(◍•ᴗ•◍)İYİ OKUMALAR(◍•ᴗ•◍)
JİN'DEN
Bu sabah şirkete gidecektim. Bu yüzden erkenden kalkıp banyoya koştum. Yüzümü yıkayıp üstümü de giydikten sonra aşağı inip birkaç lokma birşey atıştırdım. Ardından Namjoon'a mesaj attım.Jin
Namjoon şirkete gitmem gerek. Jjangu'ya 1 saatliğine bakabilir misin lütfen?Namjoon
Üzgünüm dostum işlerim var. Ayrıca ben taşınmaya karar verdim. Bunu kendim için değil senin için yapıyorum. Ayrıca özür dilerim ama çok şey istiyorsun. Her seferinde kendini düşünüyorsun? Üzgünüm. Kendine iyi bak Jin...Hiçbir şey yazmadım. Sinirlerim bozulmuştu. Resmen köpeğimi istemiyor. Gösteririm ben ona. Bir umutla Hoseok'a mesaj attım.
Jin
Hoseok şirkete gitmem gerekiyor da. Acaba Jjangu'ya sadece 1 saatliğine bakabilir misin?(Görüldü✔)
İnanamıyorum cidden inanamıyorum. Bu nasıl olabilir ki? Rüya mı görüyorum yoksa? Off neyse onu evde tek bırakamayacağıma göre o da benimle gelecekti.
.....................................
Jjangu'yu da yanıma alıp evden çıktım. Jjangu'yu arabanın arka koltuğuna koydum. Sessizce yolu izliyordu. Bense Namjoon ve Hoseok'un yaptıklarını düşünüyordum.
Hayııııır!!! Durmadım. Trafik ışıklarına gelmişiz. O dalgınlıkla frene basmayı unutmuşum. Öndeki arabaya hafiften çarptım.
"Hey! Sen ne yapıyorsun?"
"Tae??? Ben çok özür dilerim. Dalgınlığıma geldi."
"Jin sen kör müsün? Senin ehliyetin var mı?"
"Taehyung lütfen kenara çek öyle konuşalım. Yolu kapatıyoruz."
İkimizde arabalarımızı kenara çektik. Taehyung bana çok kızmış görünüyordu. Aslında arabasında sadece ufak tefek çizikler vardı. Boyayla kapanırdı. Neden bu kadar abartmıştı ki?
"Evet Jin. Anlat dinliyorum."
"Bak Tae. Şirkete gidecektim bu yüzden Jjangu'yu birine bırakmam gerekiyordu. Onu evde yalnız bırakamazdım. İki arkadaşıma da mesaj attım. Birisi işi olduğu için bakamayacağını söyledi. Diğeri ise sadece görüldü attı. Sonra ikisi de bakmayınca Jjangu'yu da şirkete götürmeye karar verdim. Yolda dalgınlığıma geldi. Çok özür dilerim. Hasarı neyse öderim."
"Tamam sorun değil. Ayrıca bize birşey olmadığına dua et. Birde istersen Jjangu'ya ben bakarım. Yeontan'la oynarlar."
"Ciddi misin? Olur."
"Tamam o zaman bana telefon numaranı verir misin? Bir sorun olursa arayıp söylerim."
"Hımm tamam."
Sonra ona telefon numaramı verdim. O da bana verdi. O bana böyle iyi davrandıkça ona kanım ısınıyor. En azından o artık benim arkadaş sandıklarımdan daha değerli benim için.
"Tekrar teşekkür ederim Taehyung. Birşey olursa haber ver olur mu? Ayrıca saat tam 10'da ona ilacını ver."
"Ne ilacı? Onun bir sorunu var."
"Evet. Geçici bir hastalıkmış. Korkmaya gerek yok."
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz Tae."
Şirkete gelmiştim. Babamın odasına geçtim. Yani artık benim olan odaya. Bir zamanlar bu koltukta babam otururken şimdi ben mi oturacağım? Bu çok garip geliyor. Herkes ne istersem yapıyorlar. Bana "Bay Kim" diye sesleniyorlar. Herşey çok değişik geliyor...
Gözlerim babamı düşündükçe doluyordu. Ama yapabileceğim birşey yoktu. Ayrıca şirkette ağlayamazdım değil mi? Eğer böyle birşey olursa benimle dalga geçerlerdi. Ben buna asla izin vermeyeceğim. Kimse sesini çıkaramayacak. Yaşım küçük olmasına rağmen babamın izinden yürüyüp bu şirketi en iyi şekilde yöneteceğim. Zaten babamda hep böyle olmamı isterdi...
.......................................
Şirketteki işlerimi yaklaşık 2 saat içinde bitirmiştim. Şirketten çıktığımda Tae'yi aradım.
Jin: Tae Jjangu'yu almaya geleceğim konum at.
Taehyung: Tamam Jin atıyorum.
Tae konum attığında şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Çünkü evlerimizin arasında en fazla 1 kilometre vardı.
Taehyung'un evinin önüne gelmiştim. Zengin oldukları saray gibi olan evlerinden belli oluyor.
Ben düşünürken Tae ve Jjangu'da o arada aşağı indi.
"Jjangu bak kim gelmiş"
Bunu sırıtarak söylemesi hoşuma gitmişti. Gidip ona sarıldım. O da karşılık verdi.
"Tekrar tekrar çok teşekkür ederim Tae. En güvendiğim insanlar beni yarı yolda bıraktı. En güvenmediğim kişiydin sen. Şu an ise tek güvendiğim."
"Buna sevindim. Bu arada arkadaş olalım mı? Sonuçta bu kadar şey yaşadık. Birbirimize de güveniyoruz. Bence arkadaş olmamızda bir sakınca yok."
"Tabiki olur. Ama tek yanlışta silerim haberin olsun."
Bunu gülerek söylemiştim. Çünkü onu kırmak yada yanlış birşey yapmak istemiyorum.
"Peki o zaman görüşürüz."
"Tamam Tae. Bu arada ben de sana konum atarım arada gelirsin. Zaten evlerimiz çok yakın. Birde tek canım sıkılıyor."
"Tamam Jin. Sende gel olur mu?"
"Gelirim. Görüşürüz."
"Görüşürüz Jin. Dikkat et."
Sonra Tae'ye el sallayıp Jjangu'yu da alıp oradan ayrıldım. Bu saatten sonra tek birşey diyebilirim:
"Şu hayatta kimseye güvenmeyin. Kimseyi de tanımadan yargılamayın. Çünkü yeri gelir güvendikleriniz sizi yarı yolda bırakırken yargıladıklarınız yardımınıza koşar..."
💞 BÖLÜM SONU💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWEET LOVE ๑TAEJİN๑
FanfictionTamamlandı✔ Taejin/VJin Fanfiction (İlk Kitap) Köpekleri sayesinde kötü bir şekilde tanışırlar. İkili kırılamayan inatları yüzünden birbirlerinden olabildiğince nefret ederler. Peki nefret ile başlayan tanışmalar hep nefret ile mi devam eder? Yan Çi...