5."O"

12.9K 740 97
                                    

Hoş geldiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hoş geldiniz...
Ben çok üzgün ve keyifsizim... siz nasılsınız?
Aramıza yeni yeni gelenler var, okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Umarım bu bölümü de beğenirsiniz...



                                            

Vedat Özkaya, Lâl



"5.O"

Soğuk havanın yüzümü sıyırıp geçtiği anlarda elimin altındaki kapıyı içimdeki kırıklığa meydan okurcasına sakince kapatırken, kendi evimin bahçe kapısına yürümek yerine Sevim teyzelerin kapısına ilerlemiş, birkaç adımdan sonra önümde beliren demir kapıyı iteklemiştim. Yağlanmadığı için gıcırdayan kapıyı arkamdan kapatarak, evin kapısına ilerlerken aynı kapının tekrardan gıcırdadığını duymuş, gıcırtısını desteklercesine de arabasının sesini işitmiştim.

Hemen ardımdaydı.

Nefesini, soluğunu hissedemesem de o yok sayamadığım varlığını hissedebiliyordum.

Bir karşılık vermesine fırsat vermeden kendimi arabadan dışarıya atmama asılında gerekte yoktu, öyle ki adamın bana karşılık vermek gibi bir niyeti yoktu. Düşüncesi içimdeki yılların kırıklığına rağmen hırsla solumamı sağladığında, önümde boylu boyunca duran kapının zil düğmesine dokundum.

İçeriye uzun uzun dağılan sesle, kolumun hemen altından uzanan el, aynı zaman içerisinde olduğunda, ardımda boy gösteren gölgesine sığınmadım, kokusunu solumadım. Çünkü onlar benim çocukluğumdan bu yana üzmekten öteye gidemiyordu.

Hatta.

Beni Çetin ağabeyin sevgime olan ihaneti bile bu kadar üzmemişti.

Farkındalığı içimdeki o kabuk bağlayan yaraya saplanan kıymık olduğunda, o yaradan koca koca irinler akmıştı.

Kahverengi kapının düz yapısından gözlerimi ayırmasam da elindeki anahtarı yuvasına yerleştirdiğini görmüştüm.

Bakışlarını hissettim, anahtarı yuvasında çevirmesine kalmadan kapı aralandığında, uzaklaşmak için sola bir adım atmaya kalmadan iri sol eli adımımı engelledi, bedenimi hemen önünde durdurdu. Kıyafetlerin üzerinden bedenime dokunan eli soğukla birlikte dondurucu bir hissin damarlarımı yararak ilerlemesine sebep olduğunda soluğum ciğerlerimde kesildi.

Eli hiç yabancısı olmadığı topraklardaymışçasına sakince baskısını sürdürdüğünde dirseğimin arkasıyla elini iteledim, elinin baskısını daha da belirginleştirdiğinde tenime yapışan zıt kutubum muş gibi kalmıştı öylece. Tenimin zıt kutbu öylece kalsa da ben biliyordum benden nasıl nefret ettiğini.

AHZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin