28.Bölüm

275 9 1
                                    


Boşta kalan eliyle elbisemin eteklerini yukarı çekti.Titreyen dizlerimi birbirine bastırmıştım.Elleri dizlerimi ayırmaya gittiğinde dizlerimi sıkıca birbirine bastırdım ama pek işe yaramadı.Güçlü elleriyle bacaklarımı araladığında gözlerimi yumdum,gözlerimden yaşlar süzülüyordu.Bacaklarımın arasındaki yerini aldığında artık kıpırdayamıyordum.Karşı koyacak gücüm kalmamıştı.Engel olamıyordum.İç çamaşırımın üzerinden baş parmağını götürdüp yavaş harekerler çizdiğinde başımı geriye attım ve hızlanan göz yaşlarımla başımı iki yana salladım.Sanki duyduğum Çağrı'nın boğuk bağırma sesleri,ışıkların çıkarttığı zırıltılar,hepsi yavaş yavaş kayboluyordu.Sesler,renkler,görüntüler hepsi boğuklaşıyor,bulanıklaşıyordu.Kurtulmaya çalışsamda işe yaramıyordu.Hareketleriyle dizlerimi kapatmaya çalıştığımda buna izin vermedi.Vücudum bana ihanet ediyordu sanki.Elini olduğu yerden çekmeden parmaklarını iç çamaşırıma geçirip iç çamaşırımı aşağı inidrmeye çalıştı.Ben...ölmüştüm.

Bir süre sonra üzerimde hissettiğim ağırlık ve yüzümde hissettiğim ıslaklıkla korkuyla gözlerimi açtım.Boğazından kanlar akarken boğulan Cengiz'e baktım ve çığlık atıp yerde sürüklenerek altından kurtuldum.Boğazını tutmuş kanın akmasını engellemeye çalışıyor bir yandanda kendi kanında boğuluyordu.Sırtım duvara değdiğinde kendimi yerde sürüklemeyi bırakıp hızla elbisemi düzelttim ve dizlerimi kendime çektim.Dolu gözlerimle elindeki kanlı bıçakla olduğu yerde duran Çağrı'ya baktım.Bakışları Cengizdeydi.Bir bileğinde hala çıkaramadığı için halat duruyordu.Cengiz hareket etmeyi bıraktığında Çağrıda kendini bıraktı ve dizlerinin üzerinde yere düştü.Elindeki bıçağıda atmıştı.Bakışları beni bulduğunda üzgün bir şekilde gözlerimin içine baktı.Gözünden yaşlar akıyordu.Gülmeye başladığında sadece tedirgince ona bakıyordum.Gözünden yaşlar akarken bir yandanda kahkaha atıyordu.Ellerini iki yana açtı ve kahkahalarının arasından "Katil oldum" dedi.

Olduğum yerden doğrulmaya çalıştığımda gülmeyi bıraktı ve bana baktı.Dizlerim ayağa kalkamama izin vermediğinde panikle bana doğru geldi.Tekrar kalkmaya çalıştığımda tekrardan sendeledim bana doğru tutmak için bir adım atıcaktı ama sonra dokunmaktan korktuğu için bundan vazgeçti dolu gözlerimi ona çevirdiğimde yakınıma oturdu ve gözlerini gözlerime kenetledi."Kurtulduk" dediğinde göz yaşlarım hızlandı ve kendimden bile beklemediğim bir hamleyle kollarımı boynuna doladım kafamı omuzu ve boynunun arasına gömüp "Kurtulduk" diye tekrarladım.Kollarını bunu beklermiş gibi hızlıca belime sardığında ondan ayrıldım ve ellerimi çenesine koydum o da benimle aynı hareketi yaptı ve alnıma küçük bir öpücük kondurup alnını alnıma dayadı.

Aklıma gelen şeyle ondan ayrıldım ve "Ceset" dedim bana anlamazca baktığında "Polat geri gelmeden onu saklamalıyız" dediğimde arkasını dönüp Cengiz'in cesedine baktı ve başıyla beni onayladı.Oturduğu yerden kalktığında ben de kalkmak için yöneldim ama başaramayacağımı bildiği için elini uzatıp bana yardım etti.Tek başıma dengede kalabildiğime emin olana kadar elimi bırakmadı.Ayağa kalktığımda ellerim hala titriyordu.Pek bir şey yapabilecek güçte değildim benim için ayağa kalkmak bile mucizeydi ama yapıcaktım."Hangi kapıdan çıktı?" diye sorduğumda "Ön" diye yanıtladı.Bu işimize gelirdi zaten depo ormanın içinde bir yerdeydi.Cesede yöneldiğimizde ben bacaklarından tutucaktım ki Çağrı beni durdurup "Şu anda onu kaldırabilecek güçte olmadığını ikimizde biliyoruz Akel" dediğinde sertçe yutkunup geri çekildim ve Çağrı'nın cesedi kucaklamasına izin verdim.Her yerimiz kan içindeydi.Çağrı arka kapıya yöneldiğinde aklıma gelen bıçakla hemen bıçağı kapıp onu buraya soktuğum yere geri koydum.Kapıdan çıktığımızda biraz ormanın içlerine doğru girdiğimizde "Onu gömemeyiz" dediğimde başıyla onayladı."Yapabileceğimiz tek şey onu bir ağacın altına bırakmak" dediğinde omuz silktim.Cesedi saniyesinde bulamasalardı bize yeterdi amacımız onu saklamak değildi.

Çağrı biraz daha ilerleyip onu ormanın derinlerindeki ağaçlardan birinde içinde göçük gördü ve arasına bıraktı.Saklanmış değildi hala ama yapabileceğimizin en iyisiydi.Ben ise ağaçlardan birinin altında oturmuş onu bekliyordum.Yanıma yaklaştığında elini omzuma koyucaktı ki hala titrediğimi görüp bu fikirden vazgeçti ve karşımdaki ağaca yaslandı."Polat her an geri gelebilir" dedi.Gözümden yaşlar akıyordu "Arabayla geldim" dediğimde şaşkınlıkla bana baktı "İlerde bıraktım" dediğimde başıyla onayladı."Yürüyebilecek misin?" dediğinde ağlayışım biraz daha hızlandı.Yürüyemezdim."Ben taşıyabilir miyim?" dediğinde bir süre öylece durdum başka seçeneğim yoktu.Başımla onayladığımda nazikçe yanıma geldi ve bir kolunu bacağımın altından geçirdi ve diğeriylede belimi sardı.Havalandığımda başımı göğüsüme yasladım.Titrememi durduramıyordum ilaçlarıma ihtiyacım vardı.

Arabaya geldiğimizde beni kucağından indirmeden kapıyı açtı ve beni yavaşça koltuğa bıraktı.Üzerime eğilip kemerimi taktığında gözlerimiz buluştu.Hüzünle gözlerime baktıktan sonra hemen bakışlarını benden çekti ve çekilip kapıyı kapattı.Arabanın etrafından dolaşıp şoför koltuğuna oturduğunda bir süre bekledi.Bana dönmeden "Özür dilerim..." diye fısıldadığında daha yeni durmuş olan gözyaşlarım tekrardan gözlerime hücum etti.Cevap vermeyeceğimi anladığında arabayı çalıştırdı.

Çağrı'nın ağzından;

Bildiğim tek yer olduğu için Doğaların evinin önüne geldiğimde Akel'e döndüm.Kafasını yaslamıştı ve öylece yatıp camdan bakıyordu aynı bir ölü gibiydi.Ne arabanın durması ne de şu an ona bakıyor olmam onda bir hareketlilik yaratmamıştı.Bir şey sormayacağını ya da demeyeceğini hatta büyük ihtimal şu an bana dönecek gücünün bile olmadığını anladığımda arabanın kapısını açıp Doğalara ilerledim.

Doğa kapının önünde bir sırt çantasıyla birlikte oturuyordu.Beni gördüğünde kaşları çatıldı gözlerini hüzün bürüdü ve "Yoksa..." dedi ve ekledi "O" dediğinde şöyle bir üstüme baktım elimde ve üzermde kan vardı.Katil olmuştum.Birini öldürmüştüm ve onu öldürdüğüm için bir suçluluk duymuyordum.Birini öldürüp nasıl suçluluk duymazdım?Onu insan olarak görmediğim için miydi?Kafamdaki bu düşüncelere odaklanmayı sonraya erteleyip "Akel iyi" demekle yetindim.İyi mi?Şu an ölü birinden tek farkının nefes alıyor olması dışında,belki.Doğa bu dediğimle derin bir nefes aldı ve elini kalbinin üzerine koyup "Çok korktum" dediğinde "Gitmeliyiz" dedim.Buna hazırlıklı gibiydi başını salladı ve benimle birlikte arabaya doğru ilerledi.Arabaya binmek üzereyken kolundan tutup kendime çevirdim.Bana şaşkınlıkla döndüğünde "Doğa" dedim ve devam ettim "Akel pek iyi değil.Soru sorma,konuşmaya çalışma.Onu...onu yorma" dedim hüzünle bir ses tonuyla.Gözlerimin içine baktı gözünde belli belirsiz bir korkuyla bir adım geri gitti ve "Biliyorsun" dedi.Bakışlarımı yere eğdim.Bilmek istemiyordum.O olayı düşünmek istemiyordum.Nerdeyse o olayın tekrarlanmasına şahit olucağımı hafızamdan silmek istiyordum.Gözlerim yanmaya başladığında bir şey demeden hızla arabanın içine geçip yerime oturdum.Bileklerimle gözlerimi ovaladım ve yanımda oturan Akel'e kısa bir bakış attım gittiğimden beri pozisyonunu bozmamıştı.Ellerine baktığımdaysa parmakları hala titriyordu.Bildiğim tek bir şey varsa o da Akel'in çok güçlü olduğuydu.

Yolda giderken "Nereye gideceğimizi bilmiyorum" dediğimde Doğa "Ben biliyorum" dedi.Ona kısa bir bakış attığımda "Kenara çek" dedi.Dediğini dinledim ve kenara çektim.Arabadan indiğinde bende indim."Ne yapıyorsun?" diye sorduğumda "Korkma ehliyetim var" dedi ve şoför koltuğuna geçti.Arabayı çalıştırdığında başka seçeneğim olmadığını anlayıp arkaya geçtim.Camı açtığımda arabanın camından ön koltukta oturan Akel'i görebiliyordum.Gözleri kapalıydı ve gözlerinden yanaklarına doğru yaşlar süzülüyordu.Siyah saçları gece olmasından kaynaklı dahada koyu gözüküyordu.Dudağı patlamıştı.Dudağını görünce yumruklarımı sıktım.O anlar gözümde tekrar canlandığında Cengiz'i mümkünmüş gibi tekrar tekrar öldürmek istiyordum.Hiçbir suçluluk hissetmiyordum.Aksine bunu hak ettiğini düşünüyordum.Eğer onu öldürmeseydim şu an Akel'in ne durumda olucağını düşünemiyordum bile.Tekrarlansaydı yaşayamayacağını biliyordum.Onu kurtarmak için Cengiz'i öldürmem gerekiyordu.Ve onu kurtarmak için her şeyi riske atardım.

ADRENALİN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin