bölüm, on

103 22 11
                                    



merhabalar, nasılsınız ballarim?

🤍🛩 👩🏻‍✈️👨🏻‍✈️
Bölümü huzurunuza teslim eder ve bir sonraki bölümde görüşmeyi dilerim!

Editler ve yeni karakterlerimizin modelleri için instagram sayfamıza bakmayı unutmayın!

Keyifli okumalar dilerim🫶🏻
__________

"Ne yaptım ne yaptım dedin?"

"Arkadaş kalalım dedim işte Elif neyini anlayamadın tam olarak?"

"Balım iyi güzel söylüyorsun da, arkanda ki enkazdan da haberin vardır umarım."

"Arkamda senden başka bir enkaz göremiyorum ben Elif'cim, bak emin ol üzülmüştür o da fakat bana ölüp bitecek kadar aşık değildir bu yüzden birkaç güne de zaten unutmuştur. Unutmadıysa da unutacaktır."

"Valla ben hiç zannetmiyorum bu zamana kadar hiçbir normal arkadaşın birbirine bu kadar ince, nazik davrandığını görmedim belli ki bu çocuk sana baya bildiğin yanık sen görmüyorsun."

"Aman! sen zaten neyi gördün ki bu zamana kadar Allahım dedim ellerimi dua eder gibi açarken çeneyi veriyorsun bari sahip çık."

Hemen ardından çarpılmamak adına elimi alıp tövbeler çekerek kafama vurduktan sonra onu ardımda bırakarak Elif'in odasından çıktım. Arkamdan söylendiğini duysam da telefondaki flörtü daha önemli olduğundan onunla konuşacağını biliyordum bu yüzden peşimden gelmezdi.

Bir haftalığına Mersin'e gelmiştim bugün de tatilimin henüz ortasındaydım ki Elif'in de işi yüzünden şehir dışında olması sebebiyle oturup yalnızca bugün keyifli bir dedikodu yapabilmiştik ve elbette bu dedikoduların ana kaynağı bendim.

Arkamdan hala söylenip duruyorken kafamdaki soru işaretleri de birbiri ardına sıralandı, geldiğimizden beridir garip bir tavrı vardı Elif'in. Çözemediğim bir şeydi herhalde yeni bir flört edindi ve yine tipsizin tipsizi diye düşünüyorum ki eğer öyleyse Elif ile birlikte atacağım bu sefer çocuğu camdan aşağı.

Teyzemlerin salonundan giriş yaptım, koltukların birinde sıcaktan bayılmış gibi bola sere yatan anneannem ve bir köşesinde telefonla uğraşan annem görüş alanıma girdi.
Annemin yanına oturduğumda ise telefonunda babam ile bir fotoğrafını üstüne yazılar yazarak editlediğini görmüştüm.

Oraya doğru dalıp sessizleşmem bir olurken annemde yanına geldiğimi fark ederek beni kollarının arasına almıştı. "Bugün dedi sessiz ve alık alık bakarak yüzüme evlilik yıldönümümüzdü de kutlamak istedim rahmetliyi anarak."

Ona dönmek istemedim, gözümden çoktan akıp tişörtümü bulan yaşları görmesini de istemedim. O saçlarımı okşarken küçüklüğüme gitti sadece aklım.
Yedi yaşındayken de böyle yatardım annemin kucağında sabahları erkenden kalkar her gün camdan dışarı babamı beklerdim.

O bir ay çikolatalar bir ay cipsler bazen sade bir çiçek buketi bazen de yalnızca öpücükleriyle gelirdi bana. Her gün onu bekler nöbet tutardım sabahtan akşama kadar ama o ne zaman uyuyakalsam ne zaman uyanmasam gelirdi bana.
En çok bu yönüne hayrandım onun, hep gizemli kahramanımdı o benim.

Yanımda kaldığı her günden bir hatıram vardı hatırladığım, o günlerden sakladığım küçük dergiler vardı. İçleri çizgi dizilerin karakterleriyle dolu bir sürü dergi.. Babam evde kaldığında her gün sabah gazete ya da ekmek almaya gider yanında da bu dergilerden alırdı bana. Bir aralar o kadar çoğalmışlardı ki annem babam evde değilken onları çöpe atmaya yeltenmiş ve onu zor ikna etmiştim.

13:SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin