KORKU
Aldığım keskin kan kokusu ile Barlas'a baktım, vurulmuştu! Hala üzerimdeydi. Sıkı sıkı sarılmıştı bana. Silah sesleri kesildi ve aradan birkaç dakika geçti.
"Barlas iyi misin?" diye sordum.
Barlas'ın elleri beni kontrol etmek için vücudumda gezindi. Endişeli, korku dolu gözleri ile bana baktı "Beni boşver asıl sen iyi misin? Bir yerinde acı yok değil mi?"
"Hayır ben iyiyim. Omzun kanıyor, vurulmuşsun. Hastaneye gidelim." dedim.
"Hayır sen şimdi evine gideceksin, benim adamlarım seni bırakacak." diye itiraz etti.
Tam ağzımı açacağım sırada "İtiraz istemiyorum, ben yarama baktırırım zaten küçük bir sıyrık."
"Barlas o adamlar kimdi?"
Barlas benden gözlerini kaçırdı "Biliyorsun düşmanım çok herhangi biridir işte." dedi.
Acıdan yüzünü buruşturdu giydiğim hırkayı çıkarıp yarasına baskı yaptım. "Asıl sen itiraz etmeyi bırak. Ya seninle gelirim ya hastaneye gideriz, sen seç."
Gözlerini sabır dilercesine kapattı. "Tamam. Benim evime gidelim oraya doktor çağırırım, bakar yarama."
Kafamı salladım. Yanımıza gelen Barlas'ın adamları bize kapıyı açtı. Ben ve Barlas arkaya oturduk, hırkam ile yarasına baskı yapıyordum. Barlas, şoför koltuğuna oturan adama eve sürmesini söyledi.
Araba hareket etmeye başladığında Barlas yarasına baskı yaptığım elime elini sürttü. Bu temasla irkildim. Elimi çektim.
"Eğer yarana baskı yapmamı istiyorsan o elin rahat duracak yoksa inerim arabadan."
Barlas gülümsedi kafasını salladı. "Biliyor musun? Hiç değişmemişsin. Dediğim dediksin yine."
Barlasın yüzüne bakmayıp konuştum "Bunu diyeninde benden bir farkı olsa keşke." dedim.
"Sende kabul ediyorsun birbirimiz için yaratıldığımızı."
Kafamı kaldırdım, suratına baktım, yüzüme bakıyordu "Şimdi sen konuyu buraya nasıl getirdin onu anlamadım. Benim sinirimi daha fazla bozmadan sus yoksa vücudunda bir kurşun deliği daha açılabilir."
Kararmış gözleri ile gözlerime baktı dudağını ısırdı "Senden gelecek her şeye razıyım Nefesim. Beni bu söylediklerinle bile azdırıyorsun." dedi.
Adam konuyu nerden nereye bağlıyordu. Bir kez daha şaşırdım ve başka bir şey söylemedim. Zaten yeterince maceraya atılmıştım. Bir an önce evime gidip kızıma sarılarak uyumak istiyordum.
Lüks üç katlı bir villanın önünde durduk. Bembeyaz yüzüne bakarak "Burada mı kalıyorsun?" diye sordum.
"Evet."
Arabadan inip eve geçtiğimizde yatağına yatırdık. Doktor "Gömleğini çıkartabilir misiniz? Bende malzemelerimi aşağıdan getireyim." dedi.
Kısık sesle "Tamam" dedikten sonra yanına geçip gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım. Yüzüne göz ucu ile baktığım zaman dikkatle beni izlediğini gördüm.
Gömleğinin düğmelerini çözdüm. Gömleğini üzerinden çıkardığımda elim karın kaslarına sürttü bu temastan dolayı inledi. Yüzüne şaşkın şaşkın bakarken o gülümsüyordu. İçeriye doktorun girmesi ile yanından kalktım.
Doktor yarayı temizleyip dikiş attıktan sonra bana ilaçları ve ne zaman kullanması gerektiğini anlattı. Teşekkür ederek onu uğurladım.
Barlas'ın yanına geldiğimde verilen iğneden dolayı uyumuştu. Yanına oturdum. Alnına dökülen kumral saçlarına dokundum. Saçlarını geriye doğru attım.
Çok yakışıklıydı Barlas. İçimdeki tüm buzları eritecek kadar. Onun büyüsüne kapılmamak mümkün değildi. Ama bunu yapamazdım. Bunu yaparsam sadece kendime ihanet etmiş olmazdım, benden gitmiş olanada ihanet etmiş olurdum.
Çantamı da alıp çıktım evden. Bahçe kapısından çıkacağım sırada korumalardan biri beni durdurdu.
"Barlas Bey'in emri var. O izin vermedikçe evden çıkamazsınız. Oldukça tehlikeli."
Söylediği şey ile kaşlarımı çattım "Barlas Beyinize sordum, çıkabileceğimi söyledi. Bana taksi çağırabilir misiniz?" dedim.
Koruma şüpheyle bana bakarak "Barlas Bey'e sorup geliyorum." demesi ile hemen önüne atıldım.
"Barlas aldığı iğneden dolayı uyuyor şimdi. Şansınıza küsün artık bana inanmak zorundasınız. Taksim nerede kaldı?"
Koruma zorla başına sallayıp taksi çağırdı. Taksiye bindim ve evime doğru yol almaya başladım. Uykumun gelmesi ile gözlerimi kapattım. Yaklaşık yirmi dakika sonra gözlerimi açtığım zaman evimin yolunda olmadığımızı fark ettim. Belki de korumalardan beni bırakmasını istemeliydim. Telefonuma baktığım zaman Barlas dan on üç arama yedi mesaj olduğunu gördüm.
"Neden habersiz çıktın evden?"
"Neredesin?"
"Gelip seni alacağım, konum at bana."
"Adamlarım senin izini kaybetmiş. Taksinin şoförü tekin olmayabilir!"
"Niye kendi başına iş yapıyorsun!"
"Aç şu siktiğimin telefonunu Nefes!"
"Nefes bir şey yaz bana, korkuyorum! Başına bir şey mi geldi?"
Göz ucuyla taksiciye baktım yoluna devam ediyordu.
Barlas'ı aradım. Telefonu cebime attım."Bu yol evime gitmiyor beyefendi. Geri dönebilir misiniz?"
"Seni evine götüreceğimi kim söyledi? Yarım bıraktığımız işi tamamlamaya geldim."
"Ne! Durdurun şu arabayı Barlas sizi mahveder. Eğer beni indirirseniz kimseye sizden bahsetmem."
İğrenç bir kahkaha patlattı "O Barlas piçi sıkıyosa-" cümlesini tamamlayamadan önümüzü siyah araba kesti.
İçinden Barlas'ın inmesi ile rahatladım. Taksici ne olduğunu anlayamazken. Barlas'ın alnında damarları çıkmış, gözleri kararmış ve ellerini yumruk yapmış bir şekilde şoför kapısını açıp taksiciyi iki eliyle koltuktan alıp yere fırlattı.
"Lan ben şimdi sana o dediğin lafları götünden yedirmez miyim!?"
Arabadan inip Barlas'ın yanına koştum. Adamın yüzü kanlar içindeydi Barlas delirmiş gibi adamı yumrukluyordu.
"Tamam Barlas yeter, adamı öldüreceksin!" Barlas'ın omzu kanıyordu. Dikişleri patlamıştı ama hala deli gibi yumrukluyordu. Bir salaklık yapıp da Barlas'ın koluna yapışmadım. Barlas'a engel olamazdım çünkü gözü dönmüştü benim dokunduğumu anlamaz bana da zarar verirdi.
Yanımdaki korumalara "Durdursanıza şu adamı. Bir şey yapın öldürecek!"
"Eğer biz Barlas Bey'e dokunursa, o bizi öldürür. Şöyle arabaya geçin siz, Barlas Bey de gelir."
Beni zorla arabaya tıktıktan sonra Barlas'ı yirmi dakika bekledim. Bunun on sekiz dakikası adamı dövmekle kalan iki dakika ise adamlarına emir vermekle geçti. Kanlı ellerini bezle silerek arabaya doğru gelmeye başladı.
Barlas yanıma oturduğunda bana sarıldı. Kokusunu özlemiştim. Ellerimi sarmadım ona. Sadece benden ayrılmasını bekledim.
Sarılmayı bırakıp iki elini yanaklarıma koydu. "Bundan sonra ne sen ne Lalin benim yanımdan ayrılmayacaksınız."
•••
Dostlar okunmaya göre oy sayısı çok az oluyor. Şimdilik bir sınır yok ama ilerde böyle devam ederse belirlediğim oy sınırına göre bölüm gelir <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gün Batımı
Teen FictionKırık bir kapıyı ittim ve açtım. Barlas yerde oturmuştu ve kendinde değildi adeta. Yanında bir sürü içki şisesi vardı. Bir çoğunu içmişti. Ve sanırım şuan şarhoştu. Kapıdan ses çıkması ile birlikte bayık gözleri beni odağına aldı ve yutkundu. Gali...