Altıma bir kot üstüme gömlek geçirdim.Mert aptalının dediklerini yapıyorum. Allah bilir beni nereye götürecekti. Saçlarımı at kuyruğu yapıp uçlarını krem sayesinde dalgalandırdım. Makyaja gerek yoktu. Bide onun için mi süslenecektim. Saatte baktım. 19.50 geliyordu. Telefon titredi.
'Kapının önündeyim eğer 5 dakika sonra gelmezsen yapacaklarımı tahmin et'
MERTMerdivenlerden indim.Kapıyı açtım. Karşım Mert en yakışıklı haliyle duruyordu. Yine Siyahlara bürünmüştü. Bir insana siyah bu kadarmı yakışırdı. Yanına doğru yürüdüm. Ilk üzerimi süzdü.
"Bin " Ikiletmeden bindim. Nedense bunun hesabını arabada sormak istiyordum. Oda sürücü koltuğuna bindi.
"Nere gidiyoruz"
"Bu halin ne"
"Ne var halimde"
"Senin hazırlanmak anlayışın bu mu"
"Bir kere sen ne karışıyorsun benim hayatıma"
"Bu gün öğreneceksin kim olduğumu"
"Hah sanki paşa torunusun"
"Saçmalıkların bitiyse in artık"
"Nereye gidiyoruz"
"In dedim ikiletme lafımı"
Hızla arabadan indim. Kapıyı çarptım. Orta büyüklükte bir eve geldim. Napıcaz burda biz
"Yürü " Kapının önüne geldik. Zile bastı. Kapıyı orta yaşta kadın açtı.
"Sana emanet hazırla iki saate hazır olsun"
"Ya napıcam ben burda nereye gidiyorsun"
"Bu kılıkla seni nereye götürebilirim. Iki saate alıcam biraz kadına benze"
"Ne ne demeye çalışyon sen " Beni takmadan arabaya bindi.
"Gel kızım "
"Burası neresi "
"Burası değişim merkezi "
"O ne demek "
"yani burası güzel kızların içindeki güzelliğini dışa vurmamızı sağlıyor buda benim uzmanlık alanım"
"Anlamadım"
"Anlayacaksın bekle burda geliyorum"
Bir odaya girdik. Kadın bir süre sonra elinde bir sürü kıyafetlerle geri geldi.
"Dene bunları"
"Ne "
"Kızım hadi çabuk iki saatimiz var"
"Elindeki elbiseleri aldım kadının gösterdiği yere girdim. Burası ufak bir odaydı. Askılıklar vardı. Kıyafetleri astım. Elime Saks mavisi kısa bir elbise geçirdim. Yuh ama kıçımı zor örtüyor bu. Ofalayarak odadan çıktım.
"Dön " Kendi etrafımda döndüm.
"Olmamış diğerini dene"
Oflayarak içeri girdim. Bu sefer sarı elbiseyi geçirdim. Hoştu Hem o kadar kısa değildi. Dışarı çıktım.
"Olmamış cabuk çıkar" iyide bu güzeldi. Bu sefer zümrüt kısa pullu elbiseyi geçirdim. Göğüs dekoltesi vardı. Ya ben bunları nasıl giyecektim. Odadan çıktım.
Kadın bu sefer gözlerini devirdi. Bende odaya girdim. Siyah bir elbise dikatimi çekti. Üzerime geçirdim. Çok kısaydı. Götümü zor örtüyordu. Bacaklarım bu kadar uzunmuydu. Bu seferki göğüs dekoltesi yerine sırt dekoltesi vardı. Ve belime kadar iniyordu. Allahtan saçlarım uzundu. Aslında hoştu ama çok açıktı. Dışarı çıktım.
"Dön" dedi Etrafımda yine tur attım.
"Kesinlikle bu çok hoş duruyor"
"Hayır bu olmaz çok kısa"
"Emir böyle ve bu sende çok güzel durdu "
"Ama"
"Aması yok "
Oflayarak beni bir tabureye oturturdu. Saçlarımı kalın maşa yaptı. Aslında çok tatlı olmuştu.Makyajımıda tamamladı. Elime bir yüksek topuk ayak kabı ve küçük siyah çanta tutuşturdu. Aynaya baktım bu benmiydim. Çok ama çok farklı görünüyordum. Kadın beni kendine çevirdi.
"Birşey eksik ama ne buldum" dedi sevinçle eline kırmızı rujla geri döndü. Dudağıma özenle sürdükten sonra geri çekildi. Bu sırada zil çaldı.
"Harika oldun ne iş yaptığımızı anladın mı şimdi bayılacak kesin"
"Teşekürler " dedim nazikçe
Kapıyı açtı. Karşımda yaşlı bir adam vardı.
"Mert nerde"
"Isi çıkmış gideceğimiz yerde sizi bekliyolar "
Yanındaki kadın konuşmaya başladı.
"Kızım çok güzel oldun seni gördüğünde küçük dilini yutacak bunu görmek isterdim. Kendine dikat et göz değer kesin sana bu gün" Kadına içtenlikle gülümsedim.
"Çok teşekür ederim herşey için siz olmasaydınız"
"Lafı bile olmaz hadi bin artık bekletme "
Arbaya bindim kısa süre sonra orada olduk.
"Bundan sonrası tek gideceksiniz"
"Teşekürler getirdiğiniz için"
"Isimiz bu evladım" Içeri girdim. Leş bir koku burnumu sızlatı. Etrafta öpüşen yiyişen dans eden çiftlerle doluydu. Görüş açıma Mert girdi. Elindeki bardakla içki içiyordu. Beni görünce azındaki içkiyi püskürttü. Yanına doğru yürüdüm.
"Ne oldu" Dedim
"Yok birşey bu kıyafet çok kısa değilmi"
"Yoo " dedim maksat sinirlendirmekti ama yine tepki yok
Bir süre sonra barmen geldi.
"Ne içersiniz "
"Bira "
"Içmeyecek "
"Sana sorduğumu zannetmiyorum "
"Ic karmışmıcam nasıl olsa bu gün son "
"Bu ne demek"
"Anlayacaksın" Ne bu be anlayacaksın kelimesi herkez bunu söylüyor Barmen birayı getirdi. Ilk defa içiyordum. Tadını çok merak ediyorum. Ona sinir olsun diye yinede içecektim. Ilk yudumu aldım. Garip tadı vardı. Yüzümü buruşturdum. Rezil olmamak için bitirecektim. Ikinci üçüncü derken bitirdim. Mert yanına bir kız geldi kız affetti resmen kız Merte sürünmeye başladı. Resmen yanımda sürtüklük yapıyordu. Sonra barmende ikinciyi istedim.Bira geldi. Merte baktığımda kızla öpüşüyordu. Bu kadarıda fazla ama yanınında ben varım senin yiyişeceksen neden getirdin buraya birayı kafama diktim. Sinirle lavaboya gitmeye karar verdim. Kolumu biri durdurdu.
"Ne var"
"Nereye "
"Lavaboya " dedim. Önüne döndü. Kız Mertin dudağına yapıştı. Merte ona karşılık veriyordu. Gözlerim dolmaya başladı. Lavaboya doğru ilerledim. Birine çarptım.
"Heyy " Dedi
"Pardon görmedim"
"Sen ağlıyormusun"
"Yok birşey"
"Bana bakarmısın"
"Ya ne istiyosun benden"
"Sadece tanışmak "
"Istemiyorum" Bu sırada karşımdaki çocuk sert bir yumruk yedi. Biri sertçe kolumu kavradı. Gözleri nefret öfke ile dolmuş bana bakıyordu. Bu Mertten başkası değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİRİM
RomanceMerhaba ben Eda wattpaddan bir çok hikaye okudum ve benimde aklıma bir fikir geldi ve yazmaya başladım Asya adında genel evde oturan ama masum ve suçsuz bir kızın hikayesi öyle bir hikaye olmasını istiyorum ki bağlı kalacağımız bir hikaye benim içi...