Doğa'yı gördüm.Çatık kaşladı üzerimde gezindiğinde "Akel? dedi şaşkınlıkla.Şirince gülümsemeye çalışıp "Selam" dedim.Elindeki tavayla bacağıma vurduğunda acıyla inleyip bacağımı tuttum ve "Bu ne içindi?" diye sordum acıyla.Kollarını göğüsünde bağladı ve "Neden olabilir?" dediğinde cevabımı beklemeden "Belki de İstanbul'dan gittiğinden beri doğru düzgün arayıp sormamanadır" dediğinde bacağımı ovuşturmayı bıraktım ve "Seni aradım" dediğimde tek kaşını kaldırdı ve "4 kere?Hadi olsun 5" dediğinde gözlerimi devirdim "Neden gittiğimi biliyorsun" dediğimde gülümsedi ve elindeki tavayı yere bırakıp ani bir hareketle bana sarıldı.Gülüp kollarımı beline doladım.Doğa'nın boyu en fazla 1.60 olduğu için aramızda bir kafa kadar bir boy farkımız vardı.Geri çekildiğinde onu şöyle bir süzdüm.Açık yeşil bir tişört onun üzerindede kot şort bir tulum vardı.Bileğinden biraz yukarda biten tişörtüyle uyumlu renkte yeşil ve kahverengi yatay çizgiler olan bir çorap ve beyaz spor ayakkabı giymişti.Koyu kestane saçlarını iki yandan balık sırtı örmüştü.Ela gözleri hala mutlulukla parlıyordu."Hiç değişmemişsin" dediğimde gülümseyip "Eh!Kısa boy genç gösteriyor" dediğinde güldüm."Hadi gel içeri" dediğinde "Aslında,pek durma-" dediğimde "Kes sesini" dedi ve salona doğru ilerlemeye başladı.Gülüp peşine takıldım.

Birlikte tozlu koltuklara oturduğumuzda dirseklerini dizlerinin üzerine koydu ve büyük bir heycanla "Anlat hadi!Ne var ne yok?" dediğinde görüşmediğimizden beri hayatımda neler olduğunu kısaca anlatmaya başladım.Şaşkınlıkla ve sinirle bakıp "Ne yani annenin yerini çakma bir plastikle mi doldurmaya çalışıyor?" dediğinde dudaklarımı büzüp başımla onayladım."Babanı zeki biri sanardım" dedi ve bacaklarını sehpahaya uzattı.Arkama yaslanıp "Bende" diye katıldım ona."En son kim vardı?" dedim ve düşünür gibi yaptım sonra "Hah!" dedim sahte bir heycanla "Murat.Hala dururuyor mu?" dediğimde güldü ve "Murat'ın üstüne bir 5-10 kişi gelmiştir herhalde" dediğinde güldüm ve "Her zamanki gibi yani" dediğimde başıyla onaylayıp "Her zamanki gibi" diye tekrar etti.Gözlerini kısıp bana baktı ve "Ne zaman geldin?" dediğinde dudağımı yalayıp "2 gün oldu sanırım ya da 3 emin değilim pek" dediğimde "Ve benim yanıma yeni geliyorsun" dedi ve yanındaki yastığı fırlattı.Yastığı havada tuttum ve gülerek ona fırlattım."Tek mi geldin?" dediğinde sırttım ve başımı iki yana salladım.Heycanla "Yoksa sevgilinle mi?!" diye bağırdığında ona 'ciddi misin?' bakışı atıp "Hiç sevgili yaptığımı gördün mü?" diye sorduğumda "Evet,ama pek tarzın değil" dediğinde gülüp başımla onayladım."Kim peki?" dediğinde omuz silkip "Tanımıyorum" dediğimde kaşlarını çattı ve "Ne?" diye sordu gülümseyerek ona baktım ve "Uzun hikaye" diye geçiştirdim.Üstelemeyip başka bir soruya geçti "Sen geri döndüysen başına bela açmadan dönmesin" dediğinde başımı arkaya atıp güldüm ve ona kısa bir bakış atıp göz kırptım ve "Beni tanıyorsun" dedim.

ADRENALİN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin