13.Bölüm

593 16 24
                                    

Çağrı hala Doğa'ya anlamadığını belirten bakışlar atarken araya girdim ve "Aslında evet sizi tanıştırmaya getirdim" dedim ve ekledim "Doğa bize yardım edecek" dediğimde kaşlarını çatıp bana döndü ve "Tam olarak ne için yardım edecek" dediğinde Doğa araya girip "Sahte kimlik" dediğinde Çağrı şaşkın bakışlarını bu sefer ona çevirdi ve "Mafyaya bulaşmış olmamız yetmezmiş gibi birde sahtecilikten hapis yatamam" dediğinde Doğa yerinde yayıldı ve ayaklarını sehpahaya uzatıp "Korkma bu işte baya iyiyimdir.Polise göstersen polis bile anlamaz" dediğinde Çağrı bıkkınca bana baktığında ortamı yumuşatmak için şirin olduğunu düşündüğüm bir şekilde gülümsedim.Doğa konuşmasına devam edip "Ama yapmam 1-2 gün sürebilir bu yüzden 1-2 gün başınızı belaya sokmamanız gerek" dediğinde Çağrı bakışları hala bendeyken "Sen onu arkadaşına söyle" diye cevapladı Doğa'nın söylediğini.Masumum dercesine ellerimi havaya kaldırıp "Artık belaya bulaşmıyorum" dediğimde Doğa güldü ve "Hep böyle der" dedi.Gözlerimi devirip "Bu sefer ciddiyim" dediğimde "Ve böyle der" dediğinde Çağrı sırttı.Doğa oturduğu yerde ayaklanıp "İlk önce yeni bir fotoğrafınızı çekmem gerek" dediğinde Çağrı "Ee ne bekliyoruz?" diye sordu.Doğa bıkkınca ona bakıp "Hala aynı kalıcaksanız niye başka kimlik çıkartalım değil mi?" dediğinde kaşlarımı çattım.Anlamadığımızı anlayınca "Gidin bir saçınızı falan boyatın bari!" dediğinde Çağrı "Hayatta olmaz" diyip geriye yaslandı.Doğa gözlerini devirip "Pembe yap demiyorum.Ne bileyim siyah falan yap" dediğinde bakışlarımı Çağrı'ya çevirdim.Yüzündeki memnuniyetsizliğe güldüm.Doğa dikkati kendine toplamak için 2 kere alkış yaptı ve "Naş naş boya almaya" dediğinde Çağrı'ya döndüm omuz silktiğinde gülümseyip olduğum yerden kalktım.

Çağrıyla birlikte yakındaki marketlerden birine girdiğimizde kozmetik bölümüne doğru ilerledim.Raflara bakınıp boyaları aramaya başladım.Boyaları gördüğümde olduğum yerde durdum.Elimi boyaların üzerinde gezdirdim."Gözlerini kapat dur de" dediğimde bıkkınca bakıp "Saçmalama Akel" dediğinde gözlerimi devirdim ve "Sıkcı!" diye söylendim.Boyalara bakarken bakışlarını üzerimde hissettim kafamı ona çevirdiğimde bakışlarının bende olduğunu gördüm.Kafamı iki yana sallayıp 'Ne var?' anlamında göz kırptığımda "Ne?" dedi.Daha fazla uğraşmayıp derin bir nefes aldım ve önümde döndüm.Elime geçen siyah boyayı ona verdiğimde bir süre kutuya bakındı ve "Kadın boyası bu" dediğinde gülüp "Korkma boyanın içinde cinsiyet algılayacı yok" dedim,gözlerini devirdi.Kendimede siyah boyalardan aldım ve "Hadi gidelim" dedim.

Doğa'nın evine geri döndüğümüzde kapıyı çaldım ama kapıyı açan olmadı.Kaşlarımı çatıp kapıyı bir kez daha çaldım.İçerden ne adım sesi duyuldu ne kapı açıldı.Çağrı yere eğildiğinde hala kapıyı çalıyordum.Tekrar ayağa kalktığında elinde bir not vardı."Manava gidiyorum anahtar paspasın altında" diye yazan notu okuduğunda elindeki notu çekip baktım.Sinirle dudağımı yalayıp üzerinde durduğum paspastan çıkıp altındaki anahtarı aldım.Anahtarı kapıya geçirip kapıyı açtım.Tam manava gitmelik zaman(!)Çağrı arkamızdan kapıyı kapatıp beni takıp etmeye başladı.

Tuvalete girdiğimizde ona bakıp "Üzerini çıkart" dediğimde kaşlarını çatıp bana baktı gözlerimi devirip "Sende gözüm yok.Boya tişörtüne bulaşmasın diye" dedim.Kaslarında gözüm vardı ama konumuz bu değil.Başıyla onaylayıp tişörtünü çıkarttığında gözlerime hakim olup bakmamaya çalıştım.Sonra kutulardan birini açıp boyayı hazırladım.Duştaki tabureyi çıkartıp oturdum ve bacaklarımı aralayıp önüme oturmasını işaret ettim.Oturduğunda ellerime boyanın içinden çıkan şeffaf eldivenleri geçirdim ve boyayı saçlarına sürmeye başladım.Saçlarının ne kadar yumuşak olduğunu eldivenden bile hissedebiliyordum."Babam bu halimi görse beni kesin vururdu" diye söylendiğinde güldüm ve "Korkma yakışacak" dedim.Bakışlarını bana çevirdiğinde durdum."Aslında ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun?" diye sorduğunda yüzümdeki gülümsemeyi sildim ve anlamadığımı belirtmek için kaşlarımı çattım."Güzel bir ailen var ama sen hala bela arıyorsun" dediğinde "Her şey sandığın gibi değil" diyip elimi yüzüne sürttüm.Yüzü boya olduğunda gözlerini yumdu ve bir kaç saniye öyle bekledi gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda gözlerini açtı ve "Şimdi sıçtın" diyerek kafasını tişörtüme bastırdı.Beyaz tişörtümde boyanın lekesi çıkınca şaşkınlıkla bir ona bir tişörtüme baktım ve "Saçını pembe yapmalıydım" dedim sahte bir sinirle güldüğünde gözlerimi kısıp ona baktım."Bunun intikamını alacağımı unutma Bargu" dediğimde sırttı ve tekrardan önüne döndü.Saçına boyayı sürmeye devam ettim.

ADRENALİN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin