SWEET LOVE ๑TAEJİN๑

🤍16. BÖLÜM🖤

(◍•ᴗ•◍)İYİ OKUMALAR(◍•ᴗ•◍)

TAE'DEN
Sabah olmuştu. Gün ışığının yüzüme vurmasıyla uyandım. Yanımda uyuyan tatlış sevgilime kısa bir bakış atıp banyoya gittim. Yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda arkamda durup uykulu gözlerle bana bakan Hoseok'u göreceğimi düşünmezdim.

"Hoseok???"

"Taehyung???"

"Senin burda ne işin var?"

"Bende bilmiyorum ki? Jin'e sor."

Hemen Jin'in yanına koşup onu zorla da olsa uyandırdım.

"Jin Hoseok buraya nasıl ve ne zaman geldi?"

"Yaa ne bileyim ona sor"

"Hoseok!"

"Tamam ya. Sizin evin yedek anahtarını çaldım. Arada bir geliyorum. Niye mi? Çünkü burada havuz var benim evde yok. Birde Jin çok güzel yemekler yapıyor. Onları çalıyorum bazen."

"Bende anahtar kayboldu diye üzülüyorum. Demek sendeydi. Birde Tae valla özür dilerim. Seni suçluyordum herşeyi yiyor diye. Halbuki canavar Hoşik alttan alttan götürüyormuş."

"Zaten ben hayvanım herşeyi yerim. Neyse bari kal da birlikte kahvaltı yapalım Hoseok. Evin anahtarını da ver bir zahmet."

"Durun! Önce diğerlerini de çağıralım. Açıklamak istediğimiz birşey var."

"Ooo tamam ben hepsine haber veriyorum hemen."

...................................................

"Evet arkadaşlar bugün burada önemi bir mevzu için toplandık."

"Oooo neler oluyor Tae?"

"Az bir dur Jeon!"

"Konu şu: Biz sevgiliyiz"

"Waoooooooow!!!"

Herkes odanın içinde sağa sola koşturup, çığlık atıp sevinirken Jin koltuğa oturmuş, gülerek onları izliyordu. Yanına oturup sarıldığımda o da bana sarıldı. Sonra diğerleri de gelip sarıldı.

"Eee o zaman hadi kahvaltıya!"

Jin'in seslenmesi üzerinde herkes mutfağa koştu ama mutfakta hazırlanmış bir kahvaltı görünürde yoktu. Jimin dayanamayıp sorduğunda Jin'de gülerek cevap verdi.

"Jinnie kahvaltı nerede?"

"Bilmem nerede?"

Diğerleri ise şaşkın gözlerle Jin'e bakıyorlardı.

"Cidden dostum hiç birşey hazırlamadın mı?"

"Hoseok sen bana Jin'i eli açık ve misafirperver biri olarak tanıtmıştın. Görünürde öyle biri yok."

"Yani sevgilim Jin böyle biri değil ama..."

Jin'in birşeyler hazırladığını ve onları kandırmak için sakladığını biliyordum. Çünkü Jin alttan alttan gülüyordu.

"Tamam tamam. Sizi daha fazla bekletmeyeceğim. Üst kata gelin."

Eminim hiçbiri üst kata çıktıklarında mükemmel ötesi hazırlanmış bir kahvaltıyla karşılaşacaklarını düşünmemişlerdir.