Sizi çok özledimm. Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın teşekkür ederim❤️
Bölüm sonunda medyayı izlerseniz duygu şelalesi yaşayabilirsiniz küçük bir öneri :) Ama ondan önce bakmayın süprizi kaçar :(Provadan çıktığım gibi amacım eve geçmekti ama akşam için Louis'nin bana geleceği aklıma gelmiş ve evime yakın olan markete sürmeye başlamıştım.
Akşam için düşündüğüm güzel bir yemek vardı belki bize bazı şeyleri hatırlatır aramızdaki bağları sağlamlaştırmaya yardımcı olurdu. Gerekli malzemeleri alıp tekrar arabaya geçtikten sonra Louis'nin gelip gelmeyeceğinden emin olmak için mesaj atmaya karar verdim.
Harold: Hey Louis akşam için geliyorsun değil mi??
Louis: Evet 1 saate evden çıkacağım.
Harold: Süper bekliyorum.
Hala güven konusunda kendi içimde bir kaç problemlerim vardı ama elimden geldiğince bunu Louis'ye yansıtmamaya çalışıyordum. Sadece geçmişi düşündükçe hala kalbimin kırıklığı sanki bir yerlerde durup bana kendini hatırlatıyordu.
Eve geçip üstümü değiştirmek için odaya çıktım altıma dizlerimin biraz üstüne biten kot şort, üzerime ise siyah bir t-shirt giydim klasik ve haç kolyemi taktım.
Marketten aldıklarımı poşetlerden çıkarıp mutfak tezgahına dizdikten sonra Louis ile birlikte yapacağımız yemeğin malzemelerini hazırlamak için malzemeleri gramı gramına çıkarıp salona geçtim. Bir yandan hala bu duruma alışamamış olmam ve diğer yandan sanki 2014 zamanlarına geri dönmüş olmamız o kadar garipti ki.
Zil çaldığında holden geçip kapıya doğru ilerlerken saçlarımı düzene sokmaya çalışıyordum. Zil bir kez daha çalınca koşar adımlarla ilerlerken bir yandan da "Geliyorum" diyerek bağırmaya başladım. Kapıyı açtığımda vücudumu ve zihnimi kaplayan huzur ile gülümserken karşımda duran meleği incelemeye başladım. Üstüne baskılı bir t-shirt altında ise siyah kot bir şort vardı. Kafasına ise haki yeşil bir şapka takmıştı. O ise aynı incelemeyi okyanus gözleriyle gerçekleştirirken utandığımı hissedip geçmesi için yana çekildim.
"Hoşgeldin Louis" diyerek sıcak bir gülümseme gönderirken aynı şeyi benim için yaptığındaysa gözlerimi kaçırarak ilerlemesi içim mutfağın olduğu tarafı gösterdim.
"Yemeği birlikte yaparız diye düşündüm"
"Evet çok iyi olur peki ne yapacağız?"
"Tahminlerini almak istiyorum"
"Hmm, pizza? makarna?"
"Gerçekten mi daha iyi düşün"
Önce parmaklarını yüzündeki kısa şakalarda gezdirip düşünüyormuş işareti yaptı daha sonra gözlerim büyütüp bana döndü. Anlamış olduğunu bildiğimden buruk ama huzurlu bir ifadeyle yüzüne bakarken iki büyük adımla yanıma yaklaşıp kollarını belime sardı. Gözlerimin dolmasını engelleyemezken bende kollarımı onun boynuna sarıp özlediğim kokuyu derince içime çektim.
Benden ayrılmadan önce omuzuma düşen göz yaşı ile hızla ondan ayrılıp parmaklarımla göz yaşını silip gözlerinin üstüne kırılmak üzere olan antika bir parçaymış gibi yavaşça öpüp geri çekildim.
"Louis, lütfen üzül diye değil sadece eğlenceli olur diye düşünüyordum."
"Hayır, hayır Harold gerçekten teşekkür ederim asıl ilk bu ihtimalin aklıma gelmemesi saçmalıktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
far from you// L.S.
Non-Fiction"2 yıl boyunca neden hiç beni aramadın, aylarca telefon başında senden bir çağrı bekledim ama gelmedi bende pes ettim artık" dedi Harry hüzünlü bir sesle. "Artık burdayım bebeğim her şeyi düzeltmek için buradayım."