3.Bölüm

1.2K 23 3
                                    

Feribot artık durduğunda insanların eşyalarını unutmamaları ile ilgili son bir anons yapıldı.Yerimden kalktım ve kafamı yana yatırıp "Hadi" dediğimde derin bir nefes alıp oturduğu yerden doğruldu.Tedirgin olduğu her halinden belliydi.Onu tedirgin eden feribot muydu yoksa gidiyor olmak mıydı pek emin değildim.

İndikten sonra durduk çok kısa bir süre bana baktı ve "Eyvallah her şey için" dedi ve elini uzattı kaşlarımı çatıp 'ciddi misin' bakışı attım.Ciddi olduğunu görünce derin bir nefes alıp verdim ve uzattığı elini sıkıp "Eyvallah" dedim onun gibi.Başını aşağı yukarı sallayıp ilerlemeye başladı.Çantasının aşağıya sarkan diğer kolunuda omuzuna geçirdi.Gözlerimi devirdim ve "Hadi ama!" diye seslendim.Olduğu yerde durup kafasını çevirdi ve "İkimizde burası hakkında zerra bir fikrin olmadığını biliyoruz" dedim ve kollarımı iki yana açıp "Ayrıca buraya yeticek kadar yanında para olmadığınıda biliyorum" dediğimde çatık kaşlarıyla vücudunu bana çevirdi.Cevap vermeyeceğini anlayıp omuzlarımı düşürdüm ve tek kaşımı kaldırıp "Arka çıkarım?" diye teklif ettim.Bir süre gözlerimin içine baktı.Dediklerimin doğru olduğunu ve burda en fazla 1 hadi olsun 2 gün geçirebileceğini sonrasında geriye bile dönemeyeceğini biliyordu.Sert ve kendinden emin adımlarla bana doğru ilerledi ve tam karşımda durdu."Bir şartım var" dedi ve devam etti "Sürekli konuşmayı keseceksin" dediğinde sırttım ve "Üzgünüm sert çocuk kuralları ben koyarım.Bu yüzden konuşmaya başlasan iyi olur" dedim.Sinirle dudaklarını yaladı.Konuşma kısmına olmasada arka çıkmaya falan ikna olmuş gibiydi."Ne yapıyoruz şimdi?" dediğinde zevkle gülümsedim ve "Ha şöyle" dedim ama arkasını dönüp gitmesin diyede devam ettim "İlk önce bir otele yerleşeceğiz sonra belki bir araba kiralarız" dediğimde başıyla onayladı ve etrafa bakındı burnunu çekip "Simit" dedi ve çenesiyle bir yeri gösterip "Şurdakilere at" dedi.Gösterdiği yere döndüm.Küçük tenkelerde satılan balık ekmekçilerin etrafına doluşmuş bir sürü martı olduğunu görünce gülümsedim ve tekrar ona dönüp yanağına sert olmayan bir şekilde 2 kere vurup "Afferim zeki çocukmuşsun" dedim ve oraya ilerlemeye başladım.

Daireler çizip bağırarak uçan martılara en kolay simiti atabileceğim noktaya gelip durdum.O da yanıma gelince valizimin sürükleme yerine taktığım simit poşedini çıkarttım.Valizimin üzerine düşen susam tanelerinide elimin tersiyle ittim.Kalan simiti yarıya böldüm ve yarısını ona uzattım.Bıkkın bakışlarla elimdeki simiti aldı.Martılara atmasını beklerken ağzına attığını gördüğümde kaşlarımı çatıp ona baktım ama umursamadan yemeğe devam ettiğinde gözlerimi devirip önüme döndüm ve simitten küçük bir parça koparıp havaya doğru savurdum.Bir martı attığım simiti havada kaptığında gülümseyip başka bir parça kopartıp onuda havaya savurdum.

Elimdeki simit bittiğinde ona dönüp "Taksi bulalım" dedim ve ilerlemeye başladım.Aynı hatırladığım gibi hala deli gibi kalabalıktı.Kısa bir bakış attığımda şaşkınlık ve merakla etrafa bakındığını gördüm."Dikkat ette kaybolma.Kalabalıktır buralar" dediğimde bıkkınca baktı.Yolun kenarında durduğumuzda taksi geçmesini bekledik."Nerden biliyorsun buraları?" dediğinde şaşkınca ona döndüm ve "Bildiğimi nerden çıkarttın?" dedim.Şöyle bir süzüp "Hareketlerinden" dedi."Hareketlerim genel olarak bilmiştir" dediğimde tek kaşını kaldırıp "Yani bilmiyorsun?" diye sordu önüme dönüp omuz silktim ve "3-5 sene önceye kadar İstanbul'da yaşıyordum" dediğimde cevap vermedi.Gelen taksiye kolumu kaldırıp taksi beklediğimizi belli ettim.Taksi yavaşlayıp kenara çekti ve binmemiz için durdu.Taksici adam inip valizimi aldığında gülümseyip teşekkür ettim.Başıyla gülümsememe karşılık verip valizimi bagaja yerleştirdi.

Bindiğimizde o öne geçti bende arkaya.Ortaya geçip onlara dahada yaklaştım ve "Dayı şimdi sen bizi buraya en yakın otele götürür müsün?" diye sordum.Adam dikiz aynasından kısa bir bakış atıp "Pahalı olanlar vardır buralarda" dediğinde başımla onaylayıp "Fark etmez" dedim.Bana kısa sinirli bir bakış atıp söze atladı "Sen bizi orta veya ucuz bir yere götür" dedi adama.Taksici bir bana bir ona baktı ve "Hangisi?" diye sordu."Benim dediğim" dediğinde bunu kazanmasına izin verip "İyi öyle olsun" dedim ve arkaya yaslandım.

Bir 5 dakika sonra taksi durdu.Arabadan indiğinde taksici abiye hemen ödemeyi yaptım.Onun önünde yapıp onu utandırmak gibi bir amacım yoktu.Arabadan indikten sonra adam bagajı açıp valizimi uzattı.Teşekkür edip valizi aldım.Bana dönüp "Sen gir ben ödeyip geliyorum" dediğinde taksici abi eliyle beni işaret edip "Hanımefendi ödemeyi halletti" dedi ve "İyi günler" diye ekleyip taksisine bindip ilerledi.Bakışlarını sinirli bir şekilde bana çevirdiğinde "Eyvallah arka çık dedikte her boku öde demedim" dediğinde gözlerimi devirdim."Bunun lafını mı yapacağız şimdi?Sonrakine sana kitlerim" dedim ve valizi içeri sürüklemeye başladım.

Girdiğimde gözlerimle etrafı taradım genel olarak beyaz renk kullanılmıştı ve geniş bir lobiye sahipti.Lobiyi ortasında duran büyük bir avize ve camlardan giren ışıklar aydınlatıyordu.Camlar fazla olduğu için gayet aydınlıktı.Lobideki beyaz dışında -etraftaki bitkiler dışında- farklı renkte olan tek şey resepsiyonun olduğu yerdi.Kırmızı resepsiyona ilerledim ve dirseklerimi masaya dayadım.O da yanıma geldiğinde ona baktım gözlerini etrafta gezdirdi.Resepsiyondaki esmer küt saçlı kıza döndüğümde ona baktığını gördüm.Bu duruma sırttım.Kız beni gördüğünde yutkunup toparlandı ve sıcak bir gülümsemeyle "İyi günler" dedi aynı şekilde gülümseyip "İyi günler" dedim ve devam ettim."Biz oda istiyoruz" dediğimde başıyla onaylayıp bilgisayarda bir şeyler yaptı ve tekrardan bana döndü "Ayrı ayrı mı tek mi?" diye sorduğunda ona gözlerimi kısıp kısa bir bakış attım.Onunda bana baktığını gördüğümde sırtıp "Tek" dedim.Çatık kaşlarla bana bakıp "Ne?" dediğinde omuz silkip "Korkma kollarını ve bacaklarını gövdenden ayırıp çöp poşetlerine koyup seni camdan aşağı atmayacağım" dedim ve göz ucuyla resepsiyondaki kıza bakarak "Ya da yapar mıyım?" dedim.Kız şaşkın ve tedirgin bir bakış attığında güldüm.Güldüğümü görünce rahatladı.

Kolumdan tutulup çekiştirilmeye başladığımda adımlarına ayak uydurdum.Durduğumuzda karşıma geçti."Ne yapıyorsun?" diye sordu sinirle.Omuz silkip "Sana meraklı değilim hesaplı harcamalar yapıyorum" dedim ve kolumu ondan kurtardım.Bir süre gözlerimin içine baktı ve "Hesaplı harcamalar yapmak istiyorsan daha ucuz bir otele gider ayrı ayrı kalırız" dedi.Gözlerimi devirdim ve omuz silkip "Konforumu önemsiyorum belki.Ayrı odada kalmak istiyorsan ödeyebilirsin" dedim.Ödeyemeyeceğini biliyordum.Başını sinirle iki yana sallayıp "Kafamı sikeyim nerden girdim bu işe!" diye söylendi ve daha fazla bana bakmadan resepsiyona yöneldi.Gülüp arkasından ilerledim.Kız bize soru sorar bakışlar attığında "Tek oda" dediğimde "Ayrı yataklar varsa tercihimiz" diye atladı.Gülüp ona doğru ısırma hamlesi yapıp "Isırırım dikkat et" dediğimde gözlerini devirmekle yetindi."Kimiklerinizi alabilir miyim?" diye sordu kız.Valizimin ön cebindeki cüzdanı çıkarttım ve kartlık kısmından kimliğimi çıkartıp verdim.Bu sırada o da kimliğini kıza uzatmıştı.Kız bilgileri girdikten sonra kimlikleri bize geri uzattı.Ondan önce davranıp kimliğini aldım ve adına baktım."Memnun oldum Çağrı Bargu" dediğimde elimden hızla kimliği çekip çantasına geri koydu ve kızın bize uzattığı kartlardan birini alıp ilerlemeye başladı.Kız şaşkınca bizi izlerken dudaklarımı büzdüm,omuz silkip onu işaret ederek "Gergin biri biraz" dedim ve ekledim "Sanırım..."

ADRENALİN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin