mama i'm in love with a criminal

pişmanlık denilen o iç kemirici duygu...

aybike mesajı gönderdikten sonra üzülerek konuşan berk'e döndü.

-ben boşuna evlilik teklifi yağdırmıyorum işte. evli olsaydık şu an direksiyonu evimize kırardım böyle tekil tekil 'evlerimize' değil...
hem benzin kaç lira oldu? fazladan masrafa ne gerek var?

aybike kahkasını tutamayarak cevapladı berk'i.

-demek karunlar da benzin fiyatından yakınırmış, her güne bir yeni bilgi..
-karunlar sensizlikten yakınıyo tatlım. sen olmadıktan sonra benzin istasyonum olmuş ne fayda...

aybike berk'in yanağını sıkarak konuştu.

-ay dertlenme vakti mi gelmiş birilerinin? tekel bayii mi patlacakmış beni bıraktıktan sonra?
-sen geç dalganı geç, acımı ben tek başıma yaşarım..
-düğün senaryolarına kısa bi ara verelim çünkü geldik.
-kısa derken 5 dk gibi bi ara mı mesela? kıyamadın, cango evde annesini bekliyodur diye bize geleceksin demi?

aybike berk'in bu haline sıcacık gülümseyerek baktı. cango'nun annesi diye hitap etmesi onu mutlu etmişti. elini berk'in yanağına yaslayarak konuştu.

-istediğin cevabı alamayacağın bi soru olduğunu bilerek soruyosun ama.

berk yanağını aybike'nin eline bastırarak gözlerini kapattı. aybike gülümseyerek onu izliyordu. bir süre böyle kaldıktan sonra konuşmaya başladı.

-seni hep yanımda istiyorum orası ayrı da bugün fazla duygusallaştım ekstradan yan etki yaptı galiba o yüzden bunlar.
-benim yanımda duygularını istediğin gibi yaşayabilirsin, ben de senin yanında.. ama akşamlar hariç hadi ben kaçtım.

berk aybike'den böyle bir şeyi hem bekliyor hem de beklemiyordu. sevgilisinin tarzına aşıktı ama bu her hareketini kestirebildiği anlamına gelmiyordu maalesef. aybike çıkmadan kolundan tutup kendine doğru çekti, birden burun buruna geldiklerinde aybike anlamaz gözlerle berk'e bakıyordu.

-bi şey unutmadın mı?
-yoo

berk gerçekten mi bakışını attıktan sonra yanağını gösterdi, gerçekten mi bakışı atma sırası aybike'ye geçmişti. aybike sırasını savdıktan sonra gülerek berk'in yanağına uzandı, tabii berk konumunu değiştirmeden önce durum böyleydi...
berk aybike'nin dudağını öpüp alnını alnına yaslayarak öylece durmaya başlarken aybike neye uğradığına şaşırmıştı. ikisi de geri çekilmezken aybike kendine geldikten sonra bu sefer o berk'i öpmeye başladı. berk beklemediği bu hareket karşısında ilk önce bi afallasa da hemen toparlayıp aybike'nin yüzünü avuçlarının arasına alarak karşılık vermeye başladı. aybike de bir yandan berk'in boynundaki saçlarıyla oynuyordu. bir süre sonra dışarıdan - çok yüksek bir şekilde- gelen tavuk sesiyle aybike gülmeye başladı. berk halinden memnunken tavuğun müdahalesiyle bu durumun bozulmasına yönelik sinirle konuşmaya başladı.

-oğulcan uzaktan kumandayla kontrol ediyo demi bunları? hayır yani başka bi açıklaması olamaz, ben evrene yeterince pozitif enerji gönderiyorum o bana tavuk gönderiyo olamaz?

aybike berk'in bu sinirine gülerek cevap verdi.

-oğulcan bu fırsatçı hallerini görmüş olsaydı o uzaktan kumandayı sana takardı tatlım. evrenle de ilişki terapistine gidin en iyisi.
-fırsatçılığım da bulaşıcı olmaya başlıyor gibi.. onun yerine seninle nikah dairesine gitsek olmuyo mu?
-önce eve git sen eve.
aybike gülerek arabadan inerken berk camı açmış arkasından bağırıyordu.
-tamam haberleşiriz o zaman sonra da nikah dairesine gideriz. aldım ben mesajı.

aybike arkasına bakmadan eliyle berk'i önce onayladı sonra da onaylamazca hareket yaptı. berk bunun üzerine aybike'ye whatsapp'tan💍emojisini yolladı. aybike mesajı görüp gerçekten mi bakışıyla ona doğru dönerken berk öpücük atıp arabayı sürmeye başladı. aybike gülerek araba gitmesine rağmen bir süre yolu izledi..
kendine geldikten sonra sahile doğru yürümeye başladı, vardığında doruk'un çoktan gelmiş olduğunu gördü. adımlarını hızlandırarak doruk'un oturduğu banka doğru ilerledi. yanına oturduktan sonra doruk'un sorularına rağmen bir süre konuşmadı aybike, doruk soru sormayı bıraktıktan sonra derin bir nefes alarak söze girdi.