"Al ruhumu aldın bedenimide al sahip ol istediğini al ben zaten ölmüşüm nefesimide al canımıda al yeter ki artık acıtma Evet seninim, Senin Esirinim kalbimi de al ben zaten hissizim"
gözlerim kararmaya başladı. Olduğum yer dönüyordu sanki Mertin sesi bile uğultuyla geliyordu. Gözlerimi kapatıp açtım. Herşey bulanıktı.
"Asya Asya sakın gözlerini kapatma sakın bayılma Asya beni dinle kendine gel"
Ne ara umursar oldu beni. Heryerim kana bulaşmıştı.
"Asya uyanık kal sakın bayılma" Ne diyor bu anlayamıyordum ki.
"Bu böyle olmucak " Dudağımda hissetiğim baskıyla kendime geldim. Birden kokusu aldı burnumu o beni öpüyormu yoksa ben delirdim mi Ahh Kokusu beni büyülüyordu. Kalbim niye bu kadar hızlı atıyordu. Kafamdaki acıyı bile unuttum ne yapıyordu bu çocuk bana. Neden titriyordum ben. Kafamdaki acı yüzümden mi yoksa yok artık asla böyle birşey olmaz olmamalı neden böyle hissediyordum. Hala dudağı dudağımdaydı. Ve ben deli gibi titriyorum Birden gerçekildi. Kapalı olan gözlerimi açmamla kapamama bir oldu.
Gözlerime gelen ışıkla gözlerimi araladım. Nerdeydim ben Burası benim odamdı. İyide ben buraya nasıl geldim. En son kavga ediyorduk. Sonra ah sonra hatırladım. Ben şuan ona sinirli olmam gerekirdi. Aptal kafam niye gülümsüyordum. Kafama vurmamla inlemem bir oldu. Off Birden kapı açıldı. Gelen Mertti.
"İyimisin ilaçlarını getirdim." Suyla ilaçları uzattı. ne ara iyilik meleği oldun Mert efendi. Suyla ilaçları içtim. Bardağı komidinin üstüne koydum.
"Birazdan yemek gelir Tok karnına içeceğin ilaçlarıda almayı unutma dinlen akşam konuşucaz" Daha ne istiyorsun be zaten konuştuk konuşacağımızı ne istersin ki benden.
Bir süre sonra yemek geldi. Getiren bir kadındı.
"Sen kimsin"
"Beni Mert bey yolladı yemek getirmem için bundan sonra iki güne bir hem yemek hemde temizlik için burda olucam Asya hanım" Tepsiyi kucağıma koydu. Ahh mercimek çorması en sevdiğim çorba
"Tamam cıkabilirsiniz" Kadın dışarı çıktı. Bir kaşık alıp ağzıma götürdüm. Yutkunamıyordum. Neden şans bir kere olsun bana gülmüyordu. Neden mutlu olmıyordum. İştahım kaçmıştı. Tepsiyi komidinin üstüne koydum. Yatağa uzanıp gözlerimi kapadım. Belki rüyamda mutlu olurdum.
Saçamda hissetiğim hareketle yerimde sıçradım. Karşımda Mert duruyordu. Onun burda ne işi vardı. Hiisst dedi beni geri göğsüne yatırdı.
"Burda napıyorsun"
"Hesap mı soruyorsun"
"Tabi canım ben kimimki sana Mert Çağlayana hesap vereyim anca Esir olurum" Birden doğruldu. Beni kucağına aldı. Ne ara yaptı bunu ya.
"Çirkin sakinim beni sinirlendirme" Tam konuşcaktım beni susturdu.
"Çirkin bak dünyadaki çoğu erkek bir şerefsizdir Arasta öyle bu erkekler ilk önce senin kokunu alırlar " Burnu burnuma sürtü.
"Sonra seni duyurlar" dedi yanağımdan geçip kulağına sürttü. Sanırım şuan ölücem.
"sonra seni koklarlar" Dedi kulağımdan sürtünerek boynuma atladı. Nefesini derince içinine çekti sonra serçe geri üfledi. Ahh hem bu kadar yakın hemde bu kadar uzak ahh birde Kokusu
"Sonra dukunurlar " Dedi boynuma küçük bir öpücük kondurdu. Kalbim şimdi yerden çıkacakm Boynumdan geri çekildi. Gözlerini gözlerime sabitledi. Ela gözleri benim mavi gözlerimi içine alıyordu. Göz bebekleri koyulaştı. Nutkum tutludu. Konuşamıyordum. Biraz daha yaklaşıp dudağı dudağımın kenarına sürttü.
"Sonra tanına bakarlar" Diyip dudağıma yapışması bir oldu. Nefes kesildi. Neden böyle hissediyordum. Karşılık vermeyince dahada kendini basıtırdı. Yavaşca dudağımı araladım. Dili ustalıkla içime girdi. Onun tadını alıyordum. Onun kokusunu sigara kokmuyordu. elini belime yerleştirdi. beni sırt üstü yere yatırdı. Neden ona karşlık veriyordum ki boşta kalan ellerimi boynuna doladım. Şuan içimde onu öpmek geliyordu. Ama neden bunu istiyordum. ipeksi saçlarına elimi daldırdım. O kadar yumuşaktı. Çekme isteği doğdu içimde yavaşca çektim. azımın içime inledi. Dili azımı işgal ederken alt dudağımı ısırdı. Ahh bu acıttı. Sonra birden geri çekildi.
"İşte bir iki üç bunu sana yaparlar sonra bakmışsın ki herkez yapamış bir bakmışın or***u olmuşun ben senin Arasla bunu yap demiyorum ben sana Arası kendine aşık et diyorum benden başkada sana kimse bunu yapamaz cesaret etse bile hem sen hem o biter Simdi sadece uyuyalım" Diyip beni göğsüne yatırdı.
Aklım sadece düşüncelerle uyuya kaldım.
Sabah kalktığımda burnuma gelen o koku ile uyandım. Beni be yapan koku. koku ne kadar güzel olsada pozisyonum çok tuhaftı.Kafam yataktan sarkmış, bacağımın yarısı dışarıda diyer yarısı başka biryerde bir dakika bacağım Mertin bacakları arasında tüm bunlara rağmen düşmemi engeleyen belimdeki kollar Mert yavaşca gözlerini araladı. Kendine gelicede kollarını çözdü. Hiçbir şey demeden odadan çıktı. Dengesiz amip nolucak. Bende ilk tuvalete ordan aşağıya indim. Mis gibi kokular burnuma gelirken Mertin boyoz gevrek getirdiğini görünce sevinçten çığlık atıp boynuna atladım. Kendime gelince hem ayrılarak
"Nerden gettirdin"
"İzmirden"
"Haa çok komiksin"
"Ben komiklik yapmam " Dedi sert bir sesle. Birşey söylemeden sofraya oturdum.
Boyozu çok özlemiştim. Kahvaltı bitince hazırlanmak için odama çıktım. Onun evindeki kendi odam ne ironi ama.Odaya girince ilk lavaboya gidip dişlerimi fırçaladım. Sonra gidip siyah dar kot pantolonumu ve beyaz içini gösteren bir gömlek giydim. Gömleğin altına siyah akletimle hoş duruyordu. Altıma siyah vans saçlarımıda at kuyruğu yapınca hazırdım. Zaten makyaj sevmiyorum en iyisi yapmamak diyip odadan çıktım. Merdivenlerden yavaşca indim. Mert bir sürü dosya ile ilgileniyordu. Beni farkedince dosyaları dolaba koyup ayağa kalktı. Kapıya doğru yürüdü. Bende onu takip ettim. Arabaya binci bende yanına bindim. Yine eski Mert Çağlayana geri dönmüştü.
Sesiz geçen araba yolculuğundan sonra okula varabildik. Denizi görünce ona sımsıkı sarıldım. Biraz konuştuktan sonra sınıfa doğru ilerledik. Hala alışamamıştım. 11.sınıf olduğumuza. Sınıfa girince herkezin gözü bizdeydi. Okula geldiğimiz ilk günü anladımda. Simdi niye böyleydi. Gözlerim Arası bulunca bizim sıramızda oturduğunu fark ettim. Denizle birlikte çantaları koymak için sıranın önüne geldik. Sanki bizi görmüyormuş gibi takmıyordu. En sonunda azımı açtım.
"Kalmıyacak mısın" Yüzünü çevirip bana baktı sonra Denize
"Sen başka sıraya geç " Dedi Denizde mecburen arkaya geçti. Bende yanına oturmak zorunda kaldım.
"Neden burda oturuyorsun"
"Burda oturmak istediğim için"
"Cok iyi açıkladın gerçekten"
"Önemli değil" Sinirle çantamdan defterimi çıkardım.
Hoca derse girdi. Ders kimyaydı en nefret ettiğim ders Kafam dağılsın diye dersi dinlemeye başladım. Yok olmuyor anlamıyorum bu dersi hem benim sayısalda ne işim var ya. Sıkıcı geçen bir ders daha sonuna geldi.
"Gençler şimdiki konularımız sözele giriyor bu nedenle sizlerin performan olarak sunmasını istiyorum herkez sıra arkadaşıla rüzgar, güneş, jeotarmal, hidroelektirik enerjisi gibi konuları sıra arkadaşıyla yapacak İtiraz istemiyorum sunuma göre not vericem iyi dersler " Dedi sınıftan çıktı.
İlk Denize baktım. Yanındaki kızla ödev konuşuyordu. Kafamı Arasa çevirdim. Bana bakıyordu. Off ya şimdi Denizle ödev yapamak varken Arasla yapacaktım.
"Ben ödevi yaparım sonunada senin ismini yazarım"
"Hayır ödevi beraber yapıcaz hem bana borcunu ödemiş olursun"
Offf yeter ya birde borç işi çıktı başımıza zaten ne geldiyse başıma borç yüzünden geldi.
Merhaba Arkadaşlar hiç yorum yapıyorsunuz Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİRİM
RomanceMerhaba ben Eda wattpaddan bir çok hikaye okudum ve benimde aklıma bir fikir geldi ve yazmaya başladım Asya adında genel evde oturan ama masum ve suçsuz bir kızın hikayesi öyle bir hikaye olmasını istiyorum ki bağlı kalacağımız bir hikaye benim içi...