mama i'm in love with a criminal

ateşle barut ● özel

aybike'yi izleyerek huzur kotasını güzelce doldurmuştu berk ama onu bekleyen biri vardı ah pardon berk'in yumruklarını bekleyen biri vardı. aybike uyanmış normal odaya alınmış ve herkes coşmuştu o ara berk çok farkettirmeden hastaneden çıktı. yani o öyle sanıyordu.. arabasına binip hedefine doğru yola koyuldu.
tolga olanları duymuştu. her ne kadar umrunda olmasa da acaba ifşa olur muyum korkusu biraz tedirgin ediyordu onu. kapı çalınca daha bi gerilmişti. delikten gelenin berk olduğunu görünce rahatladı.

-oğlum sen miydin yaa
-başka birini mi bekliyodun kanka
kanka lafını bastıra bastıra söylüyordu berk.
-içeri gel de anlatayım işler karıştı biraz. bir şeyler içer misin?
-olur olur.

tolga arkası dönük mutfakta bir şeyler hazırlayıp olayları anlatırken berk de mutfak girişinde durarak onu dinliyordu.

-ya darılmaca gücenmece yok tamam mı berk? biz bir şeyler yaptık ama sana söylemedik. işler biraz sarpa sarmış şimdi de.

-anlatsana kanka merak ettim bak

-asiye'yi garsonluk adı altında bir yere gönderdim ben tamam mı ama onu rahatsız edecek lafların edileceği bir yerdi aslında. o kuzeni aybike mi ne o da gitmiş onunla, hastanelik olmuş. çok da umrumdaydı da olayın benle bağlantısı ortaya çıkar mı acaba diye gerildim biraz.

-allah allah ya. aşk olsun kanka bana niye söylemiyorsunuz eğlence varmış..

berk kendini zor tutuyordu ama bunları ses kaydına alması gerekiyordu ve tolga'yı biraz oynatması gerekiyordu "eğlence" için..

-oğlum doruk'la asiye sevgili sen de doruk'un arkadaşısın şimdi aranız limoni de olsa belki söylersin dedim plan patlamasın diye--

berk ses kaydını kapattı ve yavaşça tolga'nın arkasına geçti.

-ama bi şeyi yanlış hesap etmişsin be kankaa

tolga hemen arkasından gelen sese karşılık aniden döndü. berk'le göz göze geldi ve bu gözler kesinlikle iyi bir şeyin habercisi değildi..

-noluyo berk ne bu hareketler?!

-diyorum ki meseleyi dolaylı olarak benimle ilişkilendirmişsin alındım bak buna. aybike dediğin an mesele artık benim de meselem bunu akıl edememişsin ama o perfect planını kurarken.

dediği an tolga yediği kafa darbesiyle yere düştü.

-aa ama eğlence anlayışımız burda uyuşmadı bak birazcık. kalk hadi kalk daha ne bu! aybike'yi o halde gördüm ben senin bu halin onun çektiği acının yanında hiçbir şey kalk lan!!

yakasından tuttuğu gibi tolga'yı ayağa kaldırdı berk. attığı yumrukları saymayı bırakmıştı artık. tolga da kendinden geçmek üzereydi, yine yere düştü. bu sırada kapı da çalmaya başladı, gelen doruk'tu. berk kapıya aldırış etmeden işine devam etti. bayılacağını anlamıştı yakasından tutarak kendine yaklaştırdı tolga'yı

-baak bana bak bana! hani sen şu an kinleniyosun ya bana bilincinin kapanmasına saniyeler kalmışken bile intikam planları kuruyosun ya kafanda. iyi bilirim ben o hissi yapıyosun yapıyosun şu bakışlara bak minnoş seni. şimdi at o kafandakileri çünkü sen benim eğlencesine yaptığım bir şeyde bile ne kadar ileri gittiğimi iyi bilirsin. şimdi konu aybike ve ben bu konudaki sınırımı veya bu konuda sınırım var mı hiç bilmiyorum. yani sana ne şovlar yaparım allah bilir. çoktan hakettiğin dayağı yedin zaten o yüzden şimdi napıyosun biliyor musun tatlım? seni şuracıkta öldürmediğime şükrederek ve intikam planlarını kendine saklayarak kapatıyosun o güzel gözlerini!!