SÜRPRİZ
Ne kadar da kolaydı geride bıraktığın insanın yanına hiçbir şey olmamış gibi gelmek. Neydi bu? Yüzsüzlük mü? Yoksa alçaklık mı? Ona olan sevgimi kullanıp iyice alçalmıştı zaten. Daha ne istiyordu? Daha ne kadar yıpratacaktı beni? Tam unuttum derken her şeyi yeniden hatırlamak istemiyordum.
Oradan hiç kimseye hiçbir şey söylemeyip çıkmıştım. Bir taksiye atlayıp eve geldim.
Yoğun baş ağrısı ile eve girdim.
"Hoşgeldin kızım, ben yemekleri yaptım. Lalin'e yemeğini de yedirdim. Bir isteğin yoksa çıkıyorum."Gülümseyerek "Tamam Ayşe Abla yarın görüşürüz." dedim. "Görüşürüz, iyi akşamlar kızım."
Yatağında yatan Lalin'i kucağıma aldım. "Annecim uyandın mı sen? Benim kızım mamasını da yemiş, aferin benim kızıma." diyerek onu yanaklarından öptüm. Lalin'le biraz oynadıktan sonra uykusu gelince tekrardan uyuttum.
Çalan kapıyı açmak için kalktım. Kapıyı açtığımda Alper kollarını göğsünde bağlamış kapının önünde dikiliyordu. "Hoşgeldin Alper, gir içeri."
"Hoşbuldum masadaki olayı konuşmak için geldim." dedi içeriye geçerken.
Gece gece olanları tekrardan hatırlayıp kendimi üzmek istemiyordum. Konuyu geçiştiricektim. "Hangi olanlar?"
Tek kaşını kaldırıp "Barslan itinin bakışları, bardağı kırması, kaçar gibi gitmen?" dedi.
"Sanırım Barlas Beyden bahsediyorsun?"
"Bakıyorum adı da hafızamızda." dedi iğneleyici bakışlarını göndererek.
"Alper, bu hayatta hoşlanmadığım şeylerden biri de bir başkasının takındığı tavrı ben takınmışım gibi beni sorgulamaları. Anlayabiliyor musun? Gitme olayına gelirsek kendimi kötü hissediyordum, o yüzden geldim bende. Eğer merakın geçmezse Barlas Beye gidip sorabilirsin."
Alınmış gibi "Anladım, kısaca burnunu sokma diyorsun." dedi.
"Öyle bir şey demiyorum. Ortada bir şey yok diyorum. Hem sen niye meraklandın bu kadar?" Alperin bana karşı olan ilgisini fark edebiliyordum ama ben sadece onu arkadaşım olarak görüyordum.
"Hiç öylesine merak. Bizim prenses ne yapıyor?" konuyu değiştirmesi ile rahatladım.
"Mamasını yedi, oyununu oynadı, uyuyor şimdi." dedim. Alper ayağa kalkarken "Benim yerime öp onu. Ben artık kalkayım geç oldu eve gideyim." dedi. Onunla birlikte kalkıp onu geçirdim.
"Tamam, dikkatli git. Hadi iyi geceler."
"İyi geceler."
Lalin'i kontrol ettikten sonra bende uyumak için yatağıma geçtim. Saatlerce dönüp durduktan sonra uykuya daldım.
Alarmın sesi ile uyandım. Uyandığımda Lalin'in yatağına gidip kucağıma aldım. Benden önce uyanmıştı. Her sabah yaptığı gibi yine etrafa gülücük saçıyordu. Önce kumral saçlarına sonra masmavi gözlerine takıldı gözüm. Aynı ona benziyordu. Benden sadece tombul ve pembe yanaklar almıştı sanırım.
Üzerimi giyindim, Lalin ile kahvaltı yaptık. Ayşe Ablanın gelmesi ile Lalin'i ona bıraktım. Evden çıktım, okula yürüyerek yirmi dakikada gidiyordum. Benim için büyük kolaylıktı.
Kampüse girdiğimde, arabasından inen Arya'yı gördüm. Yavaş adımlarla yanına ilerledim.
"Günaydın Nefes, sinirli değilsen yanına yaklaşacağım.""Günaydın. Ben ne zaman sinirli olmuşum?" dedim.
"Tabi tabii." Yanıma geldiğinde beraber fakülteye doğru ilerledik.
"Ama Barlas ne kadar yakışıklıydı değil mi? O mavi gözleri, kumral saçları... Off eridim bittim kızım!"dediğinde içimde yanıp tutuşan kıskançlık duygumu bastırmaya çalıştım.
"Abarttın bence hem Barlas Bey ne zamandır Barlas oldu?" yüzüne bakarak sorduğumda yanakları kızardı. "Dün sen gittikten sonra onu tuvalette gördüm, eline pansuman yaptım baya kötü haldeydi. Ona dokunurken karnımda kelebekler uçtu sanki bilmiyorum garipti."
Dokunmak? Kelebek? Dedikleri ile kanım kaynamaya başladı. Dişlerimi sıktım, tırnaklarımı avucuma geçirdim.
Ona kızarak baktım "Daha dün gördüğün adam için böyle düşünmen saçma bence. İlk gördüğün adamın üstüne atlayacak mısın sen?" dedim.
"Sen ne anlarsın aşktan! Seni bir kere şurda biriyle flörtleşirken bile görmedim. Eskiden bulmuşsun bir tane şerefsizi şimdi bana patlama." dedi. Haklıydı. Ama o şerefsizden hoşlanmaya başlamıştı.
Amfiye geldiğimizde "Eskiden yaşadığım için sana tavsiye veriyorum. Anlamak zor olmamalı. Neyse bu konuyu kapatalım." dedim ve yan yana oturduk.
Akşama kadar sürmüştü dersler. Arya, Alper ve ben beraber çıktık. Alper'de bilgisayar mühendisliği okuyordu, son sınıftı.
Alper bana dönüp "Emre hala seni rahatsız ediyor mu?" diye sordu. Emre, hazırlık okumaya geldiğim zaman burda son sınıftı, mimarlık okuyordu. Kampüste beni görüp takıntı haline getirmişti.
"Geçen gün yine numaramı bulmuş aradı beni bende birkaç şey söyledim kapattım telefonu yüzüne."
Alper elini yumruk yaptı. "Vay şerefsiz! İzin vermiyorsun ki gidip döveyim şunu!"
"Başını belaya sokmanı istemiyorum. Kapatalım bu konuyu lütfen."
Arya, Alper'e bakarak "Emre bence seviyor Nefes'i zarar vermez. Keşke ona şans versen. Hem çok yakışıklı biri, mesleği de var. Lalin'e çok iyi bir baba bile olur." dedi.
Benim konuşmama izin vermeden Alper, Arya'ya bağırarak "Arya! Saplantılı bir sapık o. Ne biçim konuşuyorsun sen böyle? Bir kadın olarak söylediklerinden utanman lazım. Emre'nin yaptıklarını sende gördün. Arkadaşına nasıl böyle bir şey dersin?" dedi. Ve söylediklerinden sonra ağzımı açmaya bile gerek kalmadı. Çünkü Alper çok da güzel konuşmuştu.
Arya itici bakışlara bürünerek "Alper ikimizde biliyoruz konunun burasına takıldığın için değil sevdiğin kadına bunları dediğim için böyle dediğini. Ama sana çok yazık biliyor musun?! Çünkü Nefes sana hiçbir zaman bakmayacak!" dedi ve çekti gitti.
Arya'nın neden bir anda böyle davrandığını anlayamıyordum. Olaya tamamen seyirci kalmıştım. İki çift laf bile edememiştim.
"Bende eve gitsem iyi olacak. Görüşürüz Alper "
"Nefes seninle gelip biraz Lalin'i sevebilirmiyim? Çok özledim onu."
"Tabi gel. Lalin'de seni çok özledi."
Eve geldiğimizde günün yorgunluğunu Lalin ile oynayarak attık. Ben yemeği hazırlarken Lalin, Alper'in kucağındaydı. Kapının çalması ile elimdeki kaşığı bıraktım. Alper gülümsedi "Ben bakarım." dedi ve kucağında Lalin ile birlikte kapıya bakmaya gitti.
Hemen yemeğin altını kısıp elimi yıkayıp kapıya doğru ilerledim. Kucağında Lalin'le kapıdaki kişiye sinirle bakan Alper'e doğru konuştum "Kim gelmiş Alper?"
Kapıya geldiğim zaman gördüğüm yüzle yerimde durdum. Kapının önünde Barlas dişlerini sıkmış, masmavi gözleri kararmış bir şekilde bize bakıyordu.
•••
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Batımı
Teen FictionKırık bir kapıyı ittim ve açtım. Barlas yerde oturmuştu ve kendinde değildi adeta. Yanında bir sürü içki şisesi vardı. Bir çoğunu içmişti. Ve sanırım şuan şarhoştu. Kapıdan ses çıkması ile birlikte bayık gözleri beni odağına aldı ve yutkundu. Gali...