merhabalar, nasılsınız ballarim?
🤍🛩 👩🏻✈️👨🏻✈️
Bölümü huzurunuza teslim eder ve bir sonraki bölümde görüşmeyi dilerim!Editler ve yeni karakterlerimizin modelleri için instagram sayfamıza bakmayı unutmayın!
Keyifli okumalar dilerim🫶🏻
__________Hayatım doğru ve yanlış arasında ki o ince çizgiyi daima korumaya çalışmakla geçti. Büyütülme şeklim gereği yanlış yapma lüksüm yoktu. Geriden giden ya da normal bir hayat süren çocuklar gibi olmadım hiç.
Hep bir adım ileriden gittim sırtımı yaslayacağım ve güvendiğim oldukça geniş bir ailem vardı. Sıkılardı, boşa vakit harcamaz harcatmazlardı. Onlar için iyi bir birey olmuştum fakat kendim için o kadar eksik yönüm vardı ki.
Çevreme bakındığım da yaşıtlarım için gençlik yılları en serbest ve güzel yılları olarak geçmişti ancak ben o yıllar için kitaplar sorular ve daha fazla sorular dışında başka hiç bir şey hatırlamıyordum.
Disiplin, ailemde olması gerektiğinden çok daha fazla yer alıyordu bu da katı kurallara sahip bir birey olmamı sağladı. Sınırımı hiç bir zaman aşmamıştım ama son zamanlarda hayatım çok değişmişti.
Aileme baş kaldırmaya başlamıştım, yalnızca beş ay önceki Naz asla annesine "Beni rahat bırakın!" diyerek çemkirmezdi. Zaten bu lafımın üstünden altmış dakika geçti geçmedi ardı ardına dayımlar, teyzemler ve kuzenlerim sırayla telefonum çalıp durdu.
Aile üyelerimizden hiç kimse bunu güzel karşılamazdı ve ben iki saattir onların nutuklarını dinliyordum, yalnızca sinirle sarf edilmiş üç kelime bir cümle için üstelik. Telefonlarım bittiğinden büyük bir baş ağrısıyla koltukta arkama yaslandım ve tavana doğru baktım.
Son aylarda yaşadıklarım gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti; Yeni işime başlamak için İstanbul'a taşınmam, görüşmemi başımı belaya sokarak kaçırmam, Uzay'ın hayatıma girmesi, onu tanımaya çalışırken kendimi kaybetmem, Ahsen ve diğerleri, yeni arkadaşlar, yeni ortamlar..
Yorucuydu.
Hem de fazlasıyla.Burada ki herkes buna alışmış olabilirdi ama hayatında sosyal ortamlara oldukça çağırılmasına rağmen katılma gereksiniminde bulunmayan ben için bunlar fazla tempoluydu. Çoğu geceyi dışarıda geçirmeleri, gece hayatları, alkol ve medya.
Ah, medya!
Uzay'ın evinden öylesine çekip gitmemin ardından bir hafta geçmişti ki hafta sonu magazin programlarında boy boy fotoğraflarımız çıkmıştı. O zamana dek hiç konuşmamıştık ki hoş haberlerden sonra da ailem sağolsun onları ikna etme çabamdan asla çocuğun telefonlarına cevap verememiştim.
"Gecelerin çapkın veliahtı, Ardemlerin küçük varisi Uzay Ardem geceyi güzel bir kadınla el ele bitirdi."
Bugün on sekiz mart pazartesiydi, bir haftadan daha uzun süredir konuşmamıştık ve sabahtan beridir sadece annemlerle konuşuyordum -aslına bakarsanız tartışıyorum ama bu küçük bir ayrıntı- şimdi ise altıma siyah bir tayt üstüme patlıcan moru bir tişört ve sütyen askıma kadar uzamış açık saçlarımla Uzay'ın evine gidiyordum.
Arkadaşları bir saat sonra gelecekti ve onlarla da vakit geçirecektik (zorla da olsa davet edilmiştim.) ancak ben herkesten önce gidip bu kısa ve ama çoktan yapılması gereken o konuşmayı yapmak istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13:SAAT
Teen FictionKüçüklüğünden beridir babasının gölgesinden kaçmak isteyen fakat bir türlü başarılı olamayan Uzay Ardem en sonunda iş hayatına kolayca atılabileceği bir çözüm bulur fakat babasının onun hakkındaki planları çok başkadır. Uzay Ardem işte o planlar say...