çocuğum belki

1.6K 90 70
                                    

...
çocuğum belki
elimde tahtadan kılıç
ve kırgınım sana ben
haberin de olmayacak

berk cango'yla tanışmasını çok istediği için aybike'yi evine davet etmişti. aynı zamanda kendisinden ve hatırlamak istemediği geçmişinden de aybike'ye bahsetmek istiyordu yani asıl amacı buydu aslında. ama geçmişi o kadar uzun süredir kalbinin en derinliklerinde acı veriyordu ki ona bunu dile getirmek onu nasıl bir ruh haline sokar bilemediğinden bu konuşmayı insanlardan uzaklaşıp kendisiyle baş başa kaldığı evinde yapmak istemişti. aybike'nin ilk defa evini görecek olması onu çok heyecanlandırmıştı, bir sürü hazırlık yapmıştı. tek başına yaşadığı için yemek yapma konusunda baya iyiydi zaten. aybike'yi beklerken bir yandan cango'yla konuşuyordu.

-cango bak bugün çok önemli bir misafirimiz var tamam mı?
cango berk'e bakıyordu.
-adı aybik. yani aybike de aybik diyoruz biz tamam mı? sadece ben diyorum normalde ama sen de benden torpillisin bak kıymetini bil.
cango gitmeye yeltenir gibi oldu. berk cango'yu tutup havaya kaldırarak gözlerine bakmasını sağladı.
-hayır konuşma bitmedi daha. aybike benim için çok önemli, herhangi ters bir hareketin olmasın bozuşuruz bak. tamam mı?

cango artık bunalmış şekilde miyavlayıp yere inmeye çalıştı, berk de daha fazla zorlamadı. bu konuşmadan biraz sonra zil çaldı zaten. berk sesi duyar duymaz kapıya koştu. aynadan kendisine baktı, saçını falan düzeltirken aybike seslendi.

-tamam hadi daha fazla süslenme, okulda gördüm seni zaten yeterince. botoks yaptıracak halin yok iki dakikada. aç kapıyı ağaç oldum burda!
berk aybike'nin bu tahminin doğruluğuyla ve komikliğiyle gülümseyerek kapıyı açtı.
-bilseydim yeni uyanmış halimle açardım kapıyı tatlım. o halimi görmedin sonuçta?
-tokadın etkisiyle bayılmış halini de görmedim deneyelim görelim?
elini kaldırarak sormuştu aybike bu soruyu. berk gülerek cevapladı.
-kabul edelim seçenek sunmada senden daha iyiyim.
-tartışılır
-elindeki ne?
-çekirdek, kola. dedikodu yaparız diye.
-ruh eşini bulamazsın diyenlere kapak olsun. tam karşımda işte.
aybike gülerek saçını savurur gibi yaptı. berk bu haline iç çekerek baktı.
-kapıda konuşuyoruz kaç saattir içeri girmeyeyim mi?
-tabii gir. bunu anı bekliyorum ne zamandır.
-terlik?
-terlik?
-giymek için?
-haa bakayım bi.

berk terlik bulabildikten sonra aybike sonunda eve girebildi. berk'in evi çok büyük değildi ama küçük de değildi. kendisi için ideal denilebilecek bir boyuttaydı işte.
aybike evi inceleyerek ilerlerken salona girdiği an cango'yla göz göze geldi.

-ya şunun tipe bak! az bile diyormuşsun çok tatlı diye anlatırken. bayılıcam şimdi.

aybike elindekileri berk'in eline tutuşturup hemen koltuğa oturarak cango'yu kucağına aldı. berk bu görüntüyü yapbozun eksik parçasının yerine koyulması gibi izlemişti. aybike sanki hep burdaydı, asla yabancı değildi..
aybike'nin aldıklarını mutfağa bırakıp yanlarına oturdu. sanki biraz kıskanmıştı?

-iki tarafta da hemen pabucumuz dama atıldı şuna bak! cango elini sıcak sudan soğuk suya soktum mu ben hiç aşk olsun! aybik hele sen...
-regl misin berk sen? ne bu hassasiyet? cango ne diyor bu?

cango berk'e baktıktan sonra dönüp aybike'nin yüzünü yaladı. aybike kahkaha atarak berk'e döndü.

-bu sana kapak olsun demek miydi ben mi yanlış anladım?
-ben çıkayım?
-ya saçmalamaa ikimiz de seviyoruz işte seni ama biz daha yeni tanıştık biraz seni çekiştirmese miydik? hemen küsüyorsun.
-neyse bu seferlik affedeyim bari. bu arada aç mısın? ben yaptım diye söylemiyorum çok güzel şeyler var mutfakta.
-böyle maharetleriniz olduğunu hiç bilmiyordum berk özkaya
-sen cidden çok güzel özkaya diyo---
aybike eliyle berk'in ağzını kapattı.
-evlilik teklifi yok!
berk gülerek avuç içini öptü aybike'nin. aybike de bu hareketi karşısında utançla karışık gülümsedi.
-arada deniyorum işte. bir gün başarıcam ama inancım tam.
berk aybike'nin elini tutup gülerek mutfağa doğru çekiştirdi onu. cango bu romantizme dayanamayıp çoktan gitmişti zaten. tanıdık geldi sanki bu tavrı?

mama i'm in love with a criminalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin