Keyifli okumalar...
Gökçe, Anladım ki
"Sevgi Celladı"
Tam şu n göğüs boşluğumdan oluk oluk yol bularak akan nefesin, her bir yoluna çıkan kemiğe çarpışını hissedebiliyordum. Hissettirdiği sızı o kadar katlanılmazdı ki ben asıl bunu istemiyordum.
Bu acıyı istemiyordum ben mesela...
Bu düşünceleri istemiyordum.
Ben bu yüreğime oturmuş kocaman çaresizliği ve sevilmeyişimi istemiyordum.
Belki de aldığım nefesin kemiklerime kadar acıtmasının sebebi bu yüreğimdeki sevilmemiş oluşumun asıl kendisiydi.
Ben sevilmemiştim.
Sevmemişti.
Ne kadar acıya bastırılmış bir kelimeydi; sevmemişti...
Başkasını içine aldığı o kocaman yüreğinde bir karınca boyunca yerimin olmaması nedendi bilmiyorum ama asıl bildiğim ve hissettiğim sevilmemiş olduğumdu. Sevdiğim kadar bile sevilmeyi istemiyordum, o kadarında gözüm yoktu, hiçbir zamanda o kadar çok sevileceğimi düşünememiştim zaten ama hiç sevilmemiş olmak... hiç sevilmemiş olmak çok başka bir şeydi. Ve ben bunu bir türlü aşamıyordum.
Aşabileceğimi de zannetmiyordum.
"Niğâh, sormak istemiyorum, sordukça seni üzeceğimi de biliyorum ama," Dedi derin bir nefes alışın hemen öncesinde. "Biz senin arkadaşınız ve senin için endişeleniyoruz."
Göz kapaklarım ağırca kapanırken göz perdemin önüne düşen kan damlaları benim ne kadar yorgun olduğumu gösterir gibiydi. Kaç gündür böyleydim? Kaç gündür yaşadığımdan bir haberdim? Kaç gündür göğsümdeki alaz tek bir saniye sakinleşmemişti? En son üçte kalmıştım ve sonrasını da hatırlamıyordum.
Burnumdaki metalik kokuyu ve o kokuya eşlik eden sızıyı görmezden gelerek dişlerimi birbirine bastırarak sessiz kaldım. "Niğâh," Dedi Berrin üzgün bir sesle, "Üç gündür başını evi geçtim, şu ya! Şu perdeleri çekili odanın dışına çıkartmadın."
Gerçekten üç gün mü olmuştu o alazı kavurucu yangının başlamasına? Sadece üç gün mü? Ben daha fala bekliyordum. Günler bu kadar yavaş mı ilerliyordu?
Peki, o kızı kendine istemek için gitmiş miydi? Sormak yerine gözlerimi ağırca açarak sırtımı yasladığım deri yatak başlığının karşısında kalan, kenarları ağaç işlemeli düz boy aynasına düşen hissiz gözlerime baktım. Gözlerimdeki cansızlık o kadar belirgindi ki göz altlarımdaki mor halkaların varlığı bu karanlık içeride görülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHZAR
ChickLit"Sevmeseydin!" diye yenilediğinde, vicdansızdı. Merhametsizdi. "Keşke!" Diye bu kez ben titreyen sesimi yükselttim. Keşke sevmeseydim, keşke gözlerim onu bir kez bile görmeseydi. Keşke ama keşke... içime oturan sancıdan aldığım hırsla kolumu çektiği...