KIVILCIM-texting-2

43 15 17
                                    


 Nasılsınız canlarımm!!

 Her gün bölüm atacağımı size söylememişim galiba. Elimde taslaklar var, her gün bölüm atacağıma emin olabilirsiniz. 

 Ama sizde bol bol yorum yapıp sıralamaya girmemizi sağlarsanız çok mutlu olurum. 

 Henüz okuma az olduğu için sınır koymuyorum. Hadin yine iyisiniz.. 

 Hadin bölüme geçin ne duruyonuz. Benim çenem çoktur. 


***


  " CEREEEN!!!! Buldum kızım, ınstagram hesabını buldum seninkinin. Ömer ile takipleşiyorlar."

 Kuyruğuna basılmış kedi gibi cırlayarak yanıma geldi.  Ömer kim dediğinizi duyar gibiyim. Ömer Zeynep'in platoniği. Ömer bizim liseden arkadaşımız ve Zeynep bayağı bayağı yanık çocuğa ama Ömer'in bundan haberi yok, Zeynep ona arkadaşı gibi davranıyordu.

  " Nereden benimki oluyor kızım. Çok yorgunum şimdi eve gidip huzurla uyuyacağım. Enes'i sonra konuşuruz. Mağlum benim elime kaldıysa işi zor. Nenesinin büyük babasına kadar bulurum. Ömer'e de sorarız."  Nöbetimi sorunsuz bir şekilde bir şekilde bitirip hazırlanıp çıktım. Tam 24 saattir ayaktaydım ve kafamı zor tutuyordum. Yoldan bir taksi çevirip evi tarif ettim. Taksi ilerlemeye başlayınca uyumamak için  kulaklığımı takıp son ses müziğimi açıp gözlerimi yola diktim. 

 Kulağımdaki müziğin  sesinden dolayı taksici emmiyi duymamıştım ve o da bayağı bir bağırarak eve geldiğimizi söyledi.

 " Ne bağırıyorsun  emmi ya? Duymadık Allah Allah! Kulağımın zarı patladı resmen." 

" Kızım benim sesimden değildir o. Kulağındaki sesten beni duymadın ne yapayım." 

 " Tamam tamam, borcum ne kadar?" Söylediği ücreti ödeyip eve doğru ilerledim. Kıçımı oynatacak halim yoktu resmen bu merdivenleri kim çıkacak!  Ben diyordum annemlere bir tek katlı ev tutalım bahçesi olsun, bahçesinde hemen kapının önünde bir koltuğu olsun, yorulan gelsin direk oraya devrilsin. Ne zaman uyanırsa o zaman gelsin eve ama yok. Büyükler ya hep onlar en iyisini bilir. 9 katlı bir apartmanın en üst katında biz oturuyorduk ve asansörü adam akıllı çalışmıyordu bile. İnsan binerken bin kere düşünüyordu. Bir keresinde çok yorulmuş ve binmiştim asansöre ve tam iki saat içeride mahsur kalmıştım. Bunu sadece size anlatıyorum haa kimseciklere söylemeyin yoksa sen sağlıkçısın nasıl korkarsın, diye dalga geçiyorlar. 

 Yorgun bir şekilde merdivenin son basamağına ayağımı atar atmaz merdivene oturup sırtımı duvara yasladım. Birazcık dinlenip kalktım yoksa burada uyuyakalacaktım. 

 Eve girip hemen kapıyı kapattım tüm gücümü toplayıp koşarak odama gittim. kendimi öyle bir yatağa attım ki o huzuru size anlatamam. Anlatılmaz yaşanır, 0o derece yaaaannii. 


                                                                               ***

 Kaç saat uyudum bilmeden güzel bir enerji ile gözlerimi açtım. Kalkıp gözlerimi ovaladım. Ne uyumuşum yaa. Keşke şu sıcak yataktan hiç kalkmasam. O sırada uzaklardan bir yerden ses yükseldi, tanıdık bir ses. Tabi ya telefonum çalıyordu. Üzerime yorganı sarıp yerde sürünerek sesi takip ettim. Meğer çantamı kapının önünde bırakmış direk uykunun kollarına gitmişim. Ne gitmesi ışınlanmayı denemişim sanırım. Halden hale girerek telefonu ararken sesi kesildi. Aradan fazla zaman geçmeden tekrar çaldı. Kim ya ısrarla arayan malak? Sinirle telefonu çıkarıp açtım.

" Ne ne neeee, ne üst üste arayıp duruyon la ALlah Allah."

" Bir sakin ol kızım ya. Tam on saattir uyuyorsun, daha ne uyuyacaksın. Kalk gezelim biraz ananlar da evde yok zaten gel yemek yiyelim." Annemler anneanneme yardım için köye gitmişlerdi. Ablamda iş nedeni le izmir'e gitmişti. Evde bir süre tek başıma kalacaktım. Ama ne yazık ki  tanıştığım güne lanet ettiğim arkadaşım Zeynep asla buna izin vermiyordu. 

 " Tamam birazdan hazırlanıp çıkarım. Beni al evden hiç yürüyemem." 

" Tamam çıkıyorum evden." Bir şey demeden yüzüne kapattım telefonu. Tekrardan yorgana sarılıp odama gittim. Dolaptan salaş bir beyaz gömlek siyah kot alıp giyindim. Saçıma fön çekip , rimel ve koyu ruj sürüp çıktım evden. Zeynep kapının önünde bekliyordu. Hemen ön koltuğa oturup koyu rujumla yüzüne ıslak bir öpücük kondurdum. En nefret ettiği şeydi bu. Benimde yataktan kalkmaktı ama o beni kaldırmıştı. Yüzünü buruşturarak elinin tersi ile yanağını. 

 " Nereye gidiyoruz?" 

" Caddeye yeni bir kafe açılmış, Ömer'in arkadaşı açmış. Oraya gidiyoruz, belki Enes'de gelir." 

" Ne taktın ki kızım şu Enes Salağına."

" Kızım yakında eniştem olacak o benim. Sen beğendin çocuğu. Anlamam mı sandın sen?"  Yani evet beğenmiştim. Normalde yakışıklı bir erkeği oturup saatlerce izlemezdim fakat o gün Zeynep ile saatlerce izlemişti Enes'i. Zeynep  artık sıkılıp gitmek isteyince bile izin vermemiştim. Ama ne yapayım çocukta fazla güzel gen vardı. Rabbim güzel yaratmışsa bana da bakmak düşerdi. 

" Yani evet beğendim ama bu sevdiğim anlamına mı geliyor Zeyno?"

 " Beğenmek sevmenin ilk adımıdır demişler sonuçta bebeğim."

" Onu kim demiş? Ben bu yaşımda ilk defa duydum."

 " Sen bilmezsin babaannem eski toprak o hep öyle derdi." 

 " Allah Allah." 

 " Hıhım. Şimdi çok sıkıştırma beni kaçacak yerim kalmadı. Enes eniştemin acil numarasını bulmamız lazım. Benim  erkekleri tavlamak için kullandığım hattımla da ona anonim gibi yazman gerek." 

 " Neden hislerim biraz daha artınca direk gidip konuşmuyorum?"

 " Kızım stajyer olduğumuz için çoğumuzun nöbet gününü hep aynı güne koyuyorlar. Bende dün biraz baktım önümüzdeki on nöbet ayn güne koymuşlar. Yani bu demek oluyor ki herhangi bir değişiklik olmadığı sürece nöbet günlerimiz hep aynı. Şimdi ınstagramdan yazsan sevgilisi olup olmadığını bilmiyoruz eğer varsa ve senin olduğunu anlar seni hastanede herkesin içinde rezil eder. Numarandan yazsan hepimizin birbirinde numarası var, diğer hemşirelere sorarak numaranı bulur ama eğer farklı bir numaradan yazarsan bulamaz. Sende biraz konuşursun, sevdiği var mı yok mu,  tepkisi ne diye ölçersin. Baktın yüz vermiyor hislerin artmadan nefret edersin. Ki zaten senin nefret etmen için birinin sana sert yapması kendini beğenmişlik taslaması yeter." 

 " Yuh kızım, ne konuştun ki!" Biraz sessiz kalıp düşününce fark ettim ki bu kız fazlasıyla zekiydi ve ben yeni öğreniyordum. 

 " Kız Zeyno sen ne kadar zekiymişsin lan." 

 " Tabi kızım ne sandın." 

  Aslında bana da mantıklı gelmişti güzel bir fikirdi. Denemekte fayda vardı. 

Kafenin önüne gelince Ömer ve Enes'i gördüm. Bu yakışıklı ikiliyi yan yana görmemem imkansızdı ama ben hatırlamıyordum. Enes'i görünce içime bir heyecan kapladı. Arabadan heyecanla inip kafeye doğru ilerledim Zeynep'de koşarak bana yetişerek eşlik etti. 

Enes'i görünce numarasını allem edip kallem edip bugün almaya çalışacağımı aklıma kazımıştım. 

***


Nasıldı Bölüm canlar? 

Sizce Ceren alabilecek mi numarayı?

 Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın tamam mı? 






KIVILCIM-texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin