mama i'm in love with a criminal

ben gibi bakmaz

*hiç kimse sana ben gibi bakmaz

doruk berk yüzleşmesinin daha doğrusu doruk'un vicdanıyla yüzleşmesinin ardından 1 ay geçmişti. doruk aynı zamanda asiye'yle de durumu konuşmuştu. asiye anlayışla karşılamış, yanında olacağını söylemişti. doruk ve berk'in arasında gözle görülür bir değişim vardı. çünkü aybikegil okula gelmeden önceki hallerine dönmemişlerdi; daha öncesine, gerçekten arkadaş oldukları hallerine dönmüşlerdi..
aybike her ne kadar bu durumdan memnun olsa da sürekli tetikteydi. olası herhangi bir durumda  berk'in öncekine nazaran daha çok üzülebileceğinden korkuyordu. berk aybike'nin bu tedirginliğinin farkındaydı, zaten doruk'un birden bunları farketmesinin de kendi kendine olduğunu düşünmüyordu. aybike yapmıştı, biliyordu ve aybike'yi her geçen gün daha çok seviyordu..

aybike bir yandan bu durumu düşünürken bir yandan da başka bir durumla uğraşıyordu.
bu sürecin son bir haftasında aybike'ye sürekli notlar geliyordu, ilk başta çok ciddiye almasa da bu durumun uzaması artık sıkmaya başlamıştı.
sırasında yine bir not bulduktan sonra sinirle kalkıp dolabına doğru giderken dolabıyla uğraşan berk'i gördü. notların sahibini bulduğunu düşünüp keyifle berk'in yanına gitti. elini dolaba yasladıktan sonra konuşmaya başladı.
-suçüstü tatlım, senden böyle bi acemilik beklemezdim. ayrıca bu yazdıkların hiç uyuyor mu senin tarzına?

berk şaşkınca bakarken aybike elindeki kağıdı göstererek konuştu.
-yok "sen berk'ten daha iyilerini hak ediyorsun" yok "berk'ten ayrılacaksın" falan filan gibi zırvalıklar. 1-kendini niye kötülüyosun salak mısın? ki sen kendini asla kötülemezdin burası da ayrı saçmalık. 2-bana şaka da olsa napacağımı söyleyemeyeceğini bilmen lazım.

berk şaşkınlığını yavaş yavaş attıktan sonra dolabı kapatıp aybike gibi kolunu yasladı. asıl aybike'nin ona şaka yaptığını düşünerek konuştu.
- 1-ben profesyonel çalışırım tatlım, yani ilk şıktan beni elemen lazım. 2-dediğin gibi ben kendimi kötülemem ve canıma susamadım veya kaçırılmadım sana napacağını söyleyecek kadar. 3-beni çok iyi tanıyorsun evlenelim mi?

aybike gerçekten mi bakışını takınırken biraz ciddileşerek konuştu.
-yani şimdi sen diyosun ki bu notları ben göndermedim?
-evlilik teklifime bi cevap alamayıp sessizliğini evet olarak kabul etmekle birlikte evet, ben göndermedim diyorum.
-kim gönderdi ya?

berk de şakacı tavrını bir kenara bırakıp ciddileşerek konuştu.
-ben de sen bana şaka yapıyorsun sandım. noluyo aybike?

aybike berk'i çekiştirerek temizlik odasına götürdükten sonra konuştu.
-ya bana 1 haftadır düzenli olarak notlar geliyor, kaale almadım hiç de salak salak şeyler yazınca. seni dolabımla uğraşırken görünce de sen sandım.
-dün demiştim ya sana kitabım sende kalmış diye ona bakıyordum.
-demiştin demi, çıkmış gitmiş aklımdan.

berk aybike'nin yüzünü avuçlarının arasına alarak konuştu.
-o nottaki yazıyı gerekirse herkese yazı yazdırarak bulurum ve sana getiririm, sen yeter ki böyle durma.

aybike gülümseyerek berk'e baktı.
-palavracılıkla kendini mafya sanmayı harmanlayıp meslek edinmişsin bakıyorum da.

berk de gülerken aybike tekrardan söze girdi.
-ya salağın biri eğlence aramış 3 bile olmayan iq'suyla umrumda değil o da son zamanlardaki olaylarla üst üste gelince yorgun hissettim sadece.

berk aybike'yi kendine çekerek sarıldı. aybike başını berk'in boynuna gömdükten sonra bir müddet öyle kaldılar. hala sarılırlarken konuşan taraf berk oldu.
-yazı yazdırma olayını yapabileceğimi biliyosun demi?