Benim adım Merve!
Yakınlarımın tabiriyle 'Kavanozdaki Kız '
Şimdi sizlere ismimin nereden geldiğini anlatacağım.
Annem; ev hanımı bir annenin ve bakkalcı bir babanın kızıymış. Annem çok güzel bir genç kızmış; sırma gibi sapsarı saçları, ormanları andıran yemyeşil gözleri varmış. Kuğu gibi zarif, ince boynu, bulutları andıran, bembeyaz teni varmış.
Evlerinde sürekli kavga eksik olmazmış. Dedem yemeği beğenmediği; zaman eziyet edermiş anneannemle, anneme! Anneannem sürekli beddua edermiş. Nadir yemek yapar, genelde hep dışarıda olurmuş.
Annem; özgürlüğüne çok düşkün bir kızmış.Ayrıca çok da uçarıymış .Bir giydiğini bir daha giymeyen ,her genç kız gibi makyaj yapmayı seven bir genç kız...
Anneannem arkadaşlarıyla görüşmesine bile izin vermezmiş annemin.
Annem ,o kadar bu hayattan bunalmış ki, çok çabalamış,çalışmış. Annemin hayali; Doğu'ya gidip orada ki çocuklara eğitim vermekmiş ;bu yüzden öğretmen olmak istemiş.
En sonunda Edirne'de 'Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesini' kazanmış.
Anneannem ve dedem kazanmaz gözüyle bakıyorlarmış, bu duruma. Duyunca çok şaşırmışlar.
Annem valizini toplamış, otobüse binip soluğu Edirne'de almış. Edirne 'ye daha önce çok kez gelmiş. Rahmetli ninesinin yanında kalıyormuş o zamanlar ...
Annem çok heyecanlıymış. Çünkü tek başına koca bir şehirde bundan sonra yaşayacakmış . Kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya başlamış.
İlk başta ''Ben burada nasıl yapacağım,'' demiş. Ama sonra kendi ayakları üzerinde durmaya, karar vermiş. Geri de dönemezmiş.
Köyden en yakın arkadaşı Sevim gelmiş, aklına .Hemen onu aramış. Sevim ilk çalışta açmış.''Alo, Sevim! Ben Edirne' deyim.Üniversiteyi kazandım da''' demiş, heyecanla.
Sevim de ''Selma'cım! Bu, ne güzel bir haber böyle
E! Ne yapacaksın? Nerede kalacaksın?'''diye sormuş.Annem de derin bir of çekerek, ''Bilmiyorum Sevim. İyi, kötü başımı sokacak bir ev bulacağım. Sonra da iş bulurum'' demiş.
Sevim de ''O zaman bize gelsene! Evi biliyorsun zaten. Ben seni bekliyorum. Bu, gece bizde kalırsın.Yarın bakarız bir çaresine.'' demiş.
Annem de ''Tamam bir taksi tutup geliyorum o zaman!" dedikten sonra yoldan geçen ilk taksiyi çevirmiş. Sevimler'in evine doğru yola çıkmış.
Ev, iki katlı, küçük bir bahçesi olan güzel bir evmiş; önünde rengarenk çiçekler varmış.
Evin önünde durduğunda, taksinin parasını ödeyip, inmiş. Sevim onu kapıda karşılamış.
Sımsıkı sarılıp,''Hoş geldin canım arkadaşım !hadi gel içeriye. Hava soğuk!''demiş. Birlikte içeriye girmişler.
Sevim'in annesi, Nermin teyze, annem gelecek diye çok güzel bir sofra hazırlamış. Sarmasından, baklavasına kadar her şey varmış sofrada.
Nermin teyze; çok anlayışlı, çok güler yüzlü, sıcakkanlı bir kadınmış. 50 yaşlarında, kır saçlı, hafif kilolu ,beyaz tenli bir kadınmış; iki kız çocuk annesiymiş.
Büyük kızı Didem; bu yaz evlenmiş. Sevim ise; kıvırcık sarı saçlı, yeşil gözlü, beyaz tenliymiş.
Yemekleri bir güzel yemişler. Nermin teyze kızları başa başa bırakmak için ''Kızlar, benim uykum geldi. Hadi, size iyi geceler!''diyerek, yanlarından ayrılmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavanozdaki Kız Tamamlandı
Non-Fictionİki Yaralı İnsanın Çok Acı Çekip Mutlu Olması Ve Onların Aşk Meyvesinin Hayat Hikayesi