Gözümü yine bizim bodrum katında açtım. Pek de şaşırmadım açıkçası sonuçta burada yatıp kalkıyorum.
Yere serdiğim eski çarşafı dürüp kenara koydum yastığı da üstüne koydum. Bodrumdan çıkıp hemen mutfağa geçtim ve kahvaltı hazırladım bende azıcık atıştırıp hemen bodruma geri indim.
Okul formamı giyip çantama ilaçlarımı, işliyeceğimiz ders kitaplarını, 1 defter, 1 kalem ve silgi koydum.
Bodrumdan çıkıp kapıya yöneldim babam gil kalkmış kahvaltıyı yapıyorlardı.
"Ben çıkıyorum" dedim.
Babam arkamdan "Geç kalma yoksa olacakları biliyorsun" dedi.
"Ben çalışıyorum baba geç kalabilirim" dedim ve kapıyı çarpıp çıktım. Bunun acısını akşam çıkaracak ama umrumda değil.
Okula geldiğimde gözüm Cenki aradı ama göremedim. Bir an da gözümün kapatılmasıyla sırıttım.
"Bil bakalım kimim ben" dedi ses bu ses Cenke aitti. Bence küçük bir şakadan kimseye zarar gelmez.
"Hımm sesin Burakın sesine benziyor. Burak? Ay yok dur ellerin kocaman yoksa Ali misin?" dedim kendimi gülmemek için zor tutuyorum.
Cenk direk ellerini gözlerimden çekip beni kendine çevirdi.
"Kim lan onlar sikerim onları. Kızım konuşsana Burak kim? Ali kim?" dedi sinirle.
"Ay dayanamıycam" dedim ve gülmeye başladım.
Şuan Cenkin suratını anlatıyım size şekeri elinden alınmış bir bebek gibi bana bakıyor.
"Ulan boncuk seni var ya" dedi ve beni gıdıklamaya başladı bende ondan kaçmaya başladım aynı zamanda da konuşuyorum.
"Ama mavişim olmaz ki böyle küçük bir şaka yaptım sadece" dedim şirince.
"Tamam Gülfem dur gıdıklamayacam gel" dedi. Yüzüne ciddi mi diye baktım evet ciddi.
Hemen yanına gittim direk kolları arasına aldı beni tabi azıcık(!) küçük olduğum için kolları arasında kayboldum.
Benden ayrılıp "Söyle bakalım kahvaltı yaptın mı?" dedi.
"Evet mavişim yaptım"
"İyi bakalım boncuk hadi sınıfa" dedi ve kolunu omzuna atıp beni yürütmeye başladı.
(Küçük bir bilgilendirme Gülfem ve Cenk şuan Duhan kolejinde okumuyorlar şimdilik devlet okulundalar bilgilendirme bitmiştir tşk öd bb)
~~~~~~
Okul bitmişti ve şuan Cenkle ayrılıyorduk tamam aynı mahallede oturuyoruz ama ben işe gideceğim.
"Dikkat et boncuk tamam mı?"
"Tamam mavişim merak etme ve eve gidince sana mesaj atarım" dedim.
Cenk saçlarımı karıştırıp "Aferin boncuk hadi bay bay" dedi. Ben yanağından öpüp onun ters yönüne gitmeye başladım.
Çalıştığım kafeye geldiğimde eşyalarımı dolaba bırakıp hemen önlüğümü giyip saçıma bonemi geçirdim.
Ben kafede garsonluk işi yapmıyorum aşçı olarak çalışıyorum. Kafenin sahibi hangi okul mezunsun falan demiyor direk işe alıyor e bu da işime gelir.
Bana yemek yapmayı rahmetli anneannem öğretmişti zaten bizim ailede bir tek o bana iyi davranırdı ama artık o da yok.
Saate baktığımda 6ya geliyordu çıkma saatim gelmiş. Hemen dolabıma gidip bonemi ve önlüğümü çıkarıp dolaba koydum. Dolaptaki eşyalarımı alıp hemen kafeden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülfem (TAMAMLANDI)
Ficção AdolescenteBir hayat düşünün yalan ile başalayan ve 17 yılı bir hiç uğruna çöp olmuş bir hayat. Bu hikaye Gülfem ve hayatını anlatıyor. Gülfem yeni yani gerçek ailesi annesi, babası, 5 abisi, 1 ikizi ve 1 kardeşi olduğunu öğreniyor. Düşünüyor bunca yılımı bir...