mama i'm in love with a criminal

i'm still here

*
but the battle was lost
ama savaş kaybedildi
‘cos i’m still here
çünkü ben hala buradayım

berk aybike'nin çok sevdiği kıvırcık saçlarıyla oynarken aybike çoktan uykuya dalmıştı. berk'in içi aybike'nin yanında olduğu diğer zamanlardaki gibi huzurla doluyordu ama başlarındaki huzursuzluk bu huzuru bastırmaya yetiyordu. berk morartacak kadar sıktığı diğer eline baktı, sanki elindeki kağıdı değil de bunu aybike'nin kapısına yapıştıran adamın boğazını sıkıyordu.

📸
kapının çalmasıyla aybike birden irkildi, kendine gelmesine izin bile vermeden kapıya doğru koştu. delikten baktıktan sonra kapıyı açmakla berk'e sarılması bir olmuştu, berk de ona sımsıkı sarılmıştı hemen. berk nasıl geldiğini bilmiyordu, aybike onu aramıştı ve burdaydı. aybike'nin titrediğini farkedince ayrılmadan kapıyı kapatıp odasına doğru götürdü onu. bir müddet çok zor da olsa sessizce sadece ona sarıldıktan sonra ayrılan taraf aybike oldu.
yatakta berk'in karşına geçip sinirlerine hakim olmaya çalışarak konuşmaya başladı.
-eve gelince annemler yoktu, düğüne gitmişler. zaten biliyordum ama tamamen aklımdan çıkmıştı. işte not falan bırakmışlar belki kalırız da diyerek. ben de takmadan odama geldim kıyafet falan alıp duşa girdim. çıkınca uyuya kalmışım, susayıp uyandım. mutfağa gidip geldikten sonra bunu gördüm.

eliyle kapalı olan kapıyı gösteriyordu aybike. kapıda bugünden dans ederlerken çekilmiş olan bir fotoğrafları vardı ve bir not..
göreceğiz...

berk aybike'nin titreyen sesine içi giderken sonrasında gördüğü şeyle sinir krizi geçirmenin eşiğine gelmişti. kendini dizginlemeye çalışarak aybike'ye döndü, ellerini tutarak konuşmasını bitirmesini bekledi.
-berk ben banyodayken yoktu bu gerçekten, dalgındım falan ama hatırlıyorum. çünkü bornozum ordaydı ya ordan aldım geri geldim hala yoktu. ben burdaydım uyuyordum ve bu o zaman oldu.

aybike titreyen ellerini berk'in elini sıkarak durdurmaya çalışıyordu. berk aybike'yi sakinleştirmek amacıyla onu göğsüne yatırarak konuştu.
-burdayım. sakin ol tamam mı?

aybike'nin yavaş yavaş sakinlediğini hissettikten sonra tekrar konuşmaya başladı.
-hangi şerefsiz kendince böyle saçma salak bi eğlence arayışına girdiyse istediği eğlenceyi ona vereceğiz tamam mı güzelim? birlikte..

aybike kafasıyla onaylarken berk  yatakta uzanır pozisyona geçerken aybike'yi göğsüne yatırmaya devam etti, bir eliyle aybike'nin saçıyla oynamaya başladı. ikisi de bunu çok seviyordu.. aybike'nin uykuya daldığını farkettiğinde kalkıp kapıdaki kağıdı sinirle söktü. elinde buruşturduğu kağıtla birlikte yatağa geri döndü. diğer eliyle de aybike'nin saçıyla oynamaya devam etti.
📸

güneşin ışıkları yüzüne vurduğu için rahatsız olan berk biraz kıpırdandı. arkasını dönüp uyumaya devam edecekken aybike'nin yanında olmadığını farketti. normalde olsa telaşlanmayacağı bu şey dün geceden sonra onu mahvedebilecek bir şeye dönüşmüştü. birden ayağa kalkınca başının döndüğünü hissetti ama bu normal değildi çünkü bir yandan da aşırı sersemlemişti, gözlerini açmakta zorluk çekiyordu. berk bir yandan bağırarak bir yandan da duvarlardan destek alarak bütün eve baktı ama aradığını bulamamıştı. düşüncesinden korkarak geri odaya döndü, oraya bakmamak için direniyordu ama başka bir seçeneği kalmamıştı. gözlerini zar zor açarak dünkü notun yerine baktı, nefret ettiği görüntü karşısındaydı kapının arkası boş değildi ama bu sefer not değil bir usb yapıştırılmıştı oraya. berk sinirini ondan çıkarır gibi hızla çekip aldı usb'yi. odaya göz gezdirip laptop'u gördüğü gibi usb'yi takması bir oldu. oynat tuşuna basmaktan korkarken zaman kaybettiğinin farkına varıp hemen harekete geçti. karşısında beliren görüntüyle gözünden bir damla yaş düşmüştü, aybike ordaydı..
korkusunu belli etmemek için takındığı asi tavrıyla tam karşısında duruyordu. ekrana eli giderken aybike'nin önüne bi adam geçti, berk'e tanıdık gelen bi adam.
-naber berk? görüşmeyeli ne çok oldu demi? beni özlemişsindir diye düşünüyorum çünkü ben özledim. baksana bunca hazırlık ne için olacaktı başka.