Hızla yukarı çıktım. Odada banyo olmadığı için odaları gezmeye başladım.Önüme gelen kapıyı açtım. Kütüphane vardı. Burayı daha sonra gezmek için aklıma kazıdım. Diğer kapıyı açtım. Banyo olduğunu anlayınca içeri girdim. Kapıyı kitledim. Üzerimdekileri çıkardım. Duşa kabinin içine girip sıcak suyun içinde kendimi bıraktım. Şampuan olarak sadece erkek şampuanı vardı. Mecburen onu kullandım. Mentollü olduğu için resmen nefesimi açtı. Işim bitince duşa kabinden çıktım. Dolaplarda havlu aramaya başladım. Havlu olarak hiç bornoz yoktu. Elime ilk geçen mavi havluyu alıp belime sardım. Saçlarımıda diğer havluyla sardım.Hah şimdi jeton düştü ben kıyafet almadım. Çıkardıklarım ise çok kirli etrafa bakınıp. Banyodan çıktım.
Etrafta kimse yoktu. Koridorda ilerledim. Benim oda hangisiydi acaba benim odanının orada iki kapı vardı yan yana inşallah doğrudur diyip birinciye girdim.
Karşımda Mert yarı çıplak bana bakıyordu. Üstsüzdü ve kasları ortadaydı. Bende şuan havluyla olduğuma göre hemen gözlerimi yumdum. Arkama döndüm.
"Ne istiyorsun"
"Şey ben bu oda benim kaldığım oda zannetim" Hala arkam dönüktü.
Gördüğün gibi değil Bana dönerek konuşsana sen" deyince yavaş yavaş döndüm. Gözümü açınca üstünde tşört vardı.
"Birde ben ne giyinicem"
"Dolapta gerekli kıyafet ver çık şimdi bu arada mavi yakışmış ama hala çirkinsin"
Birde çirkin diyor senin gibi olacağıma çirkin olurum. Koşarak odamdan çıktım. Kendi odama girdim. Mavi gözlü olduğumdan mavinin tonları gözlerimi açıyordu. Esmer ve mavi gözlüydüm. Koyu kahverengi hafif kızıla kaçan saçlarım vardı. Siyah gibi görünselerde siyahtan açıktı. Ne kadar mavi gözlü ve esmer olsamda kötü durmuyordu. Dolabı açtım. İçinde bir kaç parça kıyafet vardı. Eşortman ve dar bir kazak çıkardım. Çekmeceyi açtım. Ordada iç çamaşırı vardı. Üzerimi değiştirdim. Acıktım bi yüzden aşağı inmeye karar verdim.
Merdivenleri yavaşca inmeye başladım.
Mert aşağıdaydı. Oturmuş maç izliyordu. Benim indiğimi görünce bana baktı sonra tekrar maç izlemeye devam etti. Bende yandaki koltuğa oturdum.
"Mert ben acıktım"
"Napabilirim"
"Mert ben yemek yapmayı bilmiyorum siparişmi versek"
"Dolapta tost var git ye" Mutfakğa girip dolabı açtım. Paket içindeki tost açıp yemeye başladım. Çok acıkmışım ellerimi sabunlayıp tekrar salona gittim. Mert hala maç izliyordu. Koltuğa oturdum. Mert ayağa kalktı. Yukarı çıktı. Bir süre sonra elinde çantla ile geri döndü.
"Al " Dedi bana nüfüs cüzdanı uzattı. Iyide bunda benim resmim vardı. Herşey aynıydı. Tek fark soy adımdı. Soy adım Hisaroğluydu.
"Mert bu ne"
"Yeni nüfus cüzdanın"
"İyide benim soy adım Hisaroğlu değilki benim soy adım Keskin"
"Bu sahte bir kimlik ama gerçek olması gerekende buydu. Sen Hisaroğlusun" Takmış bu Hisaroğluya ya ne bu be ben Asya Keskinim hepte öyle olacağım.
"Neden bunu yaptırdın" Cevap vermedi. Çantanın içinden fotoraf çıkardı. Fotorafta iki tane taş varlık vardı. Biri siyah saçlı mavi gözlü biri ise sarışın yeşil gözlüydü.
"Kim bunlar"
"Kuzenlerin Aras ve Kaan "
"Iyide bunlar çok ama çok yakışıklılar hayatta bana bakmazlar boşuna uğraşıyoruz"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİRİM
RomanceMerhaba ben Eda wattpaddan bir çok hikaye okudum ve benimde aklıma bir fikir geldi ve yazmaya başladım Asya adında genel evde oturan ama masum ve suçsuz bir kızın hikayesi öyle bir hikaye olmasını istiyorum ki bağlı kalacağımız bir hikaye benim içi...