bölüm, oniki

75 21 2
                                    

merhabalar, nasılsınız?
💗
Bir sonraki bölümde görüşmeyi dilerim!

Editler ve yeni karakterlerimizin modelleri için instagram sayfamıza bakmayı unutmayın!

Keyifli okumalar dilerim🫶🏻
__________

"Emin misin" dedim tiz çıkan sesimle. Annem ile konuşmaktaydım ve bana bir süredir Elif'in garip davrandığından son bir kaç günde ise ona teyzemin bile ulaşamadığından bahsetmişti. Bir haftadan uzun süredir Elif'e ben de ulaşmakta zorluk çekiyordum.

Bu durum beni de işkillendirse de elimden gelen bir şey yoktu. "Biraz daha bekleyelim eğer yirmi dört saat içinde hiçbirimize geri dönüş sağlamaz ise söz veriyorum ben bizzat kayıp başvurusu yapacağım."

Annem içini çekerek bir nefes verdiğinde ben de onunla birlikte yorgun hissetmiştim. Bizim için ne kadar uğraştığının farkındaydım. Küçüklüğümüzden beri kuzenlerimle beni hiç ayırmamıştı bilmiyorum belki bu teyzemlerin de beni diğerlerinden ayırmaması için bir çözümdü ya da onlar beni cidden severken annem de kuzenlerime aynı yakınlığı duyuyordu. Annem babamın eksikliğini bu şekilde telafi etmeyi düşünmüştü, ama onun bıraktığı yara bende bir daha yeri kimseyle doldurulamayacak kadar derindi.

İçinin nasıl gittiğini tahmin ederek empati kurmaya çalışarak ve içimdeki duyguları anneme tam anlamıyla geçirmeyi dileyerek konuşmaya başladım "Seni anlıyorum anne, yemin ederim. Sadece onu da tanıyorum, bunu bil. Eğer gittiyse ve izini kaybettirdiyse zamana ihtiyacı vardır bırakalım da kafasını boşaltsın."

"Haklısın sanırım, sonuçta sana bile söylemediyse bu onun için oldukça ciddi bir mesele olmalı." Gözlerim dolu dolu salonumun baktığı büyük deniz manzarasına döndüm. Bu zamana kadar her sırrımızı her anımızı her zamanımızı ortak paylaştığımız, canımdan çok sevdiğim kuzenimin bana haber vermeden ortalıktan kaybolması benim de içime dokunuyordu.

Bu kadar büyük ne yaşamış olabilir diye düşünmeden edemezken herkesin bana onu sorması ama benim bir cevap bile verememem sinir bozucuydu öyle ki bazı akrabalarımız çoktan arkamızdan ayrılmaz ikili ayrıldı dedikodularına başlamıştı.

"Yine de anne yüreği be kızım, ne zaman ayırdım onu senden." dedi ve bir hıçkırık sesi de ondan çıktı. Fark ettirmese de konuşmaya başladığımızdan beri ağladığını biliyordum. Durum vahim halini sürdürürken bende biraz daha mantıklı düşünmek adına evi temizleyecektim. Terapi yöntemlerimde baş sırada olduğundan hem kafam boşalacak hem de en ince ayrıntısına kadar her şeyi hesaplayacaktım.

"biliyorum annecim, hiç ayırmadın ama şimdi kapatmam gerekiyor olur mu? işlerim biter bitmez duruma el atıcam tekrar merak etme." dedim sesimin titremesini zar zor engelleyerek.

O da bana hızlı hızlı cevap vermişti zaten "tamam kızım, tamam sen işine bak hadi annecim görüşürüz öpüyorum gözlerinden." telefon kapandı ve ben iç dünyamla bir başa kaldım.

En son bu derece derin düşüncelere daldığımda aldatılmıştım. Garipti, her şeyi bilmek ama söyleyememek, farkında olmak ama bağırıp çağırıp olay çıkartamamak ve en sonunda kendini boş duvarlara dolu dolu bakarak görmek garipti.

O ay boyunca hissizleşmiş gibiydim, kelimeler var ama ben yoktum kimseye konuşacak ya da derdimi dökecek dermanı bile kendimde bulamıyordum, etrafımda herkes bana ne olduğunu hesaplamaya çalışırken kimseye çıkıp aldatıldım diyemedim elbette. Bu utandığımdan değildi lakin bana yapılan bu şeyi asla fark etmediğimden kendi salaklığımdandı.

13:SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin