merhabalar, nasılsınız canlarim?
Satır arası yorum ve bölümü beğendiyseniz oylamayı unutmayın!
💗🛩 👩🏻✈️👨🏻✈️Bölümü huzurunuza teslim eder ve bir sonraki bölümde görüşmeyi dilerim!
Editler ve yeni karakterlerimizin modelleri için instagram sayfamıza bakmayı unutmayın!
keyifli okumalar dilerim🫶🏻
_________"Mis gibi kokuyorlar."
"Senin için ya da senin olan her şey mis gibi oluyor zaten."
Uzay'ın kahvaltı masasına hazırladığı keklerden getirmesini beklerken çaktırmadan yaptığı iltifata da sessiz kalmayı tercih etmiştim. Bir kaç dakika sonra kekler tüm güzel kokusu ve iştah açıcı görüntüsü ile önüme konduğunda dayanamayıp onu beklemeden dalmaktan kendimi alamamıştım.
"Eğer beğendiysen hep yaparım, her gün, sürekli." dedi kendine kattığı tabağıda alıp karşıma otururken.
Ona gülümsedim ve lokmam bitene kadar yalnızca güldüm sonrasında cevabını verdim; "Uzay! sakın ben seviyorum diye evini kekle doldurma çünkü kilo almamı ben de sen de istemeyiz."
"Olsun, al. Ne olacak ki? öyle de tatlı ve güzel olursun sen, hep olduğun gibi."
İltifatları not falan edip ezberlemişti herhalde, sabahtan beridir duyduğum en az yirminci iltifattı ve artık tepki ya da cevap verecek gücüm yoktu. Kalbim? o şu an Maldivler'de canım..
Uzay aşkımla Amsterdam..
Sinek sesimi duyuyorum yoksa arı mı? heh tamam pardon iç sesimmiş..
"Kahvaltı ve kek için teşekkür ederim ayrıca sanırım ben beklerken dayanamayıp şu sehpada ki karamelli çikolatadan bir tane yemiş olabilirim." dedim sonlara doğru mahcup olmuşçasına.
Bana kahkaha atarak güldükten sonra ciddi şekilde devam etti; "Saçmalama Naz bunun için utanıyor musun? hemde benden, alınıyorum ama. İstersen hepsini ye bu benim aksine hoşuma gider." dedi gülümseyerek.
Hoşuna gidip gitmeyecek şeyleri kendi ağzıyla söyleyen biriyle tanışmıştım daha ne isteyebilirdim ki? kendi istediği şeyi bilen ve ona göre davranıp çocukça hareketler sergilemeyen biriyle tanışmayalı uzun zaman olmuştu.
İki saatten fazladır burada oturuyordum ve Ahsen hâlâ gelmediğine göre henüz uyanmamıştı diye bir çıkarımda bulunmuştum fakat artık uyandırsam da iyi olacaktı çünkü kızın tüm günü gidecekti böyle devam ederse.
Yerimden kalkıp tabağımı zaten çoktan yanımdan ayrılıp mutfağa gitmiş olan Uzay'ın yanına götürüp bulaşıklar için yardım etmeye çalışsam da o hemen ellerimi tutarak tabaklardan ayırmış ve beni mutfaktan çıkartmıştı. Sesimi çıkartmadığımdan bende yalnızca ne yaptığını izlemiş ve beni usulca koltuğa geri getirip oturtmasını izlemiş ve sonrasında geri ayağa kalkmıştım.
Beni onun yaptığı şeyin aksine bir şey yaparken gören Uzay bugün gördüğüm en komik yüz ifadesini takınmış ve şaşırmıştı. Muhtemelen şu an asla söz dinlemez ve küçükken yaramaz bir kız olduğumu falan düşünmüştü, yarı yarıya haksız da değildi doğrusu.
"Gitmem gerekiyor, Ahsen hala uyuyor ve uyandırmalıyım." dedim gitmekte istemiyormuş gibi bir yüz yaparak. Evet öyleydi gitmek istemiyordum.. Burada gerçekten kendimi iyi hissetmiştim hatta son bir aydır yaşadığım gerek iş gerekse ailevi streslerimden eser kalmamıştı. Terapi gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13:SAAT
Teen FictionKüçüklüğünden beridir babasının gölgesinden kaçmak isteyen fakat bir türlü başarılı olamayan Uzay Ardem en sonunda iş hayatına kolayca atılabileceği bir çözüm bulur fakat babasının onun hakkındaki planları çok başkadır. Uzay Ardem işte o planlar say...